Hastanın Kişiliği ve Mesleği Önemlidir
Dr. Öğr. Üyesi Tahsin Özbek, ‘’ İç kulak ile orta kulak arasındaki ses iletimini sağlayan kemikçik zincirindeki vücudun en küçük kemiği olan üzengi kemiğidir. Bu kemikçiğin oturduğu oval pencerenin etrafında meydana gelen sertleşmeye bağlı hareketsiz hale gelmesi ile karakterize işitme kaybı ile ortaya çıkar. Bu bir iletim tipi işitme kaybıdır. Oval pencereye kadar olan iletim mekanik bir iletimdir. Bundan sonra ses titreşimlerinin sinir uyarılarına dönüştüğü oval pencere dışındaki otik kapsülün sklerozu sadece işitme cihazıyla tedavi edilebilen iç kulak tipi işitme kayıplarına neden olur. Hastaların yakınmalarına neden olan yani klinik belirti veren otoskleroz kadınlarda daha fazladır. Bu bulgu hamileliğin otosklerotik odak oluşumunu arttırılmasına bağlı olabilir. Otosklerozun nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır. Çünkü otoskleroz sadece insanlarda oluşur ve bu nedenle uygun deneysel çalışmalar yapılamamaktadır. Nedenlerde 4 faktör iyi araştırılmıştır. Bunlar; genetik, hormonal, flor ve viraldır. İşitme kayıpları 30-40 db arasında olursa kişiliği, mesleği ve yaşı da dikkate alınarak izlenebilir. Cerrahi uygulanamayan ya da cerrahiyi kabul etmeyen hastalar için işitme cihazı uygulanır. ‘’ diye belirtti.
Bir Kulak Etkilendiğinde Diğeri de Etkilenebilir
Otosklerozun ilaç tedavisinde kullanılan ilacın Flor olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Tahsin Özbek, şu konulara dikkat çekti: ‘’ Florun etkisi tartışılmalıdır. Hastalığın iyileşmesinde değil ilerlemesinin durdurulmasında etkilidir. 2 yıl boyunca kullanılabilir. D vitamini ve kalsiyum karbonat ile birlikte verilmelidir. Cerrahi tedavisinde stapedotomi yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemde mikroskop altında üzengi kemikçiğin üst bölümü çıkarılır. Tabanında küçük bir delik açılır. Bir mikroprotez çekiç kemikçiği ile bu delik arasına yerleştirilir. Beyazlarda diğer ırklardan 10 kat daha fazla görülür. Bir kulak etkilendiğinde %80 diğer kulakta etkilenir. Kadınlarda erkeklerin 2 katı fazla görülür. Gebeliğin otosklerozu aktive ettiği düşünülmüştür. İçme suyunda flor miktarı az olan bölgelerde daha sık görülmektedir. Son yıllarda kızamık virüsü de suçlanmaktadır. Belirtileri ise, majör belirti işitme azlığıdır. Hastalar tipik olarak 15-45 yaşları arasındadır. Hastaların çoğu hamilelikleri esnasında işitme kayıplarının arttığını ifade ederler. Hastalar gürültülü ortamlarda daha iyi duyduklarını ifade ederler. Bunun nedeni çevredekilerin gürültülü ortamlarda daha iyi duyduklarını ifade ederler. Bunun nedeni çevredekilerin gürültülü ortamda daha yüksek seslerde konuşmalıdır. Çınlama hastaların % 75 ‘ inde görülür. Kişi kendi sesini daha yüksek duyar ve alçak sesle konuşur. Baş dönmeleri nadir değildir (%25) fakat genellikle ciddi değildir. Muayene bulguları genellikle normaldir. Teşhis işitme testleri ile koyulur.’’