Menopoz dönemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kazibe Koyuncu Demir, bu dönemin psikolojik, fiziksel, ve sosyal olarak tüm yönleriyle değerlendirlmesi gerektiğini ifade etti ve menopozun kadın cinsel sağlığı için bir son değil, yalnızca yeni bir dönem olduğunun altını çizdi.
Medicana Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kazibe Koyuncu Demir, Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre menopoz, yumurtalık faaliyetlerinin sonlanması ile aylık menstrüasyon döngüsünün kalıcı olarak sona ermesidir. Menopozu “üreme yeteneğini kaybetmek” şeklinde değerlendirmek yerine kadın bedeninin üreme işlevine son vermesi ve üreme sistemini bu doğrultuda yeniden şekillendirmesi olarak yorumlamanın daha doğru olacağını belirten Koyuncu Demir, “Menopoz kadın cinsel sağlığı için bir son değil, yalnızca yeni ve farklı bir dönemdir.” dedi ve üreme sisteminin bu dönüşüm sürecini detaylarıyla açıkladı. “Kadın cinsel sağlığının bu yeni dönemi üç farklı aşamada gerçekleşir. Bunlar; ilk belirti ve bulguların fark edildiği premenopoz dönemi, son menstrüasyon kanaması itibariyle başlayan menopoz dönemi ve menopozdan bir yıl sonra başlayarak yaşlılık dönemine kadar devam eden postmenopoz dönemi şeklinde sıralanır.
Premenopozda Görülen Belirtiler Nelerdir?
• Premenopoz olarak adlandırılan menopozun erken dönemi sıklıkla 45-47 yaş arasında gerçekleşir ancak bazı 50 yaşa kadar da gecikebilir.
• Menopoz öncesi en sık görülen ve menopoz başlangıcını işaret eden ilk belirti adet kanamalarındaki düzensizliktir. Bu dönemde kanamalar aynı ay içerisinde birden fazla kez görülebildiği gibi, bir aydan fazla süre boyunca hiç kanama gerçekleşmemesi de mümkündür.
• Premenopoz dönemde görülen bir diğer belirti ateş basması şeklinde ifade edilen ani vücut sıcaklığı değişikliğidir. Yüz kızarması ve gece terlemesi de bu duruma eşlik edebilir.
• Bu dönemde ciddi değişim yaşayan organlardan bir diğeri ise vücudun en büyük organı olan cilttir. Cildin epidermis olarak adlandırılan en üst tabakası premenopoz dönemiyle birlikte incelmeye başlar ve deride gevşeme, kılcal damarlarda belirginleşme, cilt yaralarının iyileşmesinde gecikme ve ciltte hassasiyet gibi problemler görülebilir.
• Üreme sisteminin dönüşümünün başlangıcı ile vücutta hormonal değişiklikler de meydana gelir. Bu dönemde hormon düzeylerinde meydana gelen ani değişikliklerin uyku düzensizliği, sinirlilik hali, depresif duygu durumu, hafızada zayıflama ve dikkat dağınıklı, duygudurum dalgalanmaları gibi psikosomatik rahatsızlıklara yol açabileceğini belirten Doç.Dr. Kazibe Koyuncu Demir, bu durumların ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi ve bunun önüne geçmek için premenopoz dönemindeki kadınların süreç hakkında doğru bilgilendirilmesini önerdi ve gerekirse profesyonel desteğe başvurmalarını ekledi.
Menopoz Sırasında Yaşanan Sorunlar Nelerdir?
• Bu dönemde meydana gelen sorunları sıklıkla premenopozoal dönemde yaşanan belirtilerin devam etmesi şeklinde açıklayan Koyuncu Demir, “Kadınların yaklaşık %75’inde sıcak basması ve gece terlemesi şikayetleri menopoz döneminde de devam eder ve bu durum sıklıkta uykusuzluk problemine yol açar. Menopoz dönemindeki kadınların %53’ünde uykusuzluk görülür.” dedi.
• Hem üreme hem genital sistemlerde meydana gelen bu köklü değişiklik döneminde sık idrara çıkma ihtiyacı, idrar yaparken yanma ya da rahatsızlık hissi, stres inkontinansı olarak tanımlanan öksürme, hapşırma gibi durumlarda idrar kaçırma, vajinal kuruluk ve ilişki sırasında ağrı gibi ürogenital problemler gelişebilir. Tüm bu problemlerin, alanında uzman hekimler tarafından bütüncül olarak ele alınmasını vurgulayan Doç. Dr. Kazibe Koyuncu Demir’e göre, özellikle idrar kaçırma ve vajinal kuruluk gibi problemler kişinin beden algısını ve özgüven düzeyini etkileme riski açısından ciddi problemlerdir.
Sağlıklı Menopoz Nasıl Olmalı?
“Menopozla birlikte vücutta meydana gelen değişiklikler hormon, mineral gibi bazı maddelerin kaybına yol açar. Bu noktada, sağlıklı bir menopoz süreci için, kaybedilen hormon ve minerallerin dışarıdan takviye ile yerine konması şeklinde gerçekleştirilen replasman tedavileri tercih edilebilir. Bu tedavi yöntemi ile zayıflayan kemik dokusu güçlendirilebilir, sıcak basması ve gece terlemesi gibi hayat kalitesini etkileyen rahatsızlıklar giderilebilir ve özellikle menopoz döneminde artık gösteren kalp-damar hastalığı gibi ciddi kronik rahatsızlıkların meydana gelme riski azaltılır.”
Menopozu hem fiziksel hem de zihinsel bir süreç olarak ele almanın tedavi seçeneklerini doğru belirlemek adına büyük önem taşıdığını ifade eden Koyuncu Demir, sağlıklı menopoz sürecini yaratmak için bütüncül bir tedavi planı yapmanın ve hastanın destek ihtiyacı duyduğu konuları eksiksiz şekilde ele almanın gerekliliğini vurguladı. “Alanında uzman hekimlerce yapılacak olan genişletilmiş bir tedavi planı ile menopozun fiziksel ve psikolojik sonuçları iyileştirilirken, osteoporoz ve yüksek kolesterol gibi ortaya çıkan yeni hastalık riskleri de kontrol altına alınır.” şeklinde açıklayan Koyuncu Demir; “Bu sayede menopozla yeni bir başlangıç yapmak ve bu süreci “Gençliğin Bir Başka Dönemi” olarak yaşamak mümkündür.” dedi.