Günümüzde her 8 kadından 1’inin yakalanma riskinin olduğu meme kanseri, dünya genelinde en fazla ölümle sonuçlanan kanser türlerinden biridir. Yapılan araştırmalara göre kadınlarda dünyada görülme sıklığı olarak birinci sırada olmasına ragmen günümüzde geliştirilen tedavi yöntemleriyle en iyi sağıtılan kanser türlerinden biridir.
Kadınlarda görülen kanser türleri içinde en yaygın olan meme kanseri olduğu için çoğu kadın meme kanseri öldürür mü endişesi yaşamaktadır. Diğer kanser türlerinde de olduğu gibi erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri meme kanserinde de hayat kurtarmaktadır.
Meme Kanseri Nedir?
Yağ dokusu, kan damarları, süt kanalları ve salgı bezlerinden oluşan meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması, bazı durumlarda vücudun diğer bölgelerine de yayılması ve çoğalmaya devam etmesi meme kanseri olarak adlandırılmaktadır. Sağlıklı hücrelerde meydana gelen yapısal değişiklikler nedeniyle hücreler hızla çoğalarak meme bölgesinde tümörleri oluşturmaktadır.
Tümör dokuları erken evrede yakalanıp tedavi edilmediği takdirde, meme dokusu komşuluğunda yer alan koltuk altı lenf bezlerine yayılım gösterebilir ve lenf damarları vasıtasıyla vücudun uzak bölgelerine metastaz gerçekleştirebilir. Yine meme dokusu bol kanlanan bir yapıya sahip olduğundan, kan dolaşımı üzerinden başta kemik dokuları, beyin ve akciğer olmak üzere farklı vücut bölgelerine yayılabilir.
Meme Kanseri Neden Olur?
Meme kanseri sebepleri tam olarak bilinmese de bilinen meme kanseri risk faktörleri kanserin gelişiminde rol oynayabilmektedir:
- Kadın olmak,
- Genetik faktörler, ailesel öykü
- Hiç doğum yapmamış olmak ya da ilk doğumu 25 yaşından sonra yapmış olmak,
- Doğum yaptıktan sonra 6 ay bebeği emzirmemek,
- İleri yaşta menopoz dönemine girmek,
- Erken yaşta adet dönemine girmek,
- Aşırı alkol tüketimi,
- Aşırı kilo ya da obezite,
- Hareketsiz yaşam tarzı,
- Uzun süreli östrojen tedavisi,
- Özellikle göğüs bölgesinde radyasyona maruz kalmak,
- Yoğun meme dokusuna sahip olmak,
- Daha önce meme kanserine tanısı almış olmak.
Özellikle ileri yaş, ilk adet kanamasının 12 yaşından önce başlaması ve anne ya da kardeşte meme kanseri öyküsü bulunması değiştirilemeyen ve birincil risk faktörlerini oluşturmaktadır. Kadınlarda 30 yaşından sonra artan risk 50 yaşından sonra daha da artmaktadır. Bu kansere yakalanan kadın hastaların yaklaşık yarısını 65 üstü hasta bireyler oluşturmaktadır. Birinci dereceden yakınları arasında meme kanseri öyküsü bulunanlar üç katı daha fazla risk taşımaktadır.
Erkekler Meme Kanseri Olur Mu?
Erkeklerde de kadınlarda olduğu gibi meme dokusu bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalığın görülme ihtimali olsa da erkeklerde meme kanseri riski kadınlara göre oldukça düşük seviyededir. Her 100 vakanın 1’inde görülen hastalık daha çok 60-65 yaş üstü erkeklerde görülmektedir. Bununla birlikte, erkeklerde meme kanserinin olabileceği ihtimali göz ardı edildiği için çoğu zaman erkek hastalarda tanı ve tedavi oldukça geç başlamaktadır.
Meme Kanseri Belirtileri
Meme kanserinin birincil belirtisi meme çevresinde ya da koltuk altında ele gelen kitlelerdir. Bu şişlik ya da kitleler bazı vakalarda sert dokulu ve ağrılı, bazı vakalarda ise yumuşak dokulu ve ağrısız olmaktadır. Meme kanseri nasıl anlaşılır şeklinde araştırma yapanlar öncelikle bu yaygın belirtiyi dikkate almaktadır.
- Meme çevresinde ağrı, %20 vakada görülür
- Meme ve koltuk altı bölgelerinde şişlikler,
- Meme başında akıntı ya da özellikle kanama,
- Meme başında görülen şekil bozuklukları (çökme ya da içeri çekilme),
- Meme çevresinde yara ve cilt bozuklukları,
- Meme dokusu ve cildinde oluşmuş ödem,
- Memede renk değişiklikleri ya da şekil bozuklukları.
- Koltuk altında şişlik veya kitle hissedilmesi (elegelen lenf bezleri)
Bazı vakalarda meme kanseri belirtileri yayılan hücrelerin neden olduğu diğer semptomlarla anlaşılmaktadır. Meme kanseri metastaz yaptığı akciğer ve karaciğer gibi organlarda da doku bozukluklarına neden olmaktadır. Bu anlamda, göğüs bölgesinde ağrı ya da nefes darlığı gibi şikayetler de meme kanserinin geç belirtisi olabilmektedir.
Kendi Kendine Meme Kanseri Muayenesi Nasıl Yapılır?
Erken aşamada belirgin semptomların görülmemesi nedeniyle meme kanseri muayenesi büyük önem taşımaktadır. Meme kanserinin erken teşhisi büyük oranda hastaların kendilerinin yaptıkları muayeneler sonucu mümkün olmaktadır. Hastaların kendileri yapacakları meme kanseri kontrolü meme çevresi ve koltuk altını kapsamaktadır. Genel olarak 20 yaşından büyük kadınların ayda bir kez yapması gereken bu kontroller sayesinde oluşan kitleler erken fark edilebilmektedir. Bu kontrollerin ise hormonların etkisinin normalden az olduğu adet dönemi bitişinden 4-5 gün sonra yapılması gerekmektedir.
Meme muayenesi ayna karşısında, duşta ya da yatar pozisyonda yapılabilmektedir. Ayna karşısında, yeterli ışığın olduğu bir ortamda üst beden çıplak olacak şekilde meme çevresi ve altı, meme başları ve koltuk altında elle ve gözle inceleme yapılması gerekmektedir.
Ayna karşısında öncelikle memelerin boyutları, simetrisi ve renginde herhangi bir anormallik; meme başlarında çökme; meme derisinde kızarıklık olup olmadığı farklı açılardan kontrol edilmelidir. Ardından aynı gözlem kollar yukarıdayken yapılmalıdır. Bu noktada, özellikle koltuk altında şişlik olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Yatarak ya da ayakta yapılabilen elle muayenede meme altı, meme başları ve koltuk altında kitle olup olmadığı kontrol edilmektedir. Ayakta yapılan elle muayenede sağ meme için sol el, sol meme için sağ el kullanılmalıdır. İşaret, orta ve yüzük parmaklarıyla dairesel hareketler yaparak ve baskı şiddetini hafifçe artırarak meme çevresi ve koltuk altı kontrol edilmelidir.
Sırtüstü yatar pozisyonda yapılan elle muayenede ise sağ meme kontrolünde sağ kol, sol meme kontrolünde ise sol kol başın yukarısına kaldırılmalıdır. Bu noktada, muayenenin yapıldığı tarafta omuzların alt kısmına havlu ya da yastık koymak gerekmektedir. Tıpkı ayakta olduğu gibi dairesel hareketlerle meme çevresi ve koltuk altında kitle olup olmadığına bakılmalıdır. Aynı zamanda, meme ucu sıkılarak akıntı ya da kanama görülüp görülmediği de kontrol edilmelidir. Bu hareketler sırasında herhangi bir yumru ya da kitleye denk gelindiğinde bir sağlık kurumuna gidilmesi gerekmektedir.
Meme Kanserinde Tanı
Meme kanseri başlangıcı belirtiler göz önünde bulundurulduğunda diğer kanser türlerinden farklı seyretmektedir. Erken evrede çok fazla semptoma sebep olmayan hastalık bu nedenle erken teşhisi zorlaştırmaktadır. İleri evrelere kadar belirgin semptomlar göstermemesi nedeniyle hastalığın başlangıç evresinde teşhis edilebilmesi için özellikle kadınların düzenli olarak meme sağlığı taramasından geçmesi gerekmektedir. Bu taramalar 40 yaş altı kadınlarda fizik muayene (meme konusunda tecrübeli hekimler tarafından) meme ulstrasonografi, 40 yaşın üzerindeki kadınlarda ise fizik muayene ultrasonografi ve mamografiyle yapılmalıdır. 40 ve 50 yaş arasında mamografi 2 yılda bir 50 yaşın üzerindeki kişilerde ise her yıl yapılması tavsiye edilir. Yoğun meme ve yaygın sertlik olan göğüs yapılarında tanı yöntemlerine meme ilaçlı manyetik rezonans (MR) görüntüleme yonteminin ilave edilmesi tanı koymayı kolaylaştırır. Meme kanseri farkındalık kampanyaları da bu hastalıkla ilgili bilincin gelişmesini ve erken tanının önemini vurgulamaktadır.
Meme Kanseri Evreleri
Meme kanseri evreleri; kanserli hücrelerin yerine ve büyüklüğüne, lenf bezlerine yayılma derecesine ve çevre organlara ve dokulara metastaz yapıp yapmamasına göre değişiklik göstermektedir. Beş evre ve bu evrelerin alt aşamaları kanserin yayılımı hakkında bilgi vererek doktorların tedavi planı üzerinde de yol gösterici olmaktadır.
Evre 0
Süt kanallarında oluşum gösteren hücreler bu aşamada henüz yağ dokusuna, lenf bezlerine ya da diğer doku ve organlara yayılmamıştır. Meme kanserinin en erken aşaması olan bu evrede tümör oluşmamıştır ancak görüntüleme yöntemleriyle tanı konulur.
Evre 1
Bu aşamada da lenf bezleri ve çevre organlara ulaşmayan hücreler 2 cm’den daha küçük boyutlardadır.
Evre 2A
Bu aşamada hücreler boyutlarına bağlı olarak lenf bezlerine yayılım yapabilmektedir. 2 cm-5 cm arası boyutlara sahip olan tümör lenf bezlerine ya da çevrede bulunan doku ve organlara yayılmamıştır. Öte yandan bu aşamada 2 cm’den küçük olan tümörlerde, çok küçük miktarda lenf bezlerinde yayılmaya rastlanabilmektedir.
Evre 2B
Bu aşamada 2 cm-5 cm arası boyutlarda olan tümör lenf bezlerine yayılım göstermiş uzak organlara yayılım yapmamıştır.
Evre 3A
Tümör dokulara yayılmasa da koltuk altı lenf bezlerine çok sayıda yayılım göstermektedir.
Evre 3B
Bu aşamada tümör koltuk altı ve göğüs kafesi çevresindeki lenf bezlerine ya da üzerindeki cilde ve altındaki göğüs duvarına yayılım göstermiştir. Kanserli dokunun boyutları ise değişkendir. Bununla birlikte uzak bölgelerde kanserli hücreye rastlanmamaktadır.
Evre 3C
Değişken boyutdaki olan kanserli doku köprücük kemiği altı ve üzeri, boyun bölgesi, koltuk altı lenflerine yaygın yayılım göstermektedir. Bu anlamda, meme çevresindeki çok sayıda lenf bezinde kanserli hücreye rastlanmaktadır.
Evre 4
Meme kanseri bu evrede karaciğer, akciğer, kemik, beyin gibi vücut organlarına ve lenf bezlerine yayılım yapmıştır.
Meme Kanseri Tedavisi
Meme kanseri tedavisinde değişik tür tedavi yöntemleri kulanılmaktadır. Yani meme kanseri tedavisi mültedisipliner bir çalışma gerektirmektedir. Erken meme kanserinde hastaya bu yöntemler uygulanabilmektedir. İleri evrede meme koruyucu cerrahi uygulanmaktadır. Ileri evre meme kanserinde tedavi öncelikle kanserli dokunun küçülmesi için kemoterapi ile başlayıp cerrahi ve radioterapi, hormonterapi ile devam etmektedir. Metaztatik meme kanserinde ise tedavide cerrahinin yeri yoktur ve tedavi ağırlıklı olarak tıbbidir. Medikal onkoloji tarafından hastalar takip ve tedavi edilirler.
Cerrahi Girişimler
Meme kanserinde uygulanan cerrahi yöntemler; Segmental mastektomi (lumpektomi, kadran tektomi eş anlamlı kelimelerdir) total mastektomi, ilave olarakta aksiler lenf bezlerinin durumunu ortaya çıkartmak amacıyla son yıllarda geliştirilen sentinel nod (nöbetçi düğüm) biyopsisi yada aksiler leflerin alınması yanı aksiler diseksiyon yöntemleri genel anestezi altında uygulanmaktadır.
Segmentel Mastektomi
Hastalıklı doku ve çevresinin cerrahi yöntemle çıkartılıp temiz cerrahi sınırların bulunmasını içeren cerrahi girişimdir. Mastektomi ise meme dokusunun tümünün cerrahi olarak çıkarılmasını ifade eder. Bu girişim iki türlü yapılabilir ciltle beraber meme doksunun alınmasına total mastektomi, cildi koruyarak yapılan girişime de cilt koruyucu mastektomi adı verilmektedir.
Kemoterapi
Bu tedavinin yapılmasındaki amaç yayılım göstermiş olası hücreleri ( bugünkü tanı yöntemleriyle tespit edilemeyen) ortadan kaldırmak için damar yoluyla yapılan ilaç tedavisidir. Hastalığın yaygınlık seviyesine gore tedavinin süresi medical onkoloji tarafından planlanır.
Radyoterapi
Bu tedavinin yapılmasındaki amaç kalan meme dokusunda kanser oluşumunun önüne geçmektir.
Hormonoterapi
Bu yöntemdeki amaç meme dokusuna jinekolojik organlar ve sürrenal bezi tarafından itrah edilen hormonların etkisini azaltmak ve hastalığın yayılmasını önlemektir. Kanseri olanlar için lumpektomi ideal yöntemlerden biridir. Bazı durumlarda hücrelerin fazla yayılması nedeniyle memenin tamamının alınmasını içeren mastektomi ameliyatları uygulanmaktadır.
Genel olarak meme kanseri tedavisi üç ana grup altında incelenebilir. Bunlar
- Erken Evre Meme Kanseri (Evre 1/Evre 2, İleri Evre)
- Meme Kanseri (Evre 3)
- Metaztatik Meme Kanseri (Evre 4)
Meme Kanseri Ameliyatı Sonrası Hasta Takibi
Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyatların süresi operasyonun türüne göre değişmektedir. Yaklaşık 1-3 saat arasında biten operasyonların ardından hastalar birkaç gün istirahat ettikten sonra taburcu edilebilmektedir.
Meme kanseri ameliyatları sonrasında tedavi ne kadar başarılı olursa olsun hastalığın tekrar etme riski bulunmaktadır. Erken evrede hastalığın tekrar etme olasılığı daha düşük olduğu için ameliyattan sonra hastaların mutlaka düzenli kontrole girmesi gerekmektedir. Ameliyattan sonraki 3 sene 3 ayda bir, daha sonraki senelerde 6 ayda bir ve senede bir olacak şekilde kontrol planı yapılması gerekmektedir.
Meme kanseri tedavisi bitmiş hastalarda kontrol süreci:
- İlk 2 yıl için 3 ayda bir,
- 2 ile 5 yıl arasındaki süreçte 6 ayda bir,
- 5 yıldan sonra ise ömür boyu yılda bir olarak mamografi, ultrasonografi ve fizik muayene şeklinde sürdürülmelidir.
Meme Kanseri Belirtileri, Evreleri ve Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular
Hastalıklı doku ve çevresinin cerrahi yöntemle çıkartılıp temiz hudutların bulunmasını içeren cerrahi girişimdir. Mastektomi ise meme dokusunun tümünün cerrahi olarak çıkarılmasını ifade eder.
Amaç meme dokusuna jinekolojik organlar ve sürrenal bezi tarafından itrah edilen hormonların etkisini azaltmak ve hastalığın yayılmasını önlemektir.
İlk 2 yıl için 3 ayda bir, 2 ile 5 yıl arasındaki süreçte 6 ayda bir, 5 yıldan sonra ise ömür boyu yılda bir olarak mamografi, ultrasonografi ve fizik muayene şeklinde sürdürülmelidir.
Memede kitle, ağrı, meme cildinde kızarıklık, hassasiyet, meme ucu akıntısı, meme ucu cildinde soyulma, meme şekil ve boyutunda bozulma ve değişim, meme ucunun içe dönmesi, koltuk altında şişlik veya kitle bu belirtiler arasındadır.
Meme kanseri şüphesi uyandıran bir kitle veya semptom varlığında hekim tarafından ileri tetkikler istenebilir. Bu anlamda klinikte en çok yararlanılan tetkikler mamografi ve meme ultrasonudur.