Kanserde Tedavi Yöntemlerimiz Nelerdir?
Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Medikal Onkoloji bölümünden Prof. Dr. Mutlu Demiray "Kanserde Tedavi Yöntemlerimiz Nelerdir?" sorusunu sizler için yanıtlıyor:
Kanser tedavisinde yeni yaklaşımlar nedir?
Kanser tedavisinde yeni yaklaşımlar, hastalığın moleküler ve immünolojik özelliklerini hedef alarak daha etkili ve kişiselleştirilmiş çözümler sunan modern tedavi yöntemleridir. Bu yaklaşımlar, son yıllarda geliştirilen hedefe yönelik tedaviler (akıllı ilaçlar) ve immünoterapileri kapsar. Geleneksel kemoterapi hâlâ kullanılmakla birlikte, genel tedavi stratejileri önemli ölçüde değişmiştir.
Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapilerin yükselişi
Son 10-15 yıldır kanser için geliştirilen ilaçların büyük çoğunluğu (neredeyse %80'den fazlası) bu iki yenilikçi yaklaşımdan oluşmaktadır:
- Hedefe Yönelik Tedaviler (Akıllı İlaçlar): Kanser hücrelerinin büyümesi ve yayılması için gerekli olan belirli moleküler yolları veya genetik değişiklikleri hedef alan ilaçlardır.
- İmmünoterapiler: Vücudun kendi bağışıklık sistemini kanser hücrelerini tanıma ve yok etme konusunda güçlendiren tedavilerdir.
Bu yaklaşımlar, günümüz kanser tedavisinin en önemli parçalarıdır. Kişiye özel kanser tedavi merkezleri olarak, tümörü genomik düzeyde değerlendirdikten sonra genellikle hastalarımızın %80'ine kemoterapi önermiyoruz. Ancak, hastaların %20'sinde kemoterapinin hala çok faydalı olduğu durumlar bulunmaktadır. Önemli olan, tümörün biyolojisini bilerek hangi kemoterapi ilacının seçileceğini bilmek ve tedaviyi buna göre tasarlamaktır.
Bazen tek başına kemoterapi yerine (daha az kullansak da), akıllı ilaçlar ve immünoterapi ile harmanlayarak tedaviler uyguluyoruz. Yani, günümüzde daha çok hedefe yönelik tedavileri tercih ediyoruz.
Organa özgü değil, biyolojiye dayalı tedavi
Yeni nesil kanser tedavisinde "organın önemi" kavramı yoktur. Yani, "memenin ilacı, prostatın ilacı, midenin ilacı" gibi bir ayrım yapılmaz. Bizim için biyoloji ve ilacın etki mekanizması esastır. Eğer bir ilacın etki mekanizması, o tümördeki genetik veya moleküler değişikliğe karşı işe yarıyorsa, o ilacın hangi organ kanseri için bilindiğinin bir önemi yoktur.
Örnek vermek gerekirse, meme kanserine, normalde prostat ilacı olarak bilinen bir ilacı önerebilirken; meme kanseri ilacı olarak bilinen bir ilacı prostat kanserine de önerebiliriz.
Önemli olan organ değil, tümörün biyolojik özellikleridir. Yeni çağ, tümör agnostik çağıdır, yani biyolojik bazlı tedavi çağıdır. Her hasta ve her tümör benzersizdir; bu nedenle hiç kimse birbirinin aynı değildir ve hiç kimsenin tedavisi organa özgü olarak aynı yapılamaz. Herkese aynı kemoterapi dönemi artık geride kalmıştır.
