Ürtikerin kısa sürede belirip aynı şekilde de kaybolabileceğini, fiziksel ve psikolojik olarak yaşam kalitesini etkileyen hafife alınmaması gereken bir hastalık olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Nilsu Salih, “Çeşitli ilaçlar, enfeksiyonlar, stres, bazı gıdalar, solunum yolu ile alınan alerjenler, böcek sokmaları ve eşlik eden sistemik hastalıklar kurdeşen (ürtiker) hastalığına neden olabilir.Hastalığa neden olan faktörlerin tespit edilmesi ve uzak durulması, gerektiğinde uygun medikal tedaviler ile kurdeşen kontrol altına alınabilir.” dedi ve konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Kurdeşen (Ürtiker) nedir?
Ürtiker, halk arasında kurdeşen olarak bilinen; çeşitli tetikleyicilerle ortaya çıkan, kırmızı veya deri renginde, kaşıntılı çok sayıda küçük veya büyük boyutlarda kabarmaların (döküntü) gözlendiği bir deri hastalığıdır.
İnsanların %15-25’i hayatlarında en az bir kez olmak üzere akut kurdeşen atağı geçirmektedir. Bazı kişilerde göz kapakları, dudaklar gibi yumuşak dokularda ödem (şişlik) kurdeşen ile birlikte görülebilir. Kurdeşenin çok kaşıntılı, deriden kabarık, kırmızı döküntülerinin olması ve bunların 24 saat içerisinde iz bırakmadan kaybolması en tipik özelliğidir. Ancak atak süresince vücudun farklı bölgelerinde yeni döküntüler çıkmaya devam edebilir.
Kurdeşenin nedenleri ve türleri neler?
Kurdeşen birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çeşitli ilaçlar, enfeksiyonlar, stres, bazı gıdalar ve gıda koruyucular, solunum yolu ile alınan alerjenler, böcek sokmaları ve eşlik eden sistemik hastalıklar başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Bunların dışında deri travması, soğuk, sıcak, basınç ve güneş gibi fiziksel uyaranlarla kurdeşen görülebilir. Bahar aylarında da alerjik tetikleyiciler nedeniyle görülme sıklığı artabilir. Kurdeşen hastalığı akut ve kronik kurdeşen olmak üzere iki farklı klinikte gözlenir.
- Akut Kurdeşen: Altı haftadan kısa süren kurdeşen tablosudur. Genellikle ilaçlar, enfeksiyonlar ve gıdalar nedeniyle ortaya çıkar. Erişkin bireylerde en sık neden ilaçlar iken, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları veya vücutta oluşan diğer enfeksiyonlar sonucu gelişir. Gıda kaynaklı akut kurdeşen çocuklarda çoğunlukla süt, yumurta, buğday, kuruyemiş, deniz ürünleri gibi besinlerle tetiklenir ve yaş ile birlikte görülme sıklığı azalır. Ayrıca bitki teması, böcek ısırığı gibi nedenlerle de gelişebilir. Akut kurdeşende rutin tanısal testlerin yapılmasına gerek yoktur.
- Kronik Kurdeşen: Akut kurdeşenden farklı olarak 6 haftadan daha uzun süren kurdeşen tablosudur. En sık 20-40 yaşları arasında görülür ve kadınlarda, erkeklere oranla iki kat daha sık izlenir. İnsanların yaklaşık %1’ini etkilemektedir. Kronik kurdeşen, altta yatan nedenlere göre kronik ürtiker ve kronik uyarılabilir ürtiker olarak iki başlıkta sınıflandırılır.
-Kronik ürtikerde saptanabilen nedenler akut kurdeşen ile aynıdır. Bunlara ek olarak; hormonal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, malignite gibi dahili hastalıklar kronik ürtikere yol açabilir. Hastaların öyküsüne göre tanı amaçlı testler yapılabilir. Bu gruptaki hastaların %50’sinde herhangi bir neden bulunamaz ve bu hastalardaki tablo kronik idiyopatik ürtiker olarak tanımlanır.
-Kronik uyarılabilir ürtikerde ise güneş ışınları, egzersiz, sıcak, soğuk, basınç, vibrasyon, deri travması gibi saptanabilen fiziksel uyaranlar nedenler arasındadır. Dermografizm olarak tanımlanan formunda derinin sert bir cisimle çizilmesiyle şişlik ve kızarıklık oluşması tipiktir.
Kurdeşenin belirtileri neler?
Kurdeşenin en temel belirtisi deri döküntüsüdür. Kaşıntılı, ten renginde veya kızarık, deriden kabarık ve 24 saat içinde kaybolan döküntüler tipiktir. Tüm vücutta görülebilir. Bulaşıcı değildir.
Kurdeşenin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kurdeşenin tanısı ve tedavisi için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Kurdeşeni tetikleyebilecek veya alevlendirebilecek etkenlerden uzak durulmalıdır. İlk kez yaşanan kurdeşen atağında veya kurdeşenle beraber gözlenen dudaklarda, göz çevresinde ödem ve nefes darlığı (anjiyoödem) tablosunda dermatoloji uzmanına ulaşmak imkânı yoksa hastanelerin acil servisine başvurulabilir.
Akut kurdeşende birkaç hafta boyunca düzenli olarak alınacak antihistaminikler döküntü ve kaşıntıları azaltmaya yardımcı olur. Antihistaminik seçimi ve günlük dozu, hastalığın şiddetine göre ve kişinin ek hastalığının olup olmamasına göre düzenlenir. Uygun doz antihistaminik tedavisine rağmen iyileşme gözlenmeyen hastalarda damar yolundan uygulanan sistemik antihistaminikler veya kısa süreli sistemik steroid (kortizon) tedaviye eklenebilir.
Kronik kurdeşen tedavisi akut kurdeşenden biraz farklıdır. Tedavi hastalık şiddetine göre belirlenir. Antihistaminikler daha uzun süreli ve daha yüksek dozda kullanılabilir. Montelukast, siklosporin, omalizumab gibi farklı sistemik ajanlar tedavide kullanılabilir. Kronik kurdeşen günlük yaşam ciddi etkileyebilir. Stres ve depresyona yol açabilir. Stres de kurdeşeni kötüleştirebilir, kısır bir döngü yaratır. Depresyon belirtileri yaşayan hastalar mutlaka uzman bir hekime başvurmalıdır.
Kurdeşenin Tetikleyicileri Nelerdir?
- Ağrı kesiciler, antibiyotikler (özellikle penisilin ve sülfonamid türevleri), antihipertansifler (ACE inhibitörleri), oral kontraseptif grubu ilaçlar
- Üst solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, helicobakter pylori enfeksiyonu, hepatit gibi viral enfeksiyonlar
- Fıstık, yumurta, süt, soya, fındık, balık, kabuklu deniz ürünleri gibi gıdalar
- Psikolojik stres, anksiyete, yorgunluk
- Böcek sokmaları
- Çayır polenleri, ev tozu akarları, mantar sporları, sigara
- Soğuk, ısı, güneş, basınç, sürtünme gibi fiziksel uyarılara maruz kalma
- Tiroid, lupus gibi sistemik hastalıklar ve lenfoma gibi malignite durumları