İnsanoğlu çağlar boyunca gerek sosyal gerekse zihinsel gelişimi açısından her zaman diğer bireylerle iletişim halinde olmuştur. Hepimizin bildiği gibi hepsi birbirinden önemli beş duyu organımız mevcuttur ve bunlardan özelikle işitme duyumuz bahsedilen iletişim gerekliliği konusunda çok önemli role sahip olduğunu söyleyen Medicana Kadıköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Şenol Baş, işitme kusuru olan bir insanın karşısındakini anlayıp iletişim kurması mümkün olmayacağı gibi, doğuştan veya çok küçük yaşlardan süregelen işitme kaybı olan bir bireyde konuşma yetisinde büyük sorunlar olacak ve bu bireyler zihinsel gelişim ve zeka düzeyinde de akranlarına göre çok geride kalacağını ekledi.
İşitime Kaybının Nedenleri Nelerdir?
İşitme kayıplarının nedenlerine değinen Doç. Dr. Murat Sertan Şahin, nedene bağlı olarak değişen farklı farklı tedavi uygulamalarını da anlattı. ‘’Örneğin neden basit bir kulak kiri olabileceği gibi, hastaneye yatırılıp yoğun bir tedavi uygulanmasını gerektiren ani işitme kaybı da olabilir’’ dedi. ‘’Yeni doğan bir bebekte fark edilen işitme kayıpları sıklıkla genetik olan ve çok ileri derecede kayıplardır. Bu nedenle ülkemizde her yeni doğana işitme taraması yapılmaktadır ve işitme kaybı tespit edilen bebeklere mümkün olan en kısa sürede, dil gelişimi ve zeka gelişimi olumsuz etkilenmeden işitme cihazı veya koklear implant (biyonik kulak) gibi tedaviler uygulanarak normal işitme ve zeka düzeylerine erişmeleri hedeflenmektedir.’’ diye devam etti.
Çocuk yaş grubunda ise neden daha çok, nispeten daha iyi seyirli, ilaç tedavisine yanıt veren orta kulak iltihapları veya orta kulakta sıvı toplanmalarıdır ve bunlar ilaç veya basit kulak zarına tüp takma ameliyatlarıyla çözülebilmektedir. Erişkin dönemde problemler biraz değişir. Genellikle kulak zarında oluşan delikler, işitmeyi sağlayan örs, üzengi, çekiç kemiklerindeki kopukluklar veya tekrarlayan kulak enfeksiyonlarına bağlı orta kulaktaki yapısal sorunlar işitme kaybına neden olmaktadır. Bu sayılan nedenlerin çok büyük bir kısmının tedavisi ise ameliyattır. Buna ek olarak bu dönemde gürültülü ortamlarda çalışan bireylerde çınlamayla beraber gelişen işitme kayıpları da izlenebilmektedir.
Yaşlanmanın doğal sonucu olarak görme yetisinin, hareket kabiliyetinin azalması gibi işitme yetisi de giderek azalır. İleri yaş grubunda -ki buradan kastedilen 65 yaş ve üzerindeki bireyler- neden daha çok sinirsel işitme kaybıdır, yaşlılığa bağlı olarak gelişir ve tedavide işitme düzeylerini yükseltmemizi sağlayan işitme cihazı uygulamaları önerilir.
İşitme Kaybı Şüphesi varsa Ne Yapılmalı?
Bir birey işitme kaybından şüpheleniyorsa ilk yapması gereken şey vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz hekimine başvurması gerektiğinin önemine değinen Şahin, burada yapılacak kulak muayenesi ve işitme testleriyle işitme kaybının seviyesi ve nedeni saptanarak uygun olan tedavinin hastada kalıcı hasar kalmasına fırsat vermeden bir an önce başlanması önem arz ettiğini de belirtti.
Önlem Amaçlı Neler Yapılmalı?
"Hastalarımızın en sık yaptığı hata kulaklarını kulak çubuğu ile temizlemeye çalışmalarıdır ve bunu biz KBB hekimleri kesinlikle istememekteyiz." diyen Baş, "Birçok hasta kulaklarını temizlerken kulak zarını patlatıp ameliyat olmak zorunda kalmaktadır. Bir diğer önemli konu ise gürültülü ortam kontrolüdür. Özellikle gürültülü ortamda çalışan işçilerde ve yüksek sesle müzik dinleyen insanlarda çınlamanın eşlik ettiği işitme kayıplarını çok sık görmekteyiz. Bunu önlemek için gürültülü ortamda çalışan kişilerin kulaklık takması ve çok yüksek sesle müzik dinleyen bireylerin ise uzun süreli ve kulaklık ile yüksek ses maruziyetini azaltmalarını; mümkünse kulaklık kullanmamalarını önermekteyiz. Son olarak her insanın mutlaka en az bir kere işitme testi yaptırması, risk altındaki bireylerin yılda bir bu testi tekrar etmesi ve işitme kaybı şüphesi olan kişilerin en kısa zamanda bir Kulak Burun Boğaz hekimine başvurmasını önermekteyiz." şeklinde devam etti.