KANSERLE SAVAŞTA YENİ BİR YÖNTEM: İMMÜNOTERAPİ
Medicana Kadıköy Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Erkan Arpacı , ‘’artık kişi özelinde uygulanabilen tedaviler ve immünoterapi ilaçları gibi seçeneklerin artmasıyla pek çok kanser türünün tedavisinde umutlandıran sonuçlar elde edildiğini’’ söyledi.
Bağışıklık sistemi-kanser ilişkisi
Kanser hücreleri, sağlıklı olduğumuz zaman bile vücudumuzda ortaya çıkabilir. Kanser hücreleri genetik kodu(DNA) hasarlanmış hücreler olup bu durum onların kontrolsüz çoğalmalarına neden olur. Bağışıklık sistemimiz genellikle kanser hücrelerini arayıp bulmak ve yok etmek için yeterince güçlüdür, bu durum kanser hücrelerini sağlıklı hücrelerle bir denge (immün equilibrium) içinde tutmaya çalışır ve kanser hücreleri bize zarar vermezler (kansere immün cevap).
Bağışıklık sistemimiz kanser hücreleri ile nasıl savaşır?
Kanser hücreleri, vücudun normal hücrelerinden farklı yapılara sahip olduklarından, bağışıklık sistemi kanserli hücreleri tanıyabildiği takdirde onlarla aynı şekilde savaşır. Ancak, kanser hücreleri çoğu zaman kendilerini "normal hücreler" gibi gösterebilme özelliklerine sahiptirler ve bu nedenle bağışıklık sistemi onları tehlikeli olarak tanımayabilir. Ayrıca kanser hücreleri zaman içerisinde yapılarını değiştirebilme (mutasyon) özelliğine sahiptirler ve bu da bağışıklık sisteminden kaçışlarını kolaylaştırır. Doğal gelişen bağışıklık sistemi yanıtı da kanser hücrelerinden tamamen kurtulabilmek için yeterli olmayabilir.
Bağışıklık isteminde yer alan birtakım farklı hücre tipleri, kanser hücrelerine karşı immün cevabı ortaya çıkarmak üzere harekete geçerler. Bunlar antijen sunan hücreler ve doğal öldürücü hücrelerdir. Kanser hücreleri yüzeylerinde kanser antijenleri denilen yapılar taşırlar, bunlar onların bağışıklık sistemi tarafından yabancı olarak algılanmasına neden olur. Antijen sunan hücreler kanser antijenleri gibi yabancı antijenleri aramak üzere vücudumuzda dolaşmaktadırlar. Antijen sunan hücreler kanser hücrelerini bulduğu zaman ya yüzeyindeki antijenlere bağlanıp onları işaretlemek üzere antikor yaparlar ya da kanser antijenleri taşıyan hücrelere saldırır ve yok ederler. Aynı zamanda doğal öldürücü hücreleri toplayıp kanser hücreleri öldürmeye yardım ederler.
İmmüno-onkolojik tedaviler(immünoterapi) nedir?
İmmüno-onkojik tedaviler, vücudun kendi bağışıklık sisteminin kansere karşı savaşmasını sağlayan ilaçlardan oluşur. Bu ilaçlar bağışıklık sistemimizi aktif hale getirip çalıştırarak, kanser hücrelerinin tanınıp yok edilebilmesini sağlamaktadırlar.
İmmünoterapilerin diğer tedavilerden farkları nelerdir?
Bu tedaviler direkt olarak tümörün kendisini değil, bağışıklık sistemini hedef almaktadır.Bağışıklık sisteminin her insanın kendine özgü kanser hücresi popülasyonunu seçici bir şekilde tanımasına ve ortadan kaldırmasına yol açarlar.
Bağışıklık sisteminde uzun süreli bir "hafıza" oluştururlar, bu nedenle zaman içinde kanserin sürekli kontrolüne ve bu yolla da uzun süreli ve kalıcı tümör yanıtlarına ve sağkalım oluşmasına neden olurlar. Bu sene ABD’de iki immünoterapi ilacı, metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde sağladığı yarar sebebiyle ruhsat aldı.
İmmüno-onkolojik tedaviler nasıl çalışır?
İmmüno-onkolojik tedaviler bağışıklık (immün) sistemini hedef aldığından immün-ilişkili mekanizmalara bağlı olan herhangi bir kanser türü üzerinde etkili olma potansiyeli vardır. İmmüno-onkolojik tedaviler immün yanıt içerisinde farklı mekanizmalar üzerinde çalışarak bağışıklık sisteminin kanser hücrelerinden kurtulabilme yeteneğini onarmaktadırlar. Bunu farklı stratejiler kullanarak yapmaktadırlar: Bağışıklık sistemini uyarmak suretiyle veya kanser hücrelerinin kendilerini bağışıklık sisteminden saklama yeteneğini bloke ederek.
İmmüno-onkolojik tedavilerin yan etkileri nelerdir?
İmmüno-onkolojik tedaviler bağışıklık (immün) sistemi üzerinde etkili oldukları ve tümör hücreleri üzerinde direkt etkili olmadıkları için starndart kanser tedavilerine benzer yan etkilere sahip değillerdir. Örneğin kemoterapi ilaçları kanser hücrelerini öldürmekte aynı zamanda sağlıklı hücrelere de zarar verebilmektedir, bu da bulantı, kusma, saç dökülmesi gibi semptomlara neden olabilmektedir. İmmüno-onkolojik tedavilerde bu yan etkiler olası değildir.İmmüno-onkolojik tedavilerin yaygın görülen yan etkileri: Döküntü, grip benzeri semptomlar, yorgunluk/bitkinlik, ateş. Daha az görülen yan etkileri , ishal şeklinde kendini gösteren kalın barsak iltihabı, tiroid bezi yavaş çalışması , enfeksiyonla ilişkili olmayan akciğer iltihaplanması gibi özetlenebilir.
Elimizde hangi immüno-onkolojik tedaviler mevcut?
‘‘Bağışıklık sistemi ile kanser hücreleri arasındaki etkileşimleri anlamamız son yıllarda yenilikçi bir kanser immünoterapisinin keşfi bağışıklık sistemi kontrol noktaları durdurucuları ile sonuçlandı.’’ diyen Dr. Erkan Arpacı, bu durdurucular, bağışıklık sisteminin fren mekanizmalarını serbest bırakarak kanser hücrelerine saldırmalarını uyarmaktadır. Artık immünoterapiyle insan vücudunun yeniden tümöre saldırması sağlanabiliyor’’ diye devam etti.
Akciğer kanseri başta olmak üzere malign melanom, baş-boyun kanserleri, lenfoma, mesane kanseri, mide kanseri, rahim ağzı kanseri, kalın barsak kanseri, prostat ve böbrek kanseri kalın barsak kanseri, meme kanseri gibi pek çok kanser türünde olumlu sonuçlar alınmaktadır.