Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo'nun açılımının "iyi huylu, tekrarlayıcı, baş pozisyonu ile tetiklenen baş dönmesi" olduğuna işaret eden Op. Dr. Aydın, "Halk dilindeki ismiyle 'Kristal Oynaması' ise hastalığın oluşma mekanizmasını açıklamaktadır. İç kulak kanalındaki kristaller, dengemizi sağlamamıza yardım eder. Kristallerin olması gerektiği yerler dışına sürüklenmesi Vertigo dediğimiz baş dönmesinin ortaya çıkmasına sebep olur" dedi.
Etkisi Kişiye Göre Değişiyor
Op. Dr. Aydın, şunları kaydetti: "Hastalığın en belirgin göstergesi, kişinin başını hareket ettirdiğinde (örneğin yatakta diğer bir yöne döndüğünde, başını hızla çevirdiğinde, eğildiğinde) dönüyor hissine kapılmasıdır. Genelde bir dakikadan az sürer fakat gün içerisinde başın her hareketinde ortaya çıkmasından dolayı son derece rahatsız edici bir durumdur. Rahatsızlığın etkisi, hafif de olabilir; mide rahatsızlığı ve kusma oluşturacak kadar şiddetli de seyredebilir. Hatta bazı durumlarda, dengenizi kaybetmeden ayakta durmakta ve yürümekte zorlanabilirsiniz. Vertigo, birkaç hafta içerisinde kendiliğinden geçebilir, bazen sürekli hale gelebilirken bazen de geçer ve sonra tekrar ortaya çıkabilir." Vertigo'nun semptomlarını ise Dr. Aydın şöyle sıraladı: "Etrafın döndüğünü ya da hareket ettiğini hissetmek (baş dönmesi), sersemlik, bayılma hissi, denge kaybı, baş dönmesinmm k den kaynaklanan bulanık görme, mide bulantısı, kusma gibi belirtilerle karşılaşabilirsiniz."
Tanı ve Tedavi Mümkün
Tanının, Dix-Hallpike Testi ile konduğunu belirten Dr. Aydın, "Bu test, doktor başınızı bir yöne doğru 45 derece çevirdikten sonra, sizi sırt üstü yatırıp, başınızı 30 derece aşağıya indirirken ortaya çıkan istemsiz göz hareketinin (nistagmus) gözlenmesidir" dedi. Tedavinin ise yine hekimin uygulayacağı manevra hareketleriyle söz konusu olduğunu ve en çok Epley Manevrasının kullanıldığını aktaran Op. Dr. Aydın, şunları kaydetti: "Bu tedavide, baş hareketleriyle kanal içindeki partiküller yer çekimi yardımıyla kanal dışına iletilir. Basit tanımı ile 'iç kulaktaki kristallerin mikro seviyede çıkığı' olarak tanımlandığından yapılan manevralar ile çıkığın yerine oturtulması (repozisyon) amaçlanır. Bu tedaviden sonra, hastalara bir hafta süreyle aşırı fiziksel egzersizden ve ani baş hareketlerinden kaçınmaları, yüksek yastıkla yatmaları önerilir." Op. Dr. Aydın, baş dönmesinin ve eşlik edebilecek semptomların ayırıcı tanısının da unutulmaması gerektiğini; gerekirse işitme testleri, kalorik testler, denge testleri, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme gibi özellikli testlerden yararlanılabileceğini sözlerine ekledi. (İHA)