Evlilik; kendini anlamak, eşini anlamak, problemlere çözüm üretmek, farklılıkları kabul edebilmektir. Öncelikli olarak evliliği düşünen kişiler olgunlaşmış olmalı, kendi kararlarını kendi verebilmeli, çıkacakları yeni yolda ailesinden kopup bireyselleşmeli ve sorumluluklarını yerine getirebilmelidir. Bunları başaramayan kişi, hayatın ve evliliğin zorluklarıyla baş edemeyecek düzeyde olmaktadır ve bu yüzden kişilerde evlilik korkusu yaşanmaktadır. Evlilik korkusunun temelinde yatan sebep ise gerçek hayatın sorumluluğunu alma korkusudur. Bazı bireylerdeki korku ise kendi ailelerinden gördükleri olumsuz evlilik yaşantılarından kaynaklanmaktadır.
Erkek ve kadınlarda evlilik korkusu, belirli bir yaş dönemi geldiğinde birey, aile ve çevre baskısı görmeye başladığında ortaya çıkar. Erkek ve kadınlar evlilik stresini farklı şekilde yaşamaktadır. Erkekte ‘Eşime ve çocuklarıma bakabilecek miyim? Onların isteklerini gerçekleştirebilecek miyim? Onlar için iyi bir eş ve iyi bir baba olabilir miyim?’ gibi sorularla stres faktörü ortaya çıkar ve erkek evlenmekten korkar. Kadınlarda ise ‘Baba evinde gördüğüm muameleyi eşimin evinde görür müyüm? Şiddete maruz kalır mıyım? Eşim beni aldatır mı? Eşimin annesi ile geçinebilir miyim?’ gibi sorular stres yaratmaktadır.
Evlilikte İlk Gece Korkusu
Eşler arasında, özellikle de kadınlarda evlilikte ilk gece korkusu hakimdir. Aynı zamanda cinsel sorunlar ve kaygılar evliliğin önüne bir engel olarak çıkmaktadır. Kendini hazır hissetmeme ve eksik görme, eşini tatmin edememe gibi birçok cinsel endişenin ortaya çıkması da bireyleri evlilikten uzaklaştırmaktadır. Evlilikten kaçmak isteyen birçok kişi de cinsel korkuları bahane etmektedir. Cinsel kaygılar psikolojik olduğu için bu konuda profesyonel yardım alınabilir.
Evlilik yoluna adım atan eşlerin evlilik öncesi yaşayacakları sorunları, kendileri çözmeleri de önemlidir. Bireyler iletişim kurmada sorun yaşıyorsa öncelikle yapmaları gereken şey, birbirilerinin iletişim dilini öğrenmeleri ve empati kurabilmeleridir. İyi bir iletişim dili, sorunların çözülmesinde büyük etkendir. Eşinin güvenini, desteğini her zaman arkasında hisseden bireyler kendilerini daha güvende ve huzurlu hisseder.
Eşler birbirilerini incitmemeye, kırmamaya özen göstermeli, birbirilerine saygı göstermeli ve fikirlerine önem vermelidirler. Evlilikte birey olabilmek hem kişinin ruh sağlığı hem de eşlerin ilişkileri açısından önemlidir.