Covid-19 enfeksiyonunda yüksek risk grubu içerisinde yer alması ve her geçen gün daha da yaygınlaşması nedeniyle son dönemlerde dikkat çeken KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ile ilgili bilinmesi gerekenleri Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergi Hysi paylaştı.
Hysi, “Kronik obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığının kısa adı olan KOAH, solunum ile akciğerlere alınan havanın tam olarak dışarıya atılmasını zorlaştıran kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Mikrobik olmayan iltihaplanmalar nedeniyle bronşlarda ve akciğerlerin işlevini yerini getirmesini sağlayan hava keseciklerinde harabiyet yaratan KOAH hastalığı, dünya genelindeki en yaygın üçüncü ölüm nedenini oluşturuyor” dedi.
TEŞHİSİNDE GENELLİKLE GECİKİLİYOR
Yaygın görülmesine karşın yeterince tanınmayan ve teşhisinde genellikle gecikilen KOAH hakkında bilgi veren Hysi, “Hastalık tam olarak önlenemese de tedavi ile semptomlar ciddi oranda azaltılabiliyor ve hastalığın ilerleyişi büyük ölçüde durdurulabiliyor. Tedavinin etkinliği için en önemli yol erken teşhis ve tedaviden geçiyor. Kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen ve tanınmayan KOAH hastalığı nefes darlığı, göğüste ağrı, öksürük, hırıltılı solunum, balgam, vücutta morarmalar, çabuk yorulma, ödem ve kilo kaybı gibi belirtilere neden oluyor. Semptomların büyük bir kısmına amfizem adı verilen akciğerdeki alveollerin gerilip gevşemesi, bunun sonucunda akciğerin esnekliğini kaybetmesi durumu yol açıyor. Bunun yanı sıra hastaların büyük çoğunluğunda sık geçirilen solunum yolu enfeksiyonları görülüyor” diyerek tüm toplumu hastalığa ve belirtilerine karşı dikkatli olmaya davet etti.
KOAH GELİŞİMİNDE EN ETKİLİ RİSK FAKTÖRÜ SİGARA
KOAH’ın gelişiminde etkili olan en önemli risk faktörünün sigara olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Hysi, “Hastaların büyük bir kısmı yıllardır sigara kullanan bireylerden oluşuyor. Bununla birlikte puro, nargile, pipo gibi tütün ürünlerinin kullanımı veya tütün dumanına pasif olarak maruz kalmak, yetersiz ve sağlıksız beslenme, yakıt dumanlarına ve kimyasallara maruz kalmak, hava kirliliği, tozlu ortamda çalışmak gibi çevresel risk faktörleri ile genetik yatkınlık, kronik obstrüktif akciğer hastalığına yakalanma riskini artırıyor. 40 yaşın üzerindeki yetişkin bireylerde yüzde 15-20 gibi yüksek bir oranda, sigara içen bireylerde ise yaklaşık yüzde 25 oranında görülen KOAH ülkemizde ve dünyada sık sık ölümlere neden oluyor” uyarısında bulundu.
KOAH NASIL TEDAVİ EDİLİR?
KOAH tedavisinin; hastanın yaşı, cinsiyeti, hastalığın evresi ve semptomların şiddeti gibi durumlara göre kişiye özgü olarak planlandığını belirten Dr. Hysi, “Antibiyotik tedavisi ve nefes açmaya yardımcı ilaçların kullanımı KOAH tedavisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. İnhalasyon, yani solunum yoluyla kullanılan bazı kortikosteroid ilaçlar yardımıyla solunum yollarını etkileyen inflamasyon dindirilebiliyor. Ayrıca bu şekilde alınan ilaçlar çok daha az yan etkiye neden olurken doğrudan akciğer üzerinde etki göstermesi nedeniyle başarı oranını artırıyor. KOAH belirtilerinin ciddi şekilde alevlenmesinde etkili olan bir diğer sorun ise sık olarak tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları oluyor. Bunların önlenebilmesi için dönem dönem antibiyotik tedavileri uygulamamız gerekebiliyor. Orta ve ileri derece KOAH hastalarında kanda oksijen seviyesinin düştüğü zamanlarda oksijen takviyelerine başvurmak gerekiyor. KOAH teşhisi alan hastaların sigara kullanımları söz konusu ise bu alışkanlığı derhal bırakmaları da çok büyük bir önem taşıyor” diyerek bu tedavi ve önlemler ile birlikte KOAH hastalarının yaşam kalitesini büyük oranda artırabildiklerine vurgu yaptı.
Erken teşhisin çok önemli olduğu KOAH hastalığı hakkında tüm vatandaşları bilinçli olmaya davet eden Hysi, belirti yaşamaları halinde bireylerin bir an önce sağlık muayenesinden geçmeleri gerektiğini vurguladı.