Sigara Kullanımı Riski Artırır
Op. Dr. Leyla Ercan, ‘’ Menopoz tanısı son adetten itibaren 12 ay kanamanın olmaması ile konur. Menopoz yaşı ortalaması ülkemizde 45-55 yaş arasıdır. Menopoz yaşını, genetik , doğurganlık, sigara içimi gibi faktörler etkiler. Sigara içimi menopozda inme riskini de artırır. 40 yaş alında kanamaların kendiliğinden kalıcı olarak durmasına erken menopoz denir . Çoğu zaman adet kanamaları hemen kesilmez, östrojen ve progesteron hormonlarının üretimindeki düzensizlikler nedeniyle sık veya uzun aralıklarla az yada çok kanamaların olması gibi düzensizlikler, ateş basmaları, uykusuzluk gibi belirtiler olur ki bu döneme perimanpozal dönem- menopoza geçiş dönemi denir. Bu süre 40’lı yaşların sonlarına doğru başlar menopoza girinceye kadar 2-6 yıl sürebilir. Post menopozal dönem, son adet kanamasından 1 yıl geçtikten sonraki döneme denir ve bu dönemde lekelenme dahi olsa herhangi bir kanama belirtisi özel değerlendirme gerektirir. Kadın vücudu ilk adetten itibaren östrojen ve progesteron hormonun etkisi altına girer ve bu etki doğurganlık dönemi boyunca menopoza kadar devam eder. ‘’ dedi.
Biyopsi Yapılması Gerekebilir
Adet düzensizlikleri, menopoza geçiş döneminde üztrojen progesteron hormon yapımındaki dalgalanmalar 3 Haftadan sık yada 4-5 ay a varan aralıklarla olan kanama düzensizliklerine yol açabilir diye belirten Dr. Leyla Ercan şu konular dikkat çekti: ‘’ Ancak ne zaman olacağı belli olmayan aşırı anormal kanamalar ya da postmenopozal dönemde damla kadar bile olsa her kanama anormaldir ,iyi yada kötü huylu olabilecek bir ur habercisi olabilir, biyopsi yapılması gerekir. Uykusuzluk, uykuya dalamama, sık uyanmalar kalitesiz uyku gün içinde yorgunluğa yol açar. Genitoüriner sistemde yaşanan sıkıntılar, östrojen eksikliğine bağlı vajinal kuruluk, ağrılı ilişki, cinsel isteksizlikle sonuçlanabilir. İdrar torbasında aşırı aktiviteye bağlı sık idrara çıkma ve tutamama erken dönem belirtileridir. Dengeli beslenme, spor ,hobi edinme, c ve d vitamin desteği alma menopoz semtomlarinı hafifletir. Geç dönem belirtileri ise kemik yoğunluğunda azalma ve ona bağlı kolay oluşan kırıklar, kalp damar hastalıklarında artış, deri ve saçlarda incelme ve dokularda sarkma olarak görülebilir. Kemik yoğunluğunda azalmaya bağlı ,düşme ,çarpma gibi travmalarda kırık riskinde yükselmeye sebep olur.’’
Menopoz Tedavisi Kişiye Özel Olarak Belirlenir
Menopoz şikayetleri doğal olarak beklenildiği yaşlarda başlarsa çoğunlukla sorunsuz ,rahat atlatılabilir. Ancak yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılması durumunda bu şikayetler daha şiddetli yaşanabilir ve destek gerekir diye kaydeden Dr. Leyla Ercan konuşmasını şöyle noktaladı: ‘’ Menopoz bir hastalık olmadığı için tedavi de şart değildir. Önemli olan hormonal değişime vücudun verdiği tepkilerdir.birçok kadın bu dönemi tedaviye ihtiyaç duymadan geçirir. Eğer şikayetler yaşam kalitesini bozacak kadar ağrı yaşanıyorsa mutlaka destek tedavisi gerekecektir.,yani menopoza yaklaşım kişiye özel,kişinin ihiyacına ve belirtilere göre belirlenir. Tedavi Seçenekleri : hormon tedavisi (östrojen-progestron):özellikle ateş basmaları ve uykusuzluk gibi yaşam kalitesini sosyal hayatını etkileyen erken dönem belirtileri ve kemik yoğunluğunu korumak gibi geç dönem belirtileri için tercih edilen bir tedavidir. Ancak başta rahim, meme kanseri, tromboz, inme gibi riskler için uygun hastalara uygun zamanda,uygun dozda ve uygun yolda verilebilir. Yani hormon tedavisi kişiye göre, ihtiyaca göre ayarlanır.’’