Medicana International Ankara Hastanesi KVC Kliniği, teşhisi son derece kolay olmasına karşın yılda binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Aort Anevrizması konusunda erken teşhisin önemini vurguladı. Klinik hekimleri, hastalık hakkında şu bilgileri verdi:
“Kalpten çıkarak, göğüs boşluğundan karına uzanan ve tüm vücuda kan dağıtan ana atar damar olan Aort, içinde oluşan kan basıncı (tansiyon) nedeni ile tüm hayat boyu büyük bir yük taşımak zorunda. Kontrolsüz yüksek tansiyon ve şeker hastalığı, sigara kullanımı, yüksek kilo, hareketsiz yaşam, ailede kardiyovasküler hastalık öyküsü ile genetik bağ dokusu hastalığı olan kişilerde, üç katmandan oluşan Aort damarının yapısı zayıflayabiliyor. İçinde biriken hava ile gittikçe şişen bir balon gibi, bu yük altında zayıflayarak genişleyebilen Aort damarı (Anevrizma) zayıflayarak patlayabiliyor (Rüptür).”
Kimlerde Risk Yüksek?
- Koroner arter hastalıklarında da geçerli olan risk faktörleri olan kişiler,
- Damar sertliği
- Yüksek tansiyon
- Diyabet
- Yüksek kolesterol, obezite ve hareketsiz yaşam tarzı
- Sigara kullanımı
- Kalıtsal bazı hastalıklar (Bağ dokusu hastalıkları, Marfan sendromu gibi)
- Biküspit aort kapağı (Aort kapağının doğumsal olarak 2 yapraklı olması)
- Aort damarına etki eden yaralanma veya enfeksiyonlar
Kimler Kontrol Edilmeli?
Başta yukarıda sayılan riskleri taşıyan kişiler olmak üzere;
- 55 yaş üzerindeki tüm erkekler,
- Kardiyovasküler risk faktörleri olan 55 yaş üzeri tüm kadınlar,
- Ailesinde abdominal aort anevrizması öyküsü olan 50 yaş ve üstü kişiler.
Nasıl Teşhis Edilir?
Öncelikle temel bir muayene ve tıbbi değerlendirme olmak üzere, direkt röntgen, ultrason, ekokardiografi, tomografi ve anjiografi yöntemleri kullanılabilir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Bazı hastalarda risk faktörlerini azaltarak düzenli tıbbi takip yapılabileceği gibi, kapalı yöntemle anjiyografik girişimler ve gerekli vakalarda açık cerrahi müdahale yapılabilir.
Diğer Aort Hastalıkları
Medicana Ankara KVC uzmanları diğer Aort hastalıkları hakkında da şu bilgileri verdi:
“Anevrizmanın genişleme ve patlaması dışında bir diğer risk de Aort damarın zayıfladığı noktada üç katmanın birbirinden ayrılarak, kendi içinden yırtılması (Disseksiyon). Damar sertleşmesi, damar duvarını zayıflatabileceği gibi, damar içinde daralma veya tıkanmaya yol açarak temiz kan akımını da azaltabilir. Aort damarı içinde oluşabilen bu darlıklar hayati organlarda sorunlara yol açabilir.”
Aort hastalıklarının erken teşhis ve tedavi sağlanmaması durumunda hayati riskin büyük olduğunu kaydeden hekimler, şöyle devam etti:
“Teşhis; öykü, muayene, ekokardiografi, doppler ultrason, tomografi, BT veya MR angiografi veya klasik anjiografik yöntemlerle sağlanabilir. Tedavisinde ilk basamak, risk faktörlerinin azaltılarak periyodik kardiyovasküler kontrollerin sağlanmasıdır. Erken teşhis edilen Aort Anevrizması, hastalığın özelliğine göre cerrahi veya kateter yöntemler (Endovasküler Greft, EVAR, TEVAR) ile tedavi edilebilir. Hastaneye ulaşabilen Aort patlaması (rüptürü) ve yırtılması (disseksiyon) durumunda hastanın özelliğine göre seçilecek acil tedavi yöntemi ne yazık ki hastanın tek şansıdır. Aort damar ve dallarında oluşan darlıklarda cerrahi tedavi (damarın temizlenmesi, bir başka damar veya suni damar ile köprüleme/bypass gibi) yapılabildiği gibi, uygun hastalarda stent uygulaması da planlanabilir.”
