Toplumda İdrar Kaçırma olarak bilinen Üriner İnkotinans’ın Uluslararası Kontinans Derneği’nin tanımına göre kişide sosyal, hijyenik ve psikolojik problemlere sebep olan, istemsiz idrar kaçırma olduğunu ifade eden Medicana International Ankara Hastanesi Fizyoterapi Uzmanı Yasemin İrkilata, görülme sıklığının yaşla birlikte arttığını ve kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Birçok bireyin idrar kaçırma şikayeti ile bir uzmana başvurmaktan çekindiğini belirten İrkilata,”İdrar kaçırma sorununda fizik tedavi ve rehabilitasyon önemli iyileşme sağlamaktadır. Egzersiz uygulamalar, elektrik stimülasyonu ve en önemlisi de biofeedback (biogeribildirim) uygulamaları çok başarılı sonuçlar vermektedir.” dedi.
Fizyoterapi Uzmanı Yasemin İrkilata, “Genç yaşlarda idrar kaçırma sorunu kadınlarda erkeklere oranla daha fazladır. Fakat 50 yaşından sonra her 10 erkekten 1’inde görülürken, 75 yaşından sonra görülme sıklığı birbirine yaklaşır. İleri yaşlarda idrarla birlikte görülen dışkı tutamama da ciddi bir problemdir. Bu durumun tedavisi olmadığını düşünerek veya utanmadan dolayı uzun yıllar doktoruna bahsedemeyen bireyler vardır. Ancak idrar kaçırma tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır.“ dedi. İdrar kaçırma probleminin çocuklarda da 5 yaşından sonra normal kabul edilmediğini söyleyen İrkilata, çocuklarda tuvalet alışkanlığı ile keşfedilen idrar tutma alışkanlığının zamanla pelvik taban kaslarının (idrar ve dışkı tutmaya yarayan kaslar) fonksiyonunu etkileyerek gece veya gündüz idrar kaçırmaya neden olabileceğini belirtti. Ancak çocuklarda bu kasların fonksiyonunu yeniden öğreterek, alarm ve mesane-bağırsak eğitimi ile tedavi edilebildiğini vurguladı.
Biofeedback ile Kontrol
Medicana International Ankara Hastanesi Fizyoterapi Uzmanı Yasemin İrkilata, idrar kaçırma probleminin tedavi edilebilir nitelikle olduğunun bilinmesinin önemini vurgulayarak, biofeedback tedavisi ile çok olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti. İrkilata, biofeedback’in fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında bir çok hastalığın tedavisinde uygulanan çok etkin bir yöntem olduğunu söyleyerek, tedaviyi şu sözlerle tanımladı: “Biofeedback, istemsiz ve/veya hissedilmeyen fizyolojik olayların gerçek zamanlı olarak hastaya bilgi akışını sağlayan bir yöntemdir. Bu fizyolojik olaylar bir ekran veya ses düzeni ile yani görsel ve işitsel sinyaller halinde hastaya yansıtılır. Biz, hastaya gelen bu sinyalleri kendisinin ilgili vücut bölgesinin kontrol ederek elektronik sinyalleri nasıl değiştirip, monitorize edebileceğini öğretiyoruz.”
İdrar kaçırma olmaksızın sık sık idrara çıkma sorununun da kişiyi olumsuz etkileyeceğini söyleyen Fizyoterapi Uzmanı Yasemin İrkilata, bu durumun günlük yaşam aktivitelerini kısıtladığını, iş hayatında konsantrasyonu zorlaştırdığını belirtti. Ayrıca gece sık idrara çıkma durumunun ise yorgunluk, depresyon, hafıza problemleri, kalp hastalığı riski ve ileri yaşlarda düşme riski yarattığını vurguladı.
Doğum Sonrası Pelvik Taban Tedavisi
Kadınlarda hamilelik ve doğum ile birlikte pelvik taban kaslarının (idrar ve dışkı tutmaya yarayan kaslar) yorulabileceğini ve zayıflayabileceğini söyleyen Medicana International Ankara Hastanesi Fizyoterapi Uzmanı Yasemin İrkilata, zayıflayan bu kaslara uygulanacak tedavinin oluşabilecek idrar kaçırma probleminin önüne geçeceğini önemle vurguladı. İrkilata “Biz hastanemizde doğum yapan annelerimize yenidoğan taburculuk eğitimi sırasında, doğumdan 6-8 hafta sonra pelvik taban kaslarının tedavisinin, ileride yaşanabilecek idrar kaçırmalarını önleyeceğini ve yaşanabilecek cinsel problemlerinde önüne geçebileceğini anlatıyoruz. İsteyen annelerimize bu rehabilitasyonu yaparak yaşam kalitelerini yükseltiyoruz.” dedi.