
Bu sağlık sorunlarından biri olan inme de ön plana çıkıyor. İnme geçirme riski, hipertansiyonu olanlarda, olmayanlara göre 4-5 kat daha fazla olarak biliniyor. Toplumda tansiyon yüksekliğinin yani hipertansiyonun sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Medicana International İstanbul Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Vugar Jafar, “Tansiyon için önlem almak gerekiyor çünkü beyin kanamalarının en büyük sebebi ‘tansiyon yüksekliği’ veya ‘hipertansiyon hastalığı’. İnmenin de en büyük sebeplerinden biri yüksek tansiyon. Yüksek tansiyon beyinde küçük damar hastalıklarına yol açarak küçük boy atar damarları tıkıyor, zaman içinde beyin damarları içinde anevrizmalar meydana getiriyor, beyine giden damarlarda damar sertliğine neden olup bu şekilde damarları tıkıyor ya da pıhtını beyine atmasını sağlıyor” diyor.
İnme Sosyal Hayattan Koparıyor
Uzm. Dr. Jafar, “Hipertansiyona bağlı damar tıkanmaları, yaşın yanı sıra tıkanma derecesine bağlı olarak inme riskini artırabiliyor. Bazen geçici tıkanmalar olabiliyor, yine felç belirtileri gözlense de yarım ile bir saat içinde bu belirtiler kayboluyor. Geçici olması, önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Normal inme geçirmek kadar ciddi bir durum olarak değerlendiriliyor. Bazı durumlarda damar daha uca yakın bir noktada tam olarak tıkanabiliyor. Bu tip tıkanmalar sadece kolun tutmaması, yüzün çarpılması gibi belirtilerin yanında, ayakta belli belirsiz bir kasılma ve uyuşukluk şeklinde de kendisini gösterebiliyor. Bazen bu olaylar başka sebeplere bağlıymış gibi algılanabiliyor, yani kişi inme geçirdiğini fark etmeyebiliyor. Daha ciddi tıkanmalarda ise sol ya da sağ taraftaki hareketin tümüyle kaybolması söz konusu olabiliyor. Bunun sonucunda hasta yatağa bağımlı kalabiliyor hatta ölebiliyor. Ancak hipertansiyona bağlı tıkayıcı inmeler genellikle ölümle sonuçlanmıyor. Büyük beyin damarlarının tıkanması inmenin ölümle sonuçlanma riskini artırıyor. Ölüme yol açmasa da inme geçiren hastaların çoğu, sonrasında çalışamıyor, sosyal hayattan kopuyor” şeklinde konuşuyor.
Yanlış Bilinen 5 Tansiyon Efsanesi
Hipertansiyonla ilgili pek çok kafa karıştırıcı bilginin olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Jafar, bu yanlış bilgileri şöyle sıralıyor:
Yüksek tansiyonu önleyemem:
Yüksek tansiyon ailesel olabilir. Ebeveynlerde ya da yakın akrabalarda yüksek tansiyon varsa, kişide de görülme ihtimali daha yüksektir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli kontroller, doğru takip ve tedavi ile ailesinde yüksek tansiyon geçmişi olan pek çok kişinin tansiyondan korunmasını sağlamaktadır.
Tuz kullanmadan tansiyonumu dengede tutabilirim:
Bazı insanlarda kontrolsüz tuz kullanımı kaynaklı vücutta artan sodyum nedeniyle kan basıncı artabilir. Ancak sodyumu kontrol etmek, tuzluğu bırakmaktan daha fazlası anlamına gelir. Aynı zamanda yenilen gıdaların üzerindeki etiketleri kontrol etmek anlamına da gelir. Tüketilen hazır gıdalarda sodyum bol miktarda bulunur. Marketten ne alınırsa alınsın paketlerinin üzerindeki etiketler dikkatle okunmalıdır. Etiketlerde "soda" ve "sodyum" sözcüklerine ve "Na" sembolüne dikkat etmek gerekir.
Hipertansiyondan korkmaya gerek yok: ABD'de 100 milyondan fazla yetişkinin yüksek tansiyonu vardır. Birçok insan farkında olmadan yıllarca yüksek tansiyona sahip olur. Genellikle hiçbir belirti göstermediği için genellikle "sessiz katil" olarak adlandırılır. Kişiler tansiyonun damarlara, kalbe ya da diğer organlara zarar verdiğini fark etmeyebilir. Kişiler tansiyonlarını iyi bilmelidir. Mutlaka tansiyonlarını düzenli kontrol ettirmeliler.
Doktora gidiyorum, tansiyon ölçmeme gerek yok: Hekim kontrolü iyi bir şeydir ancak evde de tansiyonun kontrol edilmesi gerekir. Bu hekimlere tedavi planının işe yarayıp yaramadığı konusunda büyük ölçüde fikir verir. Ölçümleri sabah ve akşam veya günde 4-6 kere olacak şekilde her gün aynı saatte veya doktorun önerdiği şekilde yapmak önemlidir.
Tansiyonum artık düşük ilacımı bırakabilirim:
Yüksek tansiyon teşhisim var, ancak değerlerim düşmeye devam ediyor, bu nedenle ilaçlarımı almayı bırakabilirim: Yüksek tansiyon ömür boyu süren bir hastalık olabilir. Sürekli ilaç kullanılması gereken bir durum olsa da mutlaka hekimle irtibatlı olunmalıdır. Tansiyon değerlerinin düşmesi, bu hastalıktan kurtulduğunuz anlamına gelmez. Bu nedenle hekime sormadan asla ilaç bırakılmamalıdır.