Burunda uzun süre devam eden tıkanıklık, kızarıklık, kaşıntı ve akıntıların bazı hastalıkların tetikleyicisi olabileceğini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı, Op. Dr. Şenel Alkır, stres, fazla, kilo, düzensiz beslenme ve sigara kullanımının burnun çalışma fonksiyonunu bozduğunun altını çizerek “Burun sağlığının korunması önemlidir. Aksi takdirde kişi en temel yaşam fonksiyonlarından biri olan nefes alma ihtiyacını tam olarak karşılayamamakla birlikte, ağızdan nefes aldığında, hiçbir filtrasyondan geçmemiş havadaki mikroplar nedeniyle enfeksiyon riskleri meydana gelmektedir” dedi ve burunda görülebilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi.
Burunda Tıkanıklık
Burun tıkanıklıklarının en sık görülen nedeni nezle ve grip gibi enfeksiyonlar oluyor. Burun etlerinin şişmesi sonucu oluşan bu tür burun tıkanıklıklarının geçici olduğunu ve birkaç hafta içinde kaybolduğunu söyleyen Op. Dr. Şenel Alkır, “Bu süreçte burnu açık tutmak gerekiyor. Aksi takdirde sinüs kanalları da tıkanıyor ve sonrasında sinüzit gelişiyor, antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyuyoruz. Burnu açık tutmak için ağızdan alınan ilaçların yanı sıra burun spreylerinden faydalanabiliyoruz. Burada en önemli nokta burun açıcı spreylerin uzun süre ve doktor tavsiyesi dışında kullanılması gerekiyor. Tuzlu sudan oluşan burun spreylerinde ise böyle bir süre kısıtlaması bulunmuyor.” dedi.
Burun Eti Büyümesi
Tek başına burun eti büyümesi de burun tıkanıklıklarının bir nedeni olabilir. Bazen alerjiye bazen çevresel diğer faktörlere bağlı olarak oluşan bu irileşme günübirlik cerrahi operasyonlarla tedavi edilebiliyor.
Polipler
Burunda normalde var olmayan, üzüm tanesi şeklindeki polipler alerji nedeniyle ya da sinüzit sonrası, bazen de bilinmeyen nedenlerle oluşabiliyor. Kimi durumlarda fazla büyüyen bu yapılar burun tıkanıklığına sebep oluyor. Bu rahatsızlıklarda kortizon tedavisi, bazen de cerrahi tedavi uygulanıyor.
Eğrilikler
Burun deliklerini ayıran kemik kıkırdak dokuda doğuştan ya da sonradan alınan bir darbe ile eğrilik oluşabiliyor ve bu durum nefes almakta güçlük yaratıyor. Türk toplumunun yüzde 30’unda da genetik bir özellik olarak burun içi eğriliği (deviasyon) görülüyor. Eğrilik hava geçişine müsaade ettiği sürece sıkıntı olmuyor ancak hava geçmediği zaman mutlaka cerrahi müdahale gerekiyor. Burun içi eğriliklerinde cerrahi tedavi için burnun iyice oturduğu 18 yaş sonrasının beklenmesi gerektiğini belirtmemiz lazım.
Akıntılar
Burun akıntıları en sık bahar aylarında polene, yıl boyunca ise ev tozu, kedi tüyü, mantar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Alerjen madde burnun içine yerleştiğinde burun etinin şişmesine, salgı artışına ve hapşırmaya neden oluyor. Bu tür akıntılarda ilaç tedavileri uygulanıyor ancak kişilerin alerjenden uzak durmak için koruyucu yöntemler de uygulaması gerekiyor. Alerjik burun akıntısı olan kişilere alerjen maddelerin uzaklaştırılması için burun içi yıkama, antialerjik ilaçlar ile kortizon içeren ve lokal etkili burun spreyleri reçete edebiliyoruz. Ancak koyu sarı-yeşil renkli olan ve tedaviye rağmen düzelmeyen akıntılar sinüzit habercisi olabiliyor. Sinüzitte lokal temizlik çok önemli. Bu nedenle antibiyotik tedavisinin yanı sıra tuzlu su içeren burun spreyleriyle sık sık yıkama yapılmasını öneriyoruz.
Kanamalar
Burnu zorlayan hastalıklardan biri olan kanamalar, her yaş grubunda görülmekle birlikte çocuklarda daha sık rastlanıyor. Yapı olarak burnun ön tarafındaki kıkırdak bölgesinde damar yapıları yoğundur. Bu damarlar bazı insanlarda daha yüzeyden geçiyor ve dış etkenlerden daha çabuk etkileniyor. Özellikle yazın sıcak havada ya da kaloriferlerin fazla çalışmasından dolayı kuruyan odalarda bu kılcal damarlar çatlayabiliyor ve ara ara masum burun kanamaları olabiliyor. Buruna baskı uygulandığında kanama kesiliyor. Sık tekrarlayan kanamalarda ve daha inatçı vakalarda ise cerrahi operasyonda dahil farklı tedavi seçenekleri uygulayabiliyoruz. Kan basıncının yükselmesine bağlı olan burun kanamalarının daha zorlayıcı olabiliyor bu durumda ilk önceliğimiz tansiyonun düşürülmesi oluyor.