Vaka sayılarının artması ile birlikte, yakınlarımızdan duyduğumuz “pozitif” haberlerinin de arttığını vurgulayan Medicana Çamlıca Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt “ Hepimizin bildiği gibi bundan sonraki süreçte hastanın şikayetleri şiddetli olsun ya da olmasın, hastanın pozitif sonucu varsa, karantinaya alınıyor. Eğer başka bireylerle paylaştığı bir evde yaşıyorsa hastanın odası, kullandığı alanlar sınırlandırılıyor. Temaslı olduğu kişilerde teste tabi tutuluyor. Şimdi yapılan açıklamalara göre “pozitif” hastanın 10 gün, temaslı kişinin 15 gün karantinada kalması gerekiyor.” dedi.
Kişinin iyileşmesi ve virüsü bulaştırmaması için gereken bu 10-15 gün boyunca evden çıkmama gerekliliği, kişinin ruh sağlığını nasıl etkiliyor?
Sağlıklı bir bireyin bile hareketsiz kalıp, herhangi bir meşguliyetle uğraşmamasının, ruhsal sağlığını kötüleştireceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Psikolojik olarak sağlıklı, pozitif insanların günlük rutinlerine baktığımızda, dengeli bir sosyal yaşama, aktif bir iş yaşamına, fiziksel egzersize zaman ayırdıklarını görürüz. Bu dengelerden biri bozulmaya başladığında kişinin ruhsal sağlığında da olumsuz değişimler görülmeye başlanır. Covid-19 nedeniyle karantinaya girmek zorunda olan insanların günleri nasıl geçirdiklerine baktığımızda, düşük fiziksel hareketi, neredeyse sıfır noktasında sosyal iletişimi ve sekteye uğramış iş hayatını görürüz. Zaten mevcut fiziksel şikayetlerle baş etmek zorunda olan hastalar, kendilerini iyi hissettirecek bu faaliyetlerden de uzak kaldıkça psikolojik olarak yıpranmaya başlıyorlar. Depresif duygu durumuna eşlik eden ölüm korkusu, etiketlenme kaygısı, gelecek kaygısı gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Kişi daha pasif, hareketsiz oldukça depresif duygu durumu kuvvetleniyor.” dedi.
Bu süreçte kişide ne tip duygu durumları, endişe ve/veya korkular gelişebilir?
Korona salgının verdiği kaygı ve haberlerde izlenen olumsuz görüntülerle birlikte ‘Öleceğim’, ‘İnsanlar artık benden uzak duracak’, ‘İşimi kaybedebilirim’, ‘Bana bir şey olursa aileme/çocuklarıma kim bakacak’ gibi düşüncelerin de daha baskın hale geldiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Şiddetli bir huzursuzluğa neden olan bu düşüncelerle birlikte kişinin depresif ruh hali şiddetleniyor ve bir kısır döngüye girerek daha pasif, hareketsiz kalıyor. Maalesef depresif ve kaygılı hissettiğimiz anlarda, bizi tedirgin eden düşünceler, sanki gerçeğe dayanıyormuş gibi daha kuvvetli hale gelirler. Sağlıklı bir birey bu düşüncelerle baş etmek için, bu düşüncelerin gerçekliğini sorgular ve kanıt arar. Ama psikolojik olarak kendini iyi hissetmeyen insanlar, bu sorgulamayı yapabilecek kadar kendilerini güçlü hissetmezler. Bunun yerine kaçınmayı tercih edip dikkatlerini başka bir yöne verirler, uyumayı tercih edebilirler veya ruminasyona girip, aynı düşünceleri tekrar tekrar, faydasız bir şekilde zihinlerinde döndürürler. Covid-19 hastalarının da özellikle sosyal desteği yeterince alamadıkları için benzer süreçlerden geçtiklerini görebiliriz.”
Bu 10-15 günlük süreci ve karantina sonrasında yaşanabilecek süreçleri atlatmak için neler yapılabilir?