KURUMSAL HABERLER


+A A-

Kireçlenme Yaşlılık Hastalığı Değildir



Kireçlenme Yaşlılık Hastalığı Değildir

Halk arasında ‘kireçlenme’ olarak bilinen osteoartrit, diz ekleminde sıkça ortaya çıkan kronik bir hastalık olduğunu belirten Medicana Çamlıca hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. İbrahim Tavukçuoğlu,  “İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan bu hastalık kadınlarda daha sık görülüyor. Osteoartrit, eklem kıkırdağının yapısının bozulmasına, aşınmasına, incelmesine, hatta kaybına bile neden olabiliyor.  Osteoartrit; sebebi belli olmayan (primer) ve herhangi bir nedene bağlı olarak gelişen (sekonder) osteoartrit olarak ikiye ayrılıyor. Primer osteoartritte genetik faktörlerin yanı sıra şeker hastalığı ve  gut hastalığı kolaylaştırıcı faktörler olarak sayılıyor. Sekonder osteoartrit nedenleri arasında biyomekanik aks ve eksen kusurları, eklem deformiteleri, kan hastalıkları (hemofili, hemoglobinopatiler), uzun süreli kortizon kullanımı, iltihabi eklem hastalıkları ve eklemin aşırı kullanımı gibi nedenler sayılabiliyor. Osteoartrit, kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar yapabiliyor. Bunlar en sık ellerde, ayak birinci parmakta, bel ve boyun omurgasında görülüyor. Büyük eklemlerden ise en sık kalça ve diz eklemini tutuyor.” dedi.

Çatlak ve yarıklar oluşur

Yakın zamana kadar kireçlenmenin, yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak gelişen ve temel oluşum mekanizmasının aşınma ve yırtılma olduğu öne sürülen dejeneratif bir hastalık olarak değerlendirilirken, günümüzde birçok biyokimyasal ve mekanik etkenlerle tetiklenen yıkım ve onarımın bir arada bulunduğu mekanik olarak aktif, dinamik bir süreç olarak düşünüldüğünü belirten Op. Dr. İbrahim Tavukçuoğlu, “Diz kapağı kemiği ve çevresinde oluşan sorunlar, diz artrozunun en önemli nedenlerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Bunların yanı sıra, şişmanlık, dizin aşırı kullanılması gibi nedenler de diz artrozuna yol açan etkenler arasında yer alıyor. Bütün bu faktörler bir araya gelince dizin kıkırdak yapısında aşınma incelme ve azalma meydana gelir. Hastalık ilerledikçe eklem yüzeyinde etkilenen kıkırdak alan genişler, üzerinde çatlaklar ve yarıklar oluşur ve hatta bu çatlaklar kıkırdak dokusu altında bulunan kemik dokuya kadar uzanabilir. Çatlak ve yarıkların genişlemesi kıkırdak yüzeyinde yırtılmalara neden olur ve eklem içinde dolaşan serbest kıkırdak parçaları oluşur.” dedi.

Kırıklara neden olabilir

Kireçlenme, eklem kıkırdağının gittikçe azalmasına yol açan mekanizma tam olarak bilinmemesine rağmen, bu süreç kıkırdak hasarı, kıkırdak hücrelerinin artan cevabı ve kıkırdak hücrelerinin baskılanan cevabı olmak üzere üç aşamada izlendiğini belirten Op. Dr. İbrahim Tavukçuoğlu, “İlk dönemde kıkırdak hasarı ile kıkırdak içine fazlaca su çekerek şişer, böylece kıkırdağın zedelenmesi daha da kolaylaşır. Hasarın ortadan kaldırılması için kıkırdak hücreleri çoğalıp kıkırdak matrix üretirler. Bu arada aşırı yapımı dengelemek için bu olayı engelleyecek enzimler de ortama gelir. Bu çoğalan yeni hücreler olgun kıkırdak matrixi yerine daha dayanıksız bir kıkırdak matrix oluştururlar. Üçüncü dönemde ise yıpranan kıkırdak dokusunu sağlamlaştırma ve restore etme çalışmaları yetersiz kalır. Bu dönemde dramatik olarak yapım azalır ve ilerleyici hızlı kıkırdak kaybı başlar.” dedi. 

Tek çare protez ameliyatı

Tedavi yöntemi ile ilgili de bilgi veren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. İbrahim Tavukçuoğlu, “Tedavi, dizin hastalıktan ne oranda etkilendiğine, ağrıların şiddetine ve hastanın günlük yaşamında ne tür olumsuz değişikliklere yol açtığına bakılarak planlanıyor. En sık kullanılan tedavi yöntemi Artroplasti yani protez operasyonları yöntemidir. Bu operasyon ile bozulmuş eklem yüzeyleri suni protezlerle değiştiriliyor ve ağrısız, fonksiyonel bir eklem oluşması sağlanıyor. Hastalık erken dönemde yakalanmışsa aşırı kıkırdak hasarı ve deformite gelişmemişse, Artroskpik Diz Önü Cerrahisi yöntemi ile kıkırdak harabiyeti yapan eklemin yaşlanmasını hızlandıran eklem içi yapıları temizleyebiliyor, aşırı dejenere olmuş ve yırtılmış menisküsleri tedavi edebiliyoruz. Bu yöntemle diz kapağı kayması veya çıkıklarında, uygun gevşetme operasyonları uygulanarak daha ağır tabloların önüne geçilebiliyor.” dedi

Bunlara dikkat!

Dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Op. Dr. İbrahim Tavukçuoğlu şu önerilerde bulundu:

  • Kilo verme ve erken teşhis çok önemli
  • Yardımcı destek tedavide sıcak, soğuk uygulamaları, çok ağrılı dönemlerde eklem istirahatı baston veya koltuk değneği kullanılmasının sağlanması gerekiyor.
  • İlaç olarak ağrı kesicilerin kullanılması uygundur. Ağrı kesiciler; sindirim sistemine ve özellikle yaşlı hastalarda böbreklere zararlı olduklarından dikkatli kullanılmalı.
  • Fizik tedavi ve rehabilitasyon ile eklem hareket kabiliyeti artırılmalı.
İbrahim Tavukçuoğlu
Profili Gör
Oluşturma: 22.02.2021 12:00
Son Güncelleme: 10.12.2021 01:36
Oluşturan: İbrahim Tavukçuoğlu