Kolajen insan vücudundaki proteininin %30'unu oluşturur. Cildin, kasların, kemiklerin, tendonların ve bağların ve diğer bağ dokularının temel yapı taşıdır. Ayrıca organlarda, kan damarlarında ve bağırsak astarında bulunur.
Kolajen, sağlıklı eklemlerden ve cilt elastikiyetinden veya esnekliğinden sorumlu bir proteindir. Kemiklerde, kaslarda ve kanda bulunur, cildin dörtte üçünü ve vücuttaki proteinin üçte birini oluşturur. İnsan vücudu bunu, gıdalarda bulunan proteinlerin yapı taşları olan amino asitleri birleştirerek doğal olarak üretir.
Vücudunuz birçok kolajen türü içerir. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar beş ana tür de dahil olmak üzere toplam 29 kolajen çeşidi tanımladılar. Bunlar:
• Cilde, kemiklere, bağlara ve tendonlara güç veren Tip I
• Eklem desteği sağlayan esnek kıkırdağı oluşturan Tip II
• Tip III, iç organlarınızda, kan damarlarınızda ve kaslarınızda bulunur
• Tip IV, cildinizin bazı katmanlarında
• Kornealarınızda ve cildinizin ve saçınızın bazı katmanlarında bulunan Tip V
Kolajen vücuda güç, yapı ve destek sağlar. Yaşlandıkça doğal kolajen seviyelerini korumak daha zor hale gelir. Bunun nedeni, zamanla vücudunuzun kolajen yapmak için ihtiyaç duyduğu besinleri yeterince emmek için giderek daha fazla çabalamasıdır.
Ancak, kolajen açısından zengin yiyecekler yemek vücudunuzun bu emilim sorununun bir kısmını aşmasına yardımcı olabilir. Bu, yaşlandıkça vücudunuzun daha güçlü ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Kolajen ayrıca:
• Kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur
• Ölü deri hücrelerinin yenilenmesinde rol oynar.
• İç organlar için koruyucu bir örtü oluşturur
• Yeni cilt hücrelerinin büyümesine olanak sağlar
Vücuttaki kolajen miktarı ölçülemez (kan testinde) ancak kolajen seviyesinin azaldığına dair bazı işaretler ve semptomlar şunlardır:
• Ciltte kırışıklık, buruşukluk veya sarkma.
• Kasların küçülmesi, zayıflaması ve kas ağrıları.
• Daha sert, daha az esnek tendonlar ve bağlar.
• Kıkırdak aşınmasına bağlı eklem ağrısı veya osteoartrit.
• Eklem hasarı veya sertliği nedeniyle hareket kabiliyetinin kaybı.
• Sindirim sisteminizin iç yüzeyinin incelmesi nedeniyle oluşan gastrointestinal sorunlar.
• Kan dolaşımında sorunlar.
• Saç kırılganlığı ve tırnaklarda zayıflama.
Kolajen hayvansal gıdalarda ve deniz ürünlerinde doğal olarak bulunur. Bitkisel gıdalarda ise bulunmaz.
Kolajenin en fazla bulunduğu besinler;
• Kemik suyu
• Balık ve kabuklu deniz ürünleri (Balığın özellikle başı, gözbebekleri ve pulları
• Tavuk
• Sığır, inek, geyik, keçi ve öküz eti (özellikle kemikleri, derisi ve sakatat bölgesinde bol miktarda bulunurbulunur)
• Yumurta beyazı
• Narenciye meyveler (Portakal, greyfurt, mandalina ve limon)
• Kırmızı meyveler (elma, çilek, kiraz vb.)
• Sarımsak
• Süt Ürünleri
• Kaju fıstığı
• İstiridyeler
• Koyu yeşil yapraklı sebzeler (Ispanak, pazı, kara lahana, brokoli)
Kemik suyu, kırmızı meyveler, soya ürünleri, sarımsak, portakal, mandalina, greyfurt, limon, kara lahana ve pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünlerinde kolajen doğal olarak bulunur. Bu besinleri beslenme rutininize ekleyerek vücudunuzun ihtiyaç duyabileceği kolajene ulaşabilirsiniz
Kolajen, vücudumuzun yapısı için hayati önem taşıyan destekleyici bir proteindir. Vücudumuzun tüm parçalarını bir arada tutan ve kemik yapısını güçlü tutan bir tür yapıştırıcı gibidir. Bu nedenle kolajen vücudumuzda eksik olduğunda kemiklerimiz zayıflar, eklemlerimiz daha kolay aşınır ve yıpranır, kas gücümüz azalır. Bu yüzden vücudumuzdaki kolajen kaybını artıran etkenlerden uzak durmak gereklidir. Sigara içmek, aşırı güneşlenmek veya ultraviyole (UV) ışığa maruz kalmak, stres ve kötü beslenme bunlardan birkaçıdır.
Tip I kolajenin genellikle cilt için en iyisi olduğu kabul edilir. Vücutta en çok bulunan kolajen türüdür. Kemikleri, cildi, saçları ve tırnakları korur. Tüm kolajen türleri gibi, tip I kolajen seviyeleri de yaklaşık 25 yaşından sonra azalmaya başlar.
Cilt için tip 1 ve tip 3 kolajenden faydalanmak gerekir. Cildinizin daha sağlıklı ve genç görünmesini sağlamak için, krem, maske ve serum ürünleri kullanabilir, ayrıca kolajen içeren besinler tüketmek ve sıvı alımını artırmak bir diğer yoldur.
Kolajen aşırı ve bilinçsiz bir şekilde tüketildiğinde ishal, kabızlık ve mide ekşimesinin yanı sıra şişkinlik hissi ve iştah azalması gibi yan etkiler yaşamanıza sebep olabilir. Özellikle kolajen takviyelerdeki kimyasal katkı maddeleri bu yan etkilerin artmasına katkıda bulunur.