KURUMSAL HABERLER


+A A-

Koroner Arter Hastalığı Ölümcül Olabilir



Koroner Arter Hastalığı Ölümcül Olabilir


Koroner Arter Hastalığı Nedir?

Koroner Arter Hastalığının en sık görülen kalp damar hastalıkları arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Hobikoğlu, ‘Koroner Arter Hastalığı toplumda çok sayıda kişiyi etkileyen bir rahatsızlık. Bu hastalık erken dönemde tanı alıp tedavisi yapılmadığında kalp krizine ve dolayısıyla da ölüme yol açabiliyor. Bu nedenle özellikle diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi koroner arter hastalığı açısından riski artıran durumları olan kişilerin düzenli olarak kontrol yaptırması gerekiyor.’ dedi.

Koroner arter hastalığının nasıl geliştiğini de açıklayan Prof. Dr. Hobikoğlu, ‘Koroner arter adı verilen damarlar kalbi besleyen damarlardır. Bu damarlar kalbe, ihtiyaç duyduğu besin ve oksijeni taşır. Koroner arter hastalığında bu damarlarda kolesterol plakları dediğimiz yapılar oluşuyor. Kolesterol plakları damar içerisinde birikiyor, iltihaplanmaya neden oluyor ve sonuç olarak damar çapı azalıyor. Dolayısıyla koroner arterden geçen kan miktarı azalıyor ve ilgili damarın beslediği kalp dokusu da yeterince besin ve oksijen alamıyor. Beslenemeyen kalp dokusu da kalpte çeşitli problemlere neden oluyor.’ ifadelerini kullandı.

Koroner Arter Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Koroner arter hastalığında görülen belirtilere değinen Prof. Dr. Hobikoğlu, ‘Koroner arter hastalığında belirtiler özellikle kalbin oksijen ve besin ihtiyacının arttığı egzersiz gibi durumlarda ortaya çıkıyor. Kalbin artan ihtiyacının karşılanması için koroner arterlerden daha fazla kan geçmesi gerekiyor. Ancak bu damarların bazıları tıkalı olduğu için tıkalı damarlarda kalbin ihtiyacını karşılayacak kadar kan akımı sağlanamıyor. Sonuç olarak hastada anjina dediğimiz göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi semptomlar görülüyor. Anjina adı verilen ağrı, göğsün orta-sol tarafında oluşur ve bazen boyna, omuza veya sırta yayılabiliyor. Hastalar bu ağrıyı sıklıkla ‘Göğsüme biri oturmuş gibiydi, sıkıştırıyordu.’ şeklinde tarif eder. Anjina genellikle fiziksel veya duygusal stresten sonra meydana geliyor.’ dedi.

Prof. Dr. Hobikoğlu anjina ile ilgili sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Anjinanın normalde birkaç dakika sürmesini ve sonra geçmesini bekliyoruz. Ancak anjina 15 dakikadan uzun sürüyorsa veya hasta dinlenme durumdayken dahi anjina problemi yaşıyorsa kalp krizi ihtimali akla getirilmelidir. Kalbi besleyen damardaki tıkanıklık iyice arttı ve artık damardaki kan akımı sınırlansıysa, bu damarın beslediği doku ölüyor. Sonuç olarak da hastada kalp krizi gelişebiliyor. Kalp krizi geçiren hastada saydığım belirtilere ek olarak aşırı terleme, mide bulantısı, kusma da görülebiliyor.’

Koroner Arter Hastalığında kimler risk altında?

Koroner arter hastalığı riskini arttıran çok sayıda faktör olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hobikoğlu, ‘İleri yaş, sigara içme, diyabet, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, stresli yaşam, sağlıksız beslenme, fiziksel olarak aktif olmama gibi durumların hepsi koroner arter hastalığı riskini artırıyor. Bu faktörlerden birkaçının birlikte bulunduğu durumda ise risk iyice artıyor. Bu nedenle bu risk faktörlerine sahip kişilerin hastalığının tedavisine uyması, yaşam tarzına dikkat etmesi, sağlıklı beslenmesi gerekiyor. Bunların yanı sıra düzenli olarak kalp kontrollerini de yaptırmalılar.’ dedi.

Koroner Arter Hastalığı nasıl tedavi edilir?

Koroner arter hastalığının tedavisi ile ilgili olarak da Prof. Dr. Hobikoğlu; ‘Damardaki tıkanıklığın daha fazla artmaması için kolesterol düşürücü ilaçlar kullanılıyor. Yine pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlar da tıkanıklığın artmaması için hastaya reçete edilebiliyor. Hastanın eşlik eden tansiyon gibi hastalıkları varsa mutlaka bu rahatsızlıkların da tedavisinin yapılması gerekiyor. Anjiyo olarak bilinen yöntemle de hastanın tıkanan damarına girerek tıkanıklığı giderebiliyoruz. Eğer tıkanıklık birden fazla damarı etkilemişse bypass ameliyatı ile tıkanan damarları değiştiriyoruz.’ diyerek sözlerini noktaladı.

Oluşturma: 01.07.2021 12:00
Son Güncelleme: 01.07.2021 01:08
Oluşturan: Medicana Web ve Yayın Kurulu