
Amilaz, insanların tükürüğünde doğal olarak bulunan ve sindirim sürecine destek olan bir enzimdir. Nişastayı basit şekerlere parçalama (hidroliz) görevini üstlenir. Hem pankreas hem de tükürük bezleri, bu enzimi sentezleyerek diyetle alınan nişastayı enerjiye dönüştürülen disakkarit ve trisakkaritlere ayırır. Pankreasla ilgili bir sorun olduğunda, kandaki amilaz düzeyi genellikle normalin üzerine çıkar. Bunun yanı sıra, yüksek seviyeler enfeksiyon, kanser, alkol kullanımı ya da bazı ilaçlar nedeniyle de gözlemlenebilir. Düşük seviyeler ise insülin direnci, metabolik sendrom, obezite ve diyabet gibi durumlarla ilişkilendirilir.
Amilaz ne demek?
Amilaz, kompleks karbonhidratların sindirimine yardımcı olan bir enzimdir. Karbonhidratların sindirimi büyük önem taşır çünkü bu süreç sonunda vücudun ana enerji kaynağı olan glikoza dönüşürler. Tükürük amilazı, tükürük bezlerinden salgılanır ve yiyeceklerin çiğneme sırasında sindirilmesini başlatır. Pankreas amilazı ise pankreas tarafından üretilir ve bağırsakta kompleks şekerlerin sindirilmesine yardımcı olur. Kanda bu enzimin fazlalığına hiperamilazemi denir ve genellikle pankreasla ilgili sorunlar nedeniyle ortaya çıkar. Amilaz seviyelerinin yüksekliği enfeksiyon, kanser, alkol tüketimi ya da bazı ilaçların etkisiyle de oluşabilir. Düşük seviyeler ise insülin direnci, metabolik sendrom, obezite ve diyabet gibi durumlarla ilişkilendirilir.
Kan serumu amilaz seviyesi, bazı tanısal amaçlarla test edilir. Vücuttaki amilazın yaklaşık %40’ı pankreas kökenlidir, geri kalan kısmı ise tükürük bezlerinden salgılanır. Bu test, pankreas veya tükürük bezlerini etkileyen olası bir hastalığın varlığını saptamak için kullanılır. Pankreasla ilgili bir sorun olduğunda, kandaki amilaz düzeyi genellikle normalin üzerine çıkar. Bunun yanı sıra, yüksek seviyeler enfeksiyon, kanser, alkol kullanımı ya da bazı ilaçlar nedeniyle de gözlemlenebilir. Yetişkin bireylerde kan örneğinde amilazın normal aralığı litre başına 30–110 ünite (U/L) arasında olmalıdır.
Amilaz seviyesinin yüksekliği nedir?
Kanda yüksek amilaz seviyesi (hiperamilazemi), enzimin aşırı şekilde kana karışması veya böbrekler tarafından yeterince temizlenememesi sonucunda meydana gelir. Bu durum genellikle pankreas ya da tükürük bezleriyle ilgili bir sorun olduğuna işaret eder. Yüksek amilaz doğrudan bir belirti vermez; buna karşılık altta yatan durumlara bağlı olarak belirti oluşabilir. Örneğin pankreatit hastalarında ağrı, mide bulantısı ya da kusma gibi şikayetler görülebilir. Amilaz yüksekliğine yol açabilecek bazı durumlar şunlardır:
- Akut pankreatit (pankreasın ani şişmesi)
- Aniden kötüleşen kronik pankreatit
- Pankreas, meme, kolon, yumurtalık veya akciğer kanserleri
- Pankreasta yara
- Pankreas psödokisti (kist türü)
- Asit (karında sıvı birikimi)
- Makroamilazemi (kanda makroamilaz bulunmasıyla seyreden iyi huylu bir durum)
- Peptik ülser
- Bağırsak enfarktüsü (bağırsaktaki dokunun ölümü)
- Bağırsak tıkanıklığı
Amilaz seviyesi kaç olursa tehlikeli?
Amilaz düzeyinin kandaki üst sınırı olan 86 U/L'nin üzerine çıkması durumunda, özellikle pankreatit başta olmak üzere çeşitli pankreas hastalıkları açısından risk söz konusu olabilir.
Hangi ilaçlar amilaz seviyesini yükseltir?
Pankreasla ilgili bir sorun olduğunda amilaz seviyesi genellikle yükselir. Bununla birlikte, enfeksiyonlar, kanser, alkol kullanımı ve bazı ilaçlar da bu artışa neden olabilir. Amilazı yükseltebilen bazı ilaçlar şunlardır:
- Asparaginaz
- Aspirin
- Doğum kontrol hapları
- Kolinerjik ilaçlar
- Etakrinik asit
- Metildopa
- Opiyatlar (kodein, meperidin, morfin)
- Tiazid diüretikler
Amilaz seviyesini düşürmek için ne yapmak gereklidir?
Alkol tüketiminden kaçınmak ve doktor tarafından reçete edilen ilaçları düzenli kullanmak, pankreatit tanısı konmamış hastalarda yüksek amilaz seviyelerini düşürmede temel yaklaşımlardır. Ayakta tedavi gören hastalar için doktor talimatlarına eksiksiz uymak önemlidir. Pankreatit teşhisi konmuşsa, hastane tedavisi gerekebilir. Alkol, pankreas ve karaciğeri tahriş edebileceği gibi bazı ilaçlarla da etkileşime girer. Beslenme düzeninde yağ oranı ve kırmızı et tüketimi azaltılmalı, lif oranı ise artırılmalıdır. Reçetesiz ilaçlar, vitamin takviyeleri ve bitkisel ürünler de dahil olmak üzere kullanılan tüm ilaçlar mutlaka sağlık profesyonellerine bildirilmelidir. Diyabet, karaciğer, böbrek ya da kalp hastalığı geçmişiniz varsa doktorunuza mutlaka hatırlatın. Günde 2 ila 3 litre sıvı almak, başka bir durum belirtilmediği sürece önerilir. Özellikle şiddetli belirtiler varsa veya yan etkiler görülüyorsa, bunlar doktorla paylaşılmalıdır. Gerekirse ilaç tedavisi düzenlenebilir veya ek öneriler sunulabilir.