1. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık yüzde 15’i kısırlık nedeniyle yardımcı üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır. İki yıl boyunca tedaviye devam ettiğinde 100 çiftin 90'ının mutlu sonuca ulaştığı görülmektedir. Tüp Bebek tedavisi, sabır ve istikrar gerektirmektedir. Kısa zamanda umutsuzluğa kapılmak ve tedaviye devam etmemek baştan kaybetmek demektir. Başarı, tedaviye başlayanların ve devam edenlerindir.
2. Tüp Bebek uzmanı, her zaman ulaşılabilir ve hastaya karşı dost olmalıdır. Tüp bebek tedavisi gibi hassas bir alanda hizmet vermek, uluslararası standartlarda bir donanım ve laboratuvarlara sahip olmanın yanı sıra deneyimli ve hasta dostu bir ekibi de gerektirir. Tüp Bebek uzmanları, anne- baba adaylarına kişiye ve soruna özel tedavi uygulamaları sunmalıdır. Her vakada sorunun kaynağına inmeye çalışmak ve bu sorunlara uygun tedavi yöntemleri önermek gerekir.
3. Kadınlar için ideal üreme yaşı 21-33 arasıdır. Ancak modern toplumlarda evlenme ve buna bağlı olarak gebelik yaşı giderek gecikmektedir. Günümüzde, özellikle kadınların, iş hayatında aktif rol almasının artışıyla birlikte doğurganlıklarını ertelemeleri söz konusudur. İleri yaşta anne olmak isteyip normal yollarla anne olamayan kadınların, ortalama 35 yaştan sonra yumurta sayılarının azalması veya yumurtaların kalitesinin bozulması nedeniyle tüp bebekte de gebelik oranları düşmektedir.
4. Kısırlaşmadaki en önemli göstergelerden biri de, sperm sayısındaki azalmadır. Son yıllarda kısırlıkta, erkek faktörü oranı, kadın faktörü oranını geçmiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün son yayınladığı rapora göre; erkeklerde ortalama sperm sayısı, her yıl %1,5-2 oranında düşmektedir. Bu düşüşün en önemli nedeni, insanı modern yaşamla buluşturan teknolojik gelişmeler, sanayileşmedeki artışa bağlı ağır metallerin alımı, hava, su, çevre kirliliği, beslenme, obezite, sigara ve alkol tüketimindeki artış olarak gösterilmektedir.
5. Tüp bebekte kaliteli laboratuvar çok önemlidir. Bu kalitenin her hasta için, her uygulamada, her şart ve durumda en üst düzeyde olmasının sağlanması gereklidir. Bu da ciddi bilimsel ve maddi yatırımla olabilmektedir. Aynı zamanda laboratuvar ekibinin sürekli eğitim alması gerekir.
6. Başarılı bir gebeliğin sağlanması ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi, embriyonun sağlıklı kromozom yapısına sahip olmasına bağlıdır. Kapsamlı Genetik Tarama ile yumurtanın genetik sorun varlığı ve kromozomların normal olup olmadığı tespit edilmektedir. Bu sayede, hem gebelik şansı artmakta hem de özürlü ya da down sendromlu bebek riski azalmaktadır. Kapsamlı Genetik Tarama, tekrarlayan tüp bebek tedavisi sonrasında gebelik sağlanamaması, gebeliklerin düşükle sonuçlanması ve normal yollarla sağlanan gebeliklerde düşük görülmesi durumlarında yapılması uygun görülmektedir.
7. Sigara kullanımı kadın üreme sağlığını olumsuz etkilemektedir. Sigara, kadınlarda yumurtalık kalitesini düşürmekte, yumurta verimi ve üreme performansını da olumsuz etkilemektedir. Sigara kullanımıyla alınan nikotin, yumurta hücrelerini bozarken; menopozun beklenenden erken gelmesine neden olabilir. Sigara kullanımı doğal gebe kalmayı zorlaştırırken, düşükleri de hızlandırmaktadır. Çalışmalar, sigara bağımlısı kadınların tüp bebek yöntemi ile gebe kalma şansının sigara içmeyenlere göre en az 2 kat daha düşük olduğunu göstermektedir. Anne adaylarının tedaviden en az 3 ay önce sigarayı bırakmaları gerekmektedir. Sigara ve alkol kullanımı, erkeklerde de sperm sayısını, kalite ve hareketliliğini azaltıp erkek üreme sağlığını olumsuz etkilemektedir. Günde 1 veya 2 paket gibi yoğun sigara içen erkeklerin, spermlerinde daha fazla olarak şekil ve hareket bozukluklarına ve anomalilere rastlanmaktadır. Sigara bağımlısı erkeklerin spermleri ile tüp bebek yapıldığında gebelik şansı, içmeyenlere göre belirgin olarak azalmaktadır. Kısırlık tedavisinde 6 ay önceden sigarayı bırakmak bile tedavinin sonucuna oldukça olumlu etki etmektedir.
8. Sperm analizi, Tüp Bebek tedavisi öncesi çok önemlidir. Sperm analizi, günümüzde laboratuvar koşullarında yapılabilecek en basit testlerden biri gibi gözükse de belli kriterlere uygun olarak yapılmayan analiz, doktorun yanlış yönlendirilmesine ve sonuçta hastaya yanlış uygulamaların yapılmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden birçok kısır çift, doğru değerlendirilmeyen semen analizi sonuçlarıyla, her şey normalmiş gibi vakit kaybetmektedir. Bu nedenle sperm analizinin androloji formasyonu olan tüp bebek laboratuvarlarında değerlendirilmesi gerekir.