
Çok sık görülen bir hastalık olan meme kanseri nedeniyle her yıl ülkemizde yaklaşık 8.000 kadının hayatını kaybettiğini belirten Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, ‘’Erken tanı ve tedavi ile meme kanserine bağlı ölümlerin önüne geçmek mümkün.’’ ifadelerini kullandı.
Meme Kanseri Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması meme kanseri olarak adlandırılıyor. Meme kanserinin hem Türkiye’de hem de dünyada en sık rastlanan kanser türü olduğuna vurgu yapan Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, ‘’Meme kanserini erkeklerde de görebiliyoruz ancak meme kanseri vakalarının %99’undan fazlasını kadınlar oluşturuyor. Meme kanseri, meme dokusunda yer alan duktal ya da tübüler gibi farklı tiplere ayırabileceğimiz hücrelerden köken alıyor. Kanserin hangi hücre tipinden köken aldığı, tümör boyutunun ne kadar olduğu, kanserin nerelere yayılım gösterdiği hastalığın ilerleyişine etki ediyor.’’ şeklinde konuştu. Meme kanseri belirtileri ile ilgili olarak Doç. Dr. Ünal Sabancı, ‘’Meme kanseri semptomlarını genellikle hasta kendi fark ediyor. Hastaların sıklıkla bize tariflediği şikayetler meme dokusunda ele gelen kitle, meme görünümde veya boyutunda değişiklik, meme cildinde farklılık, meme ucunun içe çökmesi gibi durumlar. Meme başından kanlı akıntı gelmesi, meme cildinin soyulması, renk değiştirmesi de yine hastaların farkına vardığı değişiklikler arasında yer alıyor.’’ dedi.
Meme Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?
Meme kanseri teşhisinde ilk adımı hastanın tıbbi hikayesi ve muayenesi oluşturuyor. Muayenede memedeki değişiklikleri incelediklerini söyleyen Doç. Dr. Sabancı, ‘’Hasta genellikle memede değişim fark edince bize başvuruyor. Biz de hastanın şikayetlerini dinleyerek meme muayenesi yapıyoruz ve meme dokusunu ayrıntılı olarak değerlendiriyoruz. Bazen hastanın bir şikayeti olmasa da hikayeden şüphelenip rutin muayenede de memede kitle tespit ettiğimiz oluyor.’’ ifadelerini kullandı. Sadece muayenenin meme kanseri tanısı için yeterli olmayacağını vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, ‘’Kanser tanısını kesinleştirmek için ultrason, mamografi ve MR gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanıyoruz. Memede gördüğümüz kitlenin iyi huylu mu kötü huylu olduğunu anlamak için memeden örnek doku yani biyopsi alarak patolojiye gönderiyoruz. Patoloji raporu kitlenin özelliklerini anlamamızı sağlıyor. Teşhisi koyduktan sonra kanserin yayılımını görmek için ise farklı görüntüleme yöntemleri kullanıyoruz.’’ şeklinde konuştu.
Meme Kanserinde Tedavi Yöntemleri Neler?
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri tedavisinde de uygun tedavi yöntemini kanserin evresi belirliyor. Cerrahinin meme kanseri tedavisinde ilk tercih edilen yöntem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ünal Sabancı, ‘’Tedavide lumpektomi dediğimiz, toplumda meme koruyucu cerrahi olarak da bilinen memeden sadece tümör dokusunun çıkarıldığı ameliyatı uygulayabiliyoruz. Bu ameliyatı genellikle daha küçük tümörlerde yapıyoruz. Mastektomi yani meme dokusunun tamamen çıkarıldığı cerrahi ise büyük tümörler için uygun bir yöntem. Eğer tümör çevre lenf bezlerine yayılım gösterdiyse bu lenf bezlerini de çıkarmak, temizlemek gerekiyor. Meme kanseri tedavisinde cerrahi dışında kemoterapi, radyoterapi, hormon replasman terapisi de uygulanabiliyor. Bu tedavi yaklaşımları ile ilgili olarak Doç. Dr. Sabancı, ‘’Radyoterapi yani ışın tedavisi, cerrahi sonrası meme dokusunda ya da lenf bezlerinde kalan az sayıda kanserli hücrenin yok edilmesi amacıyla kullanılıyor. Kemoterapi ameliyat öncesi büyük boyuttaki tümörlerin küçültülmesi amacıyla tercih edildiği gibi ameliyat sonrası sistemik tedavi amacıyla da kullanılabiliyor. Hormon terapisi, immünoterapi gibi daha güncel tedaviler de meme kanserinde kullanılan yöntemlerden. Hastanın durumu, tümörün büyüklüğü gibi durumları göz önünde bulundurarak tedaviyi planlıyoruz.’’ diyerek sözlerini noktaladı.