Glutatyon (GSH), karaciğer tarafından üretilen ve meyve, sebze ve ette bulunan doğal bir maddedir. Hücreler tarafından üç amino asitten sentezlenir: sistein, glutamik asit ve glisin. Glutatyon, vücuttaki hasarlı hücreleri onarmasıyla bilinir. Nörolojik bozukluklar, karaciğer hastalıkları, bazı kalp rahatsızlıkları, otoimmün bozukluklar, solunum yolu hastalıkları ve diğer tıbbi durumlar gibi çeşitli hastalıkları önlemeye yardımcı olabilir.
Vücuttaki glutatyon seviyeleri, yetersiz beslenme, çevresel toksinler ve stres gibi çeşitli faktörler nedeniyle azalabilir. Ayrıca, yaşla birlikte seviyeleri düşebilir.
Glutatyon, glisin, sistein ve glutamik asit aminoasitlerinden oluşan bir maddedir. Karaciğer tarafından üretilir ve vücuttaki birçok süreçte rol oynar. Glutatyon, hücreleri serbest radikallerin, toksinlerin ve oksidatif stresin neden olduğu hasarlardan korumada önemli bir rol oynar. Ayrıca bağışıklık sistemini destekler, detoksifikasyon süreçlerine yardımcı olur ve optimum hücresel işlevin korunmasına yardımcı olur.
Glutatyon brokoli, karnabahar, lahana ve Brüksel lahanası gibi birçok turpgil sebzede doğal olarak bulunur. Avokado, patates, havuç, kuşkonmaz, ıspanak, kabak, soğan, sarımsak ve karpuz da glutatyon içerir.
Glutatyon, doku yapımında ve onarımında, vücutta ihtiyaç duyulan kimyasalların ve proteinlerin üretiminde ve bağışıklık sistemi işlevlerinde rol oynar. İnsanlar glutatyonu yaşlanma, alkol kullanım bozukluğu, karaciğer hastalığı, kalp hastalığı ve diğer birçok rahatsızlık için kullanırlar, ancak bu kullanımları destekleyen güvenilir bir bilimsel kanıt yoktur.
Glutatyon seviyelerinin normal aralığı, laboratuvara ve kullanılan spesifik test yöntemine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak, kandaki toplam glutatyon seviyelerinin normal aralığı litre başına 2,5 ila 5,0 mikromol (µmol/L) arasındadır.
Glutatyonun vücutta indirgenmiş glutatyon (GSH) ve oksitlenmiş glutatyon (GSSG) dahil olmak üzere farklı formlarda bulunduğunu belirtmek önemlidir. GSH/GSSG oranı da hücre sağlığı ve oksidatif stresin önemli bir göstergesidir. Sağlıklı bir GSH/GSSG oranı genellikle 100:1 civarındadır.
Glutatyon seviyelerinin gün boyunca dalgalanabileceğini ve yaş, beslenme, yaşam tarzı ve genel sağlık gibi çeşitli faktörlerden etkilenebileceğini belirtmekte fayda var. Ayrıca, farklı doku ve organların farklı glutatyon seviyeleri olabileceğinden, sonuçların kişinin özel koşulları bağlamında yorumlanması önemlidir.
Vücuttaki glutatyon miktarının azalmasına çeşitli faktörler neden olabilir. Yaşlandıkça doğal üretimi azalır. Fiziksel ve duygusal stres de normal seviyeleri düşürebilir.
Temel besin öğelerinden yoksun bir beslenme düzeni, glutatyon sentezini azaltır. Kimyasallara ve diğer kirleticilere maruz kalmak, vücudun antioksidan ihtiyacını artırabilirken, otoimmün hastalıkların da glutatyonu azalttığı gösterilmiştir. Glutatyon seviyelerinin düşüklüğü, vücutta eksikliğe bağlı çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilir. Glutatyon eksikliğinin yaygın belirtileri şunlardır:
Yeterli dinlenmeye rağmen sürekli yorgunluk hissetmek, glutatyon düşüklüğüne bağlı oksidatif stresin bir işareti olabilir.
Zayıflayan bağışıklık sistemi tekrarlayan soğuk algınlığı, grip veya diğer enfeksiyon türlerine yol açabilir.
Oksidatif hasar, eklemlerde ve kaslarda rahatsızlığa yol açan iltihaplanmaya neden olabilir.
Konsantrasyon güçlüğü, hafıza sorunları ve zihinsel berraklığın eksikliği glutatyon eksikliğiyle ilişkili olabilir.
Sivilce, kızarıklık veya donuk cilt gibi cilt sorunları, detoksifikasyon süreçlerinin bozulmasından kaynaklanabilir.
Düşük glutatyon seviyeleri uyku düzenini etkileyerek uykusuzluğa veya huzursuz uykuya yol açabilir.
Glutatyon tedavisinin en doğru ve etkili uygulama şekli intravenöz (damar içi) serum uygulamasıdır. En iyi sonuçlar için enjeksiyonlar haftada 1 ila 3 kez uygulanır.
Glutatyon tedavisi, vücutta bulunan güçlü bir antioksidan olması nedeniyle potansiyel sağlık yararları nedeniyle dikkat çekmektedir. Glutatyon tedavisiyle ilişkili bazı temel faydalar şunlardır:
Glutatyon tedavisinin temel faydalarından biri, olağanüstü detoksifikasyon yeteneğidir. Glutatyon, kirletici maddelere ve toksinlere maruziyet neticesinde, karaciğerin bu zararlı maddeleri detoksifiye etmesine yardımcı olarak vücudun doğal detoks sistemleri üzerindeki yükü azaltır ve genel sağlığı destekler.
Hastalıkları ve enfeksiyonları önlemek için güçlü bir bağışıklık sistemi şarttır. Glutatyon, bağışıklık hücrelerinin işlevini artırarak vücudun patojenlerle savaşma yeteneğini artırır. Bu bağışıklık güçlendirici etki, sürekli yeni bakteri ve virüslere maruz kaldığımız günümüz dünyasında özellikle değerlidir.
Glutatyon tedavisinin belki de en çok aranan faydası cilt sağlığı üzerindeki etkisidir. Glutatyonun cildi aydınlatıcı özellikleri kanıtlanmıştır ve oksidatif hasarı azaltmaya yardımcı olur. Düzenli glatyon tedavileri şunları sağlayabilir:
Glutatyonun cilt beyazlatıcı etkileri, tirozinaz enziminin doğrudan ve dolaylı olarak inhibe edilmesi ve eumelanin (daha koyu pigment) üretiminin feomelanin (daha açık pigment) üretimine geçişinden kaynaklanır. Birçok kişi, glutatyon tedavilerini yalnızca genel cilt aydınlatma için değil, aynı zamanda güçlü detoks özelliklerinden yararlanmak için de tercih etmektedir.
Yorgunluk, günümüzün hızlı tempolu dünyasında yaygın bir şikayettir. Glutatyon, hücresel düzeyde enerji üretiminde hayati bir rol oynar. Oksidatif stresi azaltarak ve mitokondriyal fonksiyonu destekleyerek, enerji seviyelerini artırabilir ve gün boyunca optimum aktivite seviyelerinin korunmasına yardımcı olabilir.
Yoğun hayat temposunda zihinsel berraklığı ve odaklanmayı korumak hayati önem taşır. Glutatyon tedavisi bilişsel işlevi şu şekilde iyileştirebilir:
Glutatyon tedavisi diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve nörodejeneratif bozukluklar (örneğin Parkinson hastalığı) gibi kronik rahatsızlıkları olan bireylere fayda sağlayabilir.
Glutatyon, astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi solunum yolu rahatsızlıklarında akciğer fonksiyonunu iyileştirmeye ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
Glutatyon tedavisi genellikle uzman sağlık profesyonelleri tarafından uygulandığında güvenli kabul edilse de, olası yan etkilerinin farkında olmak önemlidir. Yan etkileri arasında şunlar görülebilir: