KURUMSAL HABERLER


+A A-

Fazla proteine dikkat, böbrekleri bozuyor!



Fazla proteine dikkat, böbrekleri bozuyor!

Özellikle hızla kilo vermek ya da vücut geliştirmek isteyenlerin başvurduğu yüksek proteinli diyetler hakkında açıklamalarda bulunan ve fiziksel aktivite azlığının halen önemli bir sorun olduğunu belirten Medicana International Ankara Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Siren Sezer, “Öte yandan özellikle büyük kentlerde genç insanlar egzersiz denildiğinde kapalı alanlarda spor salonlarında yapılan egzersizlere yöneliyor. Bu egzersizleri yaparken daha çok ve hızlı kas kitlesi arttırılması amacıyla çok yüksek proteinli diyetler ve yoğun protein tozları kullananlarda böbreklerin olumsuz etkilendiğini gözlemliyoruz” diye konuştu.


“VÜCUDUN PROTEİN İHTİYACI KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR”

Böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, gut hastalığı, böbrek taşları olanların yüksek proteinli diyetleri uygulamasının böbrek işlevlerinin korunması açısından doğru olmadığını söyleyen Sezer, “Vücudun protein ihtiyacı, yaşa, cinsiyete, aktivite durumuna, gebelik veya varsa mevcut hastalıklaragöre değişir. Bunun yanı sıra, egzersizlerin çeşitlerine göre farklı beslenme ögelerinin ön plana çıkarılması gerekir. Aynı egzersizler yapılsa bile, herkesin aynı tür proteinler içeren gıdalar veya tek tip protein desteklerini kullanması doğru değildir.Bu tür bir beslenmeye geçmeden önce kişinin altta yatan böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, böbrek taşları ve gut hastalığı gibi böbrek hastalığı gelişimini kolaylaştıran hastalıkları olup olmadığına bakılmalıdır” dedi.

“Proteinin gereğinden fazla tüketilmesi asiditeyi arttıryor”

Gereğinden fazla tüketilen proteinin asiditeyi arttırdığını ve  oksidasyonu arttırarak damar fonksiyonunu ve kalp kasılmasını bozabileceğini açıklayana Dr. Sezer, bilimsel çalışmalardan örnek vererek konuyu açıkladı, “Finlandiya’da 2400 hastada yapılmış kalp yetmezliği ve protein tüketimi ilişkisini irdeleyen bir çalışmada, 22 yıl gibi uzun bir takipte en yüksek oranda protein tüketenlerin en az tüketenlere göre kalp yetmezliği tanısı alma riski %33 daha fazla görülmüştür. Bu çalışmada proteinin kaynağı (bitkisel veya hayvansal) arasında bir risk farkı bulunmamıştır.  İlginç bir nokta da işlenmiş süt ürünlerinden alınan protein en az et kadar riskli bulunmuştur. Protein kaynağı olarak  hayvansal ürünler ağırlıklı beslenmeden bitkisel proteinlere yöneldiğinde kanda inflamasyonun azaldığı ve kan basıncının düştüğü bilinmektedir. Beslenme içeriğinde işlenmiş etten normal kasap üsülü ete geçildiğinde bile kardiyovasküler ölümleri önemli ölçüde  azalabileceği düşünülmektedir. Öte yandan dikkat edilmesi gereken bir nokta,  içerdiği aminoasit, çinko,demir miktarı yetersizliklerinden dolayı sadece vegan tarzı beslenmenin de yanlış bir seçim olacağıdır. Hayvansal proteinlerin biyolojik değerlerinin yüksek olduğunu unutmamak ve işlenmemiş hayvan ürünlere diyette yer vermek gerektiğini bilgisi önemlidir. Sporcu beslenmesinde  önerilen protein alımı 2 gram kilogram ve üstü gibi yüksek miktarlara çıkabilmektedir. Böbrek fonksiyonu normal kişilerde bu miktarın uzun yıllar kullanılması ve olası hasarının olup olmayacağı  ile ilgili bilgi net değildir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin daha fazla hasar oluşturabileceği düşünülse de literatürde bu konu ile ilgili çelişkili sonuçlar mevcuttur. Türkiye’de her 7 erişkinden birinde böbrek hasarı bulguları mevcut olduğunu ve bu tarz beslenmenin böbrek hastalarında riskli olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle de,   bu tarz bir beslenme şeklinin başlangıcında ve takibinde mutlaka böbrek fonksiyonu kontrolü yaptırılmalıdır. ”dedi.

Oluşturma: 25.03.2019 12:00
Son Güncelleme: 18.04.2019 10:37
Oluşturan: Medicana Web ve Yayın Kurulu