Kanserde girişimsel tedavi yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Medicana Kadıköy Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Selçuk Cemil Öztürk, özellikle son dönemde geliştirilen pek çok uygulama sayesinde erken tanı ve etkin tedavinin mümkün hale geldiğini ifade etti.Kanser Hastalıklarında Uygulanan Geleneksel Yöntemler Yetersiz mi Kalıyor?“Kanser tedavisinde girişimsel yöntemlerin etkinliğini anlamak için öncelikle geleneksel yöntemlere değinmek gerekir” diyen Onkoloji Uzmanı Dr. Selçuk Cemil Öztürk, pek çok kanser türünün tedavisinde uygulanan geleneksel yöntemlerden bahsetti. “Kanser tedavisi mutlaka, baştan sona, kişiselleştirilmiş bir tedavi planı olmalıdır. Yani bir kanser hastalığına yönelik tedavi planı oluşturulurken kanserin türü ve etki alanı gibi noktalarla birlikte kişinin yaşı, cinsiyeti, mevcut sağlık durumu, eşlik eden kronik hastalıkların varlığı hatta ailede var olan kronik hastalık öyküsü dahi göz önünde bulundurulmalıdır. Kişiselleştirilmiş kanser tedavisi yalnızca bu şekilde mümkün olur. Kanser tedavisi için genel yaklaşım radyoterapi ve cerrahi gibi bölgesel etkili tedavilere, tüm vücut sistemini etkileyen medikal tedavilerin eklenmesi şeklindedir. Bu geleneksel yöntemlerle tüm kanser hastalıklarına aynı şekilde yaklaşılır ve tüm hastalar için en etkili sonuç beklenir ancak bu çoğunlukla mümkün değildir. Örneğin, hepatosellüler karsinoma kansere bağlı ölümler arasında üçüncü sırada yer alan son derece ciddi bir karaciğer tümörüdür ve hepatosit adı verilen bu hücreler radyoterapiye duyarlı hücrelerdir. Yani geleneksel tedavi yöntemleri bu hastalığı iyileştirme noktasında büyük oranda yetersiz kalır. Hepatosellüler karsinoma için en etkili tedavi planı transarteriyel kemoembolizasyon (TAKE) ve radyofrekans ablasyon (RFA) gibi girişimsel yöntemlerin bir araya gelmesiyle oluşturulabilir” şeklinde konuştu.Kanser tedavisini planlamada hekim deneyiminin önemine değinen Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, doğru tedavi planını oluşturabilmek için güncel yaklaşımları günbegün takip etmek gerektiğini vurguladı. “Tıp, her yeni güne bir önceki günün üzerine bir şeyler koyarak başlayan gelişimsel bir bilim dalıdır. Bu gelişim ve değişim özellikle onkoloji ve cerrahi gibi uygulamaya dayalı alanlarda çok daha gözle görünür hale gelir. Dolayısıyla bu alanlarda çalışan sağlık profesyonellerinin yeniliklere açık olması ve gelişmeleri takip etmesi son derece önemlidir.” ifadeleriyle güncel yaklaşımların önemini belirtti.Kanserde Girişimsel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?Açıklamalarına girişimsel tedavi yöntemlerini sıralayarak devam eden Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Selçuk Cemil Öztürk, öncesinde “Kanser hastalığının tedavisi bütünüyle hastalığın türüne ve hastanın bireysel özelliklerine göre şekillenir. Bu nedenle girişimsel yöntemleri açıklamadan önce bu yöntemlerin her kanser türü ve her kanser hastası için uygun olmayabileceğini belirtmekte fayda vardır” diyerek bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımının altını çizdi.“Kanser hastalıklarına yönelik uygulanan girişimsel tedavi yöntemlerine her gün yenisi eklenir ancak bunların çoğu henüz gelişim aşamasında olduğundan, bunlara değinmek için erken olabilir. Günümüzde etkinliği kanıtlanmış girişimsel yöntemlerin başlıcaları; fotodinamik tedavi, radyofrekans ablasyon tedavisi ve hiperbarik oksijen tedavisi şeklinde sıralanabilir. Fotodinamik tedavi yönteminde LED veya lazer ışık kullanılarak ışığa hassas ajanların uyarılması sağlanır. Bu sayede kanser hücreleri için toksisite yaratılır ve bu hücrelerin ortadan kaldırılması amaçlanır. Yaygın kullanılan bir diğer girişimsel tedavi yöntemi kanserli hücrelerin saptanarak 50-100 derece gibi yüksek sıcaklıklarla ısıtılması şeklinde uygulanan radyofrekans ablasyon tedavisidir. Bu uygulama ile yüksek sıcaklığa maruz bırakılan kanser hücrelerinin protein ve lipid yapısı bozulur bu sayede hücre ölümü gerçekleşir. Hiperbarik oksijen tedavisi de hem kanser hastalıklarının girişimsel tedavisinde hem de dolaşım bozukluğu ile ilgili pek çok hastalığın iyileştirilmesinde kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu uygulama ile vücuda yüksek oranda oksijen gönderilir ve kanserli hücreler için toksik bir ortam yaratılır. Tüm bu yöntemler belli kanser hastalıkların tedavisi için son derece kıymetli yöntemlerdir. Tedavi planı oluşturulurken kanserin türünü ve hastanın bireysel özelliklerini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
