El Fonksiyonlarında Kayıplar Oluşur
Fizyoterapist İpek Murat, ‘’ Ülkemizde el yaralanması ile acil servise başvuru oranı yaklaşık %39,9 – 43 civarındadır. Acil servise başvuran el yaralanmaları basit yumuşak doku hasarından, tendon, sinir, damar kesileri ve birden fazla uvzun kaybına kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkmaktadır. Bu yaralanmalar en fazla endüstri sektöründe oluşmakla beraber günlük yaşamda, evde, trafik içerisinde, kamusal alanda veya spor esnasında oluşabilmektedir. El yaralanmasına maruz kalan bireylerde el fonksiyonunda kayıplar meydana gelmektedir. Yaralanmanın ciddiyetine göre kişide fonksiyonel kayıp ve yaşam kalitesine etki edecek özürlülük oluşmaktadır. Bu amaçla uygulanacak gerek çok amaçlı cerrahiler gerekse rehabilitasyon döneminde uygulanacak tedavi prosedürleri ile kayıpların azamiye indirilmesi, kaybedilen el fonksiyonunun geri kazanılması ve hastanın en kısa sürede işe ve sosyal hayata dönüşü hedeflenmektedir.’’ diye ifade etti.
Hastanın Psikolojisi Tedavide Önemlidir
Tedavi sürecinin başarısı, cerrahi müdahalenin doğruluğu ve rehabilitasyon sürecinde yapılan değerlendirme ve uygulanacak tedavi protokolün yeterliliğine bağlı olduğunu kaydeden İpek Murat, şu konulara dikkat çekti: ‘’ Hastanın aile, iş ve sosyal hayatının yanı sıra psikolojik durumunun da tedavi sürecine etki edeceği gözden kaçırılmamalı ve değerlendirmeye dahil edilmelidir. Uygulanacak rehabilitasyon programı ile yaralanan yapılarda ağrı ve ödem kontrol altına alınır. Mevcut kaslar gevşetilerek skar doku oluşumu engellenir, Zorlayıcı aktiviteler engellenerek eklem hasar riski azaltılır, duyu ve genel motor fonksiyonlar geliştirilir. Egzersiz programı ve elektroterapi yöntemleri ile el fonksiyonunda maksimum kazanım sağlanır. Tüm bu yöntemler ve tedavi programları kişiye özel planlanmalı ve belirlenmelidir. Özenli yapılan cerrahi girişimler, yeterli rehabilitasyon yöntemleri ve hastanın özverisi ile süreç başarılı bir şekilde tamamlanır ve kişinin günlük yaşamına dönüşü sağlanır. ‘’