KURUMSAL HABERLER


+A A-

Astım Hastaları Dikkat!



Astım Hastaları Dikkat!
  • Bilinenin aksine, astım hastaları sadece mevsim geçişlerinde değil sıcak havalarda krize girebiliyor. Yaz mevsiminde de astımlılar ve alerji hastalarının pek çok açıdan tehdit altında olabileceklerini belirten,  Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, nemli ve sıcak havanın sorunun başlıca kaynağını oluşturduğunu ifade ederek, yaz aylarında artan alerjenler açısından dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Astım hastalığında genetik faktörlerinde öneminin altını çizen Ofluoğlu, astımlı bir annenin çocuğunda astım görülme sıklığı yüzde 20-30'lara çıkarken, hem anne, hem de baba astım ise bu oranın yüzde 60-70'lere çıktığını belirtti. 

Bağışıklık Sistemi, Dış Etkenlerden Etkilenir

Mevsim değişimi, hava ısısının değişmesi ve nem oranının artması, polenlerin yoğun olduğu ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde astımlı bir kişide hava yollarını uyararak astım atağına neden olabileceğine değinen Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, "Hem bahar mevsimi hem mevsim değişiklikleri birçok hastalığın daha çok görüldüğü dönemlerdir. Burada pek çok faktörün rolü olabilir. Havaların ısınması, atmosfer basıncındaki değişiklikler, soluduğumuz havadaki nem miktarındaki farklılıklar ve yine bu mevsimde soluduğumuz havaya karışan bitkilere ait polenlerin önemli rolü var. Bunun yanında bir de vücudumuzda hormonların neden olduğu bir takım değişiklikler yaşanabilir. Bunların salgılanmasında gecenin, gündüzün ve mevsimlerin hayli etkisi var. Keza bağışıklık sistemimiz doğrudan doğruya dış etkenlerden etkileniyor" diye konuştu.

Yaz Mevsimi Alerjik Yakınmaları Artırabilir

Yaz mevsiminde astımlıların ve alerji hastalarının pek çok açıdan tehdit altında olabileceklerini belirten, Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, nemli ve sıcak havanın sorunun başlıca kaynağını oluşturduğun söyledi ve şöyle devam etti: "Yaz aylarında artan alerjenlere karşı dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır. Astımın ve alerjik nezle ile alerjik göz rahatsızlıklarının önde gelen tetikleyicilerinden olan polenler, sanılanın aksine sadece ilkbaharda değil; yaz ortasından sonbahara dek yayılma gösterirler. Hareketsiz geçen kış aylarından sonra yazları açık havada aşırı egzersiz yapılması da alerji ve astım krizini tetikleyebilir. Yürüyüş de dahil olmak üzere tüm egzersiz çeşitleri ile kişide nefes darlığı, hırıltı, öksürük, göğüste sıkışma hissi, kaşıntı, deri döküntüsü ve bayılma gibi belirtiler görülebilir. Bu tür alerjiden korunmak için yemek sonrası 3-4 saat boyunca egzersizden kaçınmak; egzersiz öncesi kimi ağrı kesicilerden uzak durmak ve adet dönemlerinde egzersiz yapmamak uygun olacaktır. Ayrıca, egzersize yavaş yavaş başlayıp ve aynı şekilde bitirmek de önerilmektedir."

Astımın Ortaya Çıkmasında Genetik Faktörlerinde Etkisi Vardır 

Astıma neden olan alerjik bünyenin ortaya çıkmasında genetik faktörlerin de önemli rolü olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu "Kalıtımın yüzde 40-60 vakada rol oynadığı tahmin edilmektedir. Astımlı hastaların çoğunun yakın akrabalarında astım ya da diğer allerjik hastalıklardan bir veya birkaçının olduğu tespit edilmektedir, ancak bu tüm olgular için geçerli değildir. Astımlı bir annenin çocuğunda astım görülme sıklığı yüzde 20-30'lara çıkarken, hem anne hem de baba astım ise bu oran yüzde 60-70 değerlerine ulaşmaktadır.


Çok önemli bir risk faktörü de sigaradır. Sigara dumanında bulunan 4000'e yakın gaz, duman ve partikül yapısındaki kimyasal maddeler astımın oluşumunda önemli rol oynarlar. Annesi sigara içen bebeklerde solunum yolu hastalıklarının ve astımın daha sık görüldüğü belirtilmektedir. Sigara içen ya da sigara içilen ortamda bulunan astımlı hastaların tedavisi de çok zor olmaktadır" diye konuştu.

Astımı Olanlar Covid-19 Enfeksiyonun Kapsamında Risk Grubu İçerisinde Yer Alıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, “Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC), covid-19 enfeksiyonu ile ilgili açıkladığı risk grupları içerisinde; 60 yaşından büyük olmak, kronik tıbbi rahatsızlığı olması, yüksek tansiyon, kalp hastalığı olması, diyabet ve astım hastalığının olması olarak bildirilmiştir. Bu tablo üzerinden baktığımızda astımı olanları covid-19 enfeksiyonu için risk altında gibi görünmekteyiz. Fakat astım hastalarını nasıl etkilediğine dair bir araştırma henüz bulunmamaktadır.” dedi.

Astımı Olanlar Covid-19’a Karşı Nasıl Önlem Alabilirler?

Bol bol sıvı ve doğal meyve sularını tüketin. Mümkün olduğu kadar, az da olsa kırmızı et tüketin. Vitamin ve mineral takviyesi, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren beta glucan, omega 3 balık yağı alabilirsiniz. Ayrıca her gün evde, en az 20-30 dakika egzersiz yapın ve düzenli uyuyun. Güzel müzikler dinleyin ve hijyene önem verin. Moralinizi yüksek tutun. Bu uygulamalar, corona virüsten korumada faydalı olacaktır.

  • Astımlı hastalar için covid-19 çok ciddi risk oluşturmasa bile yine de risk grubu içinde değerlendiriliyor.
  • Astım hastaları bu dönemde kortizon içeren sprey kullanmayı ve doktorları tarafından verilen ilaçlarını kullanmalarında bir sakınca yoktur.
  • Astımlı hastalar, beslenmesine dikkat etmelidir. Vitamin, mineral, balık yağı ve beta glucan almaları faydalı olabilir.
  • Polen alerjisi olanların burun kaşınması ve göz kaşınması varsa antihistaminik alabilirler.
  • Ayrıca Covid-19’a karşı maske, mesafe ve hijyen temel korunma yöntemlerinden asla taviz vermemeleri ve mümkün olduğunca evde kalmaları faydalı olacaktır.

Sıcaklar Yaklaşırken Alınması Gereken Önlemler

  • Dış ortam alerjenlerine maruz kalınmasını engellemek açısından, yolculuk sırasında araç camlarının açılması yerine, klima kullanılması daha sağlıklıdır.
  • Araca binilmeden camların açılarak 10 dakika boyunca klimanın çalıştırılması, klima sistemindeki toz ve küfün boşaltılması açısından yararlı olacaktır.
  • Uçak yolculuklarında astım hastalarının kabin içi havasından olumsuz etkilenmesi mümkündür.  
  • Tabii klimaların olumsuz etkileri de söz konusu; fazlasıyla kuru hava kimi zaman burun kuruluğuna neden olabileceğinden, tuzlu su içeren burun spreyleri şikayetlerin önlenmesinde önerilir. Bu tür spreylerin yolculuk boyunca saat başı tekrarlanması, burun mukozasının aşırı kurumasını engelleyecektir. 
Hacer Ofluoğlu
Profili Gör
Oluşturma: 24.05.2021 12:00
Son Güncelleme: 15.12.2021 10:49
Oluşturan: Hacer Ofluoğlu