Osmaniyeli İmam Selim Gümüş, geçen yıl hastaneye baş ağrısı şikayetiyle başvurduğunda acil böbrek nakli olması gerektiğini öğrendi. Eşinin böbreğiyle hayata tutunan İmam Gümüş (43), tıbbi mecburiyet ve kişilerin rızası halinde organ bağışlayarak hayat kurtarmanın dinen doğru olduğunu, bir insana yapılabilecek en büyük iyiliğin de ona sağlık hediye etmek olduğunu vurguladı. Gümüş,"Rahatsızlığımı öğrendim ama 3 gün sonra Ramazan ayı başlayacağı için hemen nakil olmak istemedim. Cemaat beni bekler, olmaz dedim. Ama tabii mecbur kaldık. O zaman ben de imamsız kalan cemaat de organ bağışının önemini anladık" diye konuştu.
Hiçbir rahatsızlığı yoktu, çok şaşırdı
Nakli gerçekleştiren Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, şunları söyledi:
"Hastamız, böbreklerinin iflas etmiş olduğunu öğrendiğinde çok şaşırdı. Öncesinde hiç bir rahatsızlığı olmadığını belirtmişti. Maalesef böbrek yetmezliği, bir kesim hastada geri dönülmez noktaya gelinceye kadar belirti vermeyen bir hastalık. Selim Bey, telkinlerimizi dinledi ve hayata küsmek yerine bu işten mümkün olan en kısa sürede kurtulmayı seçti. Eşinden yaptığımız başarılı bir nakilin ardından sağlıklı şekilde hayatına ve çok sevdiği işine geri döndü. Şimdi cemaatine de organ bağışı mesajı veriyor olması, toplumumuzu aydınlatıyor olması bizim için ayrıca mutluluk verici..."
Riskli bireyler mutlaka kontrolden geçmeli
Nefroloji Uzmanı Dr. Yasemin Kıraç da erken aşamada belirti vermeyen böbrek rahatsızlığında kişilerde ileri aşamalarda sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, idrarda köpürme, göz kapaklarında, akciğer, karın ve bacaklarda şişme, kan basıncında ani ve şiddetli yükselme, açıklanamayan halsizlik olabileceğini aktardı. Kıraç, "Hastalık genellikle sessiz seyreder ve sinsi bir şekilde ilerler. Bu nedenle birçok hastaya zamanında tanı konulamaz. Bu nedenle risk altındaki bireyler mutlaka kontrolden geçmeli. Erken teşhis için kan basıncı ölçümü, idrar tahlili ve serum kreatinin düzeyine baktırmalarını öneririz" diye konuştu.