Sigara ve Stres
Sigara içmek ile stres arasındaki ilişki uzun zamandır tartışma konusu olmuştur. Sigara içen yetişkinler, sigaranın rahatlamalarına yardımcı olduğunu söyleseler de; paradoksal bir biçimde sigara içmeyen kişilere göre biraz daha fazla stresli olduklarını belirtmektedirler. Stres ve sigara içimi arasındaki pozitif bağlantı, sigara içen ergenlerde de görülmektedir. Sigarayı bırakan kişilerin, stres düzeylerinde azalmalar meydana gelmektedir. Bilimsel sonuçlar sigara bağımlılığın stresi arttırdığını göstermesine rağmen, neden sigara içenler sigaranın streslerini azalttığını söylemektedir?
Neden Çocuklar ve Ergenler Sigaraya Başlıyor?
Anne-babalarının ya da aile büyüklerinin sigara içmeleri
Arkadaş etkisi
Özendirici olması
Bir büyüme sembolü olarak görülmesi
Bir gruba dahil olma kaygısı
İmaj kaygıları
Nikotin Nasıl Çalışır?
Nikotin fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapar. Tütünün etken maddesi nikotin merkezi santral sistemini etkileyerek bağımlılık yapar. Nikotin beyinde kimyasal ve biyolojik değişiklikler yapar. Dopamin adlı norötransmitterin salgılanmasını sağlar. Dopamin içiciye haz verir, konsantrasyonunu arttırır, enerji düzeyini yükseltir. Bu nikotinin pekiştirici etkisidir yani kişiler bu etkiyi elde etmek için maddeyi arzularlar.
Bu nörotransmitterlerin aniden salınması mutluluk hissine neden olur.Uzun süre nikotin kullananımın da beyin normal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için nikotine ihtiyaç duyar ve böylece kişi bu etkileri yaşayabilmek için daha fazla sigara tüketmeye başlar.
Sigara içmediğiniz ilk 8 saat içinde vücudunuzdaki karbonmonoksit miktari azalırken oksijen seviyesi normal düzeyine gelir.
Sadece 2 gün sonra kalp krizi riski düşmeye başlar.
48 saat içinde koku ve tat almak duyularınız gelişmeye başlar ve normale döner.
3 gün sonra akciğer kapasiteniz artar ve daha kolay nefes almaya başlarsınuz.
ilk yılın sonunda kalp krizi geçirme olasılığınız yarıya iner.
10 yıl içinde akciğper kanserinden ölme riskiniz yarıya düşer.
15 yıl içinde kalp krizi geçirme olasılığınız hiç sigara içmemiş biriyle eşit düzeye gelir.
Sigarayı bırakmak sigara içenlerin yaşamları için yapacağı en iyi şeydir. Çoğu sigara bağımlısı “herkes bir gün ölecek” biçiminde düşünerek kullanımlarını sürdürmektedir. Ancak yaşamınızı daha kaliteli ve ıstırap çekmeden yaşamak sizin elinizde.
Sigara kullanımı Panik atak, sosyal fobi, Travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozukluğu, psikotik bozukluk olan kişilerde bu tür rahatsızlıkları olmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur.
Sigara Bağımlığının Tedavisi
Sigara bırakmak içen kişinin kendi isteği, kararı ve iradesiyle ilişkilidir.
Sigarayı bırakmak için kullanılan birçok yöntem vardır. Bunlar arasında sigara bırakma klinikleri, Nikotin Bandı, Tabletler, çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca bireysel ve grup terapileri de oldukça yüksek oranda faydalı olmaktadırlar.
Psikolojik Tedavi
Sigara içmenin nikotin ile ilişkili bedensel yönlerinin yanı sıra ruhsal ve davranışsal yönleri de olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu faktörler yeterince incelenmezse, nikotin yoksunluğu geçtikten sonra kişi tekrar sigaraya başlayabilir. Bedensel, ruhsal ve davranışsal faktörler birbirleriyle yakın etkileşim halindedir. Ruhsal sıkıntı ve depresyon nikotin isteğini artırabilir. Davranışsal faktörler, örneğin televizyon izleme, telefonda konuşma, bir arkadaşı bekleme.. gibi kişinin daha önceden sigara eşliğinde yaptığı bazı aktiviteler tekrar bu aktiviteleri yaparken sigara isteğini canlanmasına neden olabilir. Çoğu sigara tiryakisi yemekten sonra ya da kahve eşliğinde sigara içer. Bu tür bir isteğin fiziksel bağımlılıkla değil psikolojik bağımlılıkla ilişkisi vardır. Bunların yanında Çevrede içenlerin çok olması, içmeyi cesaretlendirici ortam, çevreye özenme veya uyum gibi çevresel faktörlerin de sigara içme nedenleri arasında olduğu unutulmamalıdır. Psikolojik destek ile bu eşleşen durum davranış bağı kırılmaya çalışılır. Uyaran kontrolü tekniğinde ortamda sigara kullanımını tetikleyen faktörlerin ortadan kaldırılması amaçlanır.
Çoğu bağımlı stres durumlarında bununla başa çıkabilme yolu olarak sigarayı kullanır. Çoğunlukla sigara bir arkadaş yerine konur. Kişinin “baş etme becerileri”, öfke kontrolü” , “iletişim becerileri” geliştirildiğinde artık sigaranın sahte arkadaşlığına ihtiyacı kalmayacaktır. Bunların yanında gevşeme egzersizleri, motivasyona yönelik çalışmalar ve değişik terapi yöntemleri kullanılmaktadır. En fazla kabul gören davranış tedavileridir. Beceri eğitimi, relaps önlenmesi, uyaran kontrolü, hızlı içme teknikleri kanıta dayalı davranış tedavi teknikleridir.
Beceri eğitimi, relaps önlenmesi tekniği; yüksek riskli durumların tanımlanması, bunlarla baş etmek için plan yapılması ve uygulama alanında davranışsal ve bilişsel başa çıkma yollarının öğretilmesini içerir.
Danışmanlık da esas amaç, sigara bağımlılığında sigaranın hoş duygular yaratmadığı aksine sigara bağımlılığı nedeniyle oluşan kötü duyguların azaltılması amacıyla içildiğinin, hoş değil de kötü duygular yaratan bir eylem haline dönüştüğünün farkında varılmasıdır.
Unutmayın! Sigara içicilerinin yardımsız sigarayı bırakabilmeleri sadece %7,9 oranında mümkün olmaktadır. Nikotin yerine koyma tedavisi, sosyal ve davranış tedavi desteği, ilaç kombine tedavisi ile bu oran %35’lere çıkmaktadır.
Adolesanlarda yapılan bir çalışmada sigara bağımlılığı olan deneklerin bilişsel yetilerinde kontrol grubuna göre azalma olduğu ve bu azalmanın sigaraya başlama yası ile yakın bağlantısı olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle ne kadar az sigaraya maruz kalırsanız sigaranın vücudunuzda yaptığı fiziksel ve psikolojik değişimlere o kadar az maruz kalırsınız.