Ülkemiz sağlık giderlerinin yüzde 50’si kalp ve damar hastalıklarının tedavisine harcanıyor
Kişiyi kalp hastası yapmaya götüren ölümcül hatalar; sigara, fazla kilo, diyabet, hareketsiz yaşam
Dünyada her yıl 18 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan kalp ve damar hastalıklarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla her yıl 29 Eylül günü, Dünya Kalp Günü olarak kutlanıyor. Ülkemizde sağlık giderlerinin yüzde 50’sinin kalp ve damar hastalıklarının tedavisine harcandığına dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cevat Şekuri, “Kalbimiz sadece yarım kilo ağırlığında olmasına rağmen, günde 115 bin kez atar, yaklaşık 240 su damacanası kan pompalayarak dokulara hayat verir. Bizi yaşama bağlayan kalbimizi korumak aslında çok basit. Sigara içmeyerek, şeker ve kolesterolü kontrol altında tutarak ve elbette fazla kilo almayarak, kalbinizi sağlıklı tutabilirsiniz” dedi.
Dünya Kalp Federasyonu’nu, 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nün temasını, “Dünyaya kalbinle bağlan” olarak seçti. Kardiyovasküler hastalıkların çoğunun risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir olduğunu dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cevat Şekuri, uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebilir olduğunu söyledi.
Bir Günde 7500 Litre Kan
Yaklaşık yarım kilo ağırlığındaki kalbimizin günde 115bin kez attığını ve yaklaşık 240 su damacanası yani 7 bin 500 litre kan pompaladığını belirten Prof. Dr. Cevat Şekuri, “Kalbimiz 1 dakikada, 6 litre kanı kilometrelerce uzunluktaki damarlarımızdan geçirir ve dokulara hayat verir. Kalbimiz ve damarlarımız vücuttaki en hassas ve en elzem organlardır. Bunun yanı sıra akciğerlerimiz günde yaklaşık 20 bin kez solar ve binlerce merteküp havayı saf oksijen olarak kanımıza sunar. Buna karşın dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor” diye konuştu.
Bu Belirtileri İzleyin
Kalp hastalıklarını tetikleyen bir çok etken olduğunu, özellikle insanların yaşam tarzının kalp hastalıklarının gelişiminde önemli bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Cevat Şekuri, kalp ve damar hastalıklarında en sık rastlanan belirtilerini, “göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, bayılma ve tıkalı olan damarın beslediği organla ilgili olarak ağrı, soğuma, uyuşukluk, güçsüzlük” olarak ifade etti.
Kalp Hastalıklarından Korunabilirsiniz
Kalp ve damar hastalıklarının en az yüzde 80 oranında sigara, hipertansiyon, yüksek kan yağları, ailede kalp hastalığına yatkınlık, şişmanlık, hareketsiz yaşantı, diyabet gibi klasik risk faktörlerine bağlı olarak geliştiğini, ülkemizde sağlık giderlerinin yüzde 50’sinin kalp kaynaklı hastalıkların tedavisine harcandığını belirten Prof. Dr. Şekuri, “Kalp hastalıklarına karşı mücadelede en önemli unsur korunmadır. Korunmanın ise en önemli yolu ise farkındalıktır. Damar sertliğinde en önemli husus hastalığı erken teşhis ederek, ilerlemesini önlemektir. Korunmada en basit yol, bireylerin diyabet, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğine dikkat etmekten geçer. Periyodik olarak doğru tansiyon ölçümü, 12 saatlik açlık sonrası kan şekeri ve LDL- kolestrol ölçümü yapılması kolay ancak risk kontrolü yönünden son derece hayati bilgiler sunar” dedi.
