Horlama
Uyku sırasında oluşan gürültülü ses ile rahatlıkla kişinin kendisinin bile tanı koyabileceği horlama , hem kişiyi hem de çevresini rahatsız eder.
Neden ve sonuçları açısından değerlendirildiğinde , horlama , bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta ve tedavi edilmediği sürece daha ciddi hastalıklara da neden olabilmektedir.
Horlama, üst solunum yolundaki yumuşak dokunun gevşemesi nedeniyle hava yolunun daralması ya da kısmen tıkanması sonucu hava akımının artmasıyla oluşur. Nefes almaya çalışırken daralmış bir alandan geçen hava, üst solunum yolundaki desteksiz dokularda titreşim meydana getirir, bu durum da horlamaya neden olur.
Horlama birçok nedene bağlı oluşabilir. Alkol ve sigara kullanımı, ideal kilonun üzerinde olmak,kas gevşetici ve sakinleştirici ilaçlar, genetik yatkınlık,yanlış uyku pozisyonu gibi.
Özellikle kilo problemi olan yetişkinlerde , yağlanmanın vücudun üst bölgesinde olmasından dolayı ise erkeklerde daha çok görülür.
Horlama konusunda önemli olan hastalığın ne zaman sağlık sorunu haline gelmeye başladığıdır. Kişi genelde horlamanın neden olduğu belirtilerin farkına varmayabilir veya ciddiye almayabilirler. Zamanla horlama uyku düzeninin bozulmasına ve uyku sırasında oksijen alımının azalmasına neden olur. Bunun sonucu olarak kişide halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, gündüz aşırı uyku hali gibi şikayetler başlar. Bu şikayetler kişinin yaşam kalitesini bozar, iş ve özel yaşamını olumsuz yönde etkiler.
Horlama uyku sırasında nefesin zaman zaman durması ile kendini gösteren ciddi bir hastalığın ilk bulgusu olabilir.
Horlama , basit horlama ve uyku apnesi olarak 2 gruba ayrılır.
Basit horlama kesintisiz, yani solunum düzensizliğinin eşlik etmediği horlamadır. Oluşan gürültü nedeniyle çevrenin, özellikle de eşin rahatsız olması ve uyku bölünmesi görülür.
Genel olarak horlamanın, solunum durması ve uykuda bölünme oluşturmuyorsa hastaya herhangi bir zarar vermediği düşünülmekteydi. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar, uykuda solunum durmaları olmasa bile, basit horlamanın, gece boyunca solunum için harcanan güç dolayısıyla vücutta yorgunluğa, buna bağlı olarak da gündüzleri halsizlik ve uyku haline neden olabildiğini gösteriyor.
Uyku apnesi ise; Uyku sırasında solunum durmaları, soluksuz kalınan sürenin 10 saniye ve üzerinde olmasına bağlı kandaki oksijene düzeyinde düşüş meydana gelmesi ile ortaya çıkmaktadır.
Uyku apnesi, başlı başına ciddi hayati riskler oluşturan bir hastalıktır.
Özellikle kalp hastalıklarına neden olabilen horlama; uyku apnesi ile birlikte görüldüğünde vücudun ihtiyacı olan oksijenin alınamaması ile birlikte iç organlarda hasar oluşmasına neden olmaktadır.
Horlama Tedavisi
Genellikle horlayan kişi eşinin ya da çevresinin şikayeti ile doktora gider, kendi rahatsız olduğu için değil.Bu noktada horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmek, tedavi ve çözüm yollarını aramak tedavide ilk basamaktır.
Horlamaya neden olabilecek fiziksel nedenler için cerrahi müdahaleler düşünülebilir. Fiziksel herhangi bir sorun yoksa,kişinin hayat tarzı düzenlemeleri, horlamanın ortadan kalkmasına ya da azalmasına destek olur.
Horlama protezleri nedir ve ne işe yarar?
Günümüzde horlama tedavisi için kullanılan en etkin yöntem horlama protezleridir. Diş Hekimi tarafından yapılan horlama protezi uykuda kullanılan, dişler üzerine takılarak alt çeneyi önde konumlandıran, dilin ve damağın sarkmasıyla tıkanmış olan nefes yolunu açan bir apareydir.Düzenli kullanım önemlidir.
Protez sadece tedavi süresince kullanılır.
Horlama Protezinin Avantajları
Kullanımı ve taşıması kolay ve diğer yöntemlere göre konforludur.
Genellikle ilk kullanımda horlama ve uyku apnesini keser. Ana etkiler ise 3-4 hafta içinde gözlenir.
Basit bir tedavi yöntemidir ve cerrahi bir işlem gerektirmez
Diğer tedavi yöntemlerine göre daha ekonomiktir.
Dt.Özlem ÖZHAN YATAR