Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji uzmanları, pandemi döneminde artan uyuz vakalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Uyuzun, her yıl dünyada yüz milyonlarca insanı etkisi altına alan bulaşıcı bir deri hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, yakın fiziksel temas ve ortak eşyaların kullanımı ile insanlar arasında kolayca yayılabildiğini söyledi.
Pandemide artan uyuz vakalarının sebeplerini şu şekilde açıkladı: "Karantina sebebiyle evlerde özellikle kalabalık ailelerde yakın temasın artması, hastaların korona enfeksiyonu nedeniyle hastanelere başvurudan çekinmesi vakalarda büyük artışa neden oldu. Ayrıca son yıllarda uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı bir direnç gelişimi söz konusu. Direnç gelişiminde hastaların verilen tedaviyi uygun şekilde ve yeterli sürelerde kullanmayışının yanı sıra, aynı evde yaşayan herkesin şikayeti olmasa dahi bu tedaviyi kullanmalarının gerekliliği, aksi takdirde tedavinin başarılı olmasının mümkün olmayışıdır".
Hastalığın Bulaşması Yaklaşık 10-15 Dakika Sürüyor
Uyuz hastalığının şiddetli kaşıntılı ve küçük kabartılar ile yaralarla kendini gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, "Gece yatağa girince artan kaşıntı özelikle tipiktir. Aynı evde yaşayan ya da yakın temasta bulunan kişilerde de bir süre sonra bulaşmaya bağlı kaşıntı görülür. Uyuz hastalığı, bireylerin enfekte kişiler ile fiziksel teması sonrasında bulaşır. Direkt temas dışında enfekte bireyin kıyafet, yatak örtüsü ve havlu gibi eşyaları ile uzamış temas da uyuz hastalığının bir diğer bulaş yoludur. Klasik uyuz olgularında deri teması sonrası hastalığın bulaşması yaklaşık olarak 10-15 dakika içerisinde gerçekleşir" ifadelerini kullandı.
Belirtilerin Ortaya Çıkması 4-6 Hafta Sürüyor
Uyuz hastalığının belirtilerinin ortaya çıkışı o kişinin daha önce bu akar türü canlı ile temas edip etmediğine göre değişebilir. İlk kez uyuz akarı ile karşılaşan bireylerde şikayetlerin ortaya çıkması yaklaşık olarak 4-6 haftayı bulur. Daha önce uyuz geçirmiş kişilerde ise belirtilerin ortaya çıkış süresi 3-4 güne kadar kısalabilir. Uyuz tanısı genel olarak hastanın tıbbi öyküsü ve karakteristik deri bulguları sayesinde gerçekleştirilebilen bir tanıdır. Spesifik tutulum bölgeleri; el parmak araları, kol iç yüzü, göbek, sırt bölgesi ve koltukaltlarıdır. Bebeklerde el-ayak tabanı, saçlı deri dahil olmak üzere tün vücut cildi tutulabilir. Klinik olarak konulan tanıdan emin olunmadığı durumlarda biyopsi işlemine de başvurulabilir. Uyuz hastalığı karakteristik özelliklere sahip olması nedeniyle bu tarz invaziv tanı metodlarının oldukça nadir uygulanıyor.
Kişisel Eşyalar En Az 60 Derecede Yıkanmalı
Uyuz hastalığı tedavisi genellikle krem veya losyon şeklinde kullanılan ilaçların reçetelendirilmesi ile gerçekleştirdiğinin vurgulan uzmanlar, "Bu zaman dilimi içerisinde kişinin yaşamını beraber sürdürdüğü kişilerin herhangi bir belirti göstermeden de tedavi almaları oldukça önemlidir. Genellikle önerilen uygulama banyo sonrasında ilacın boyun hizasından ayaklara kadar her bölgeye sürülmesidir. Tedavinin uygulanması ile birkaç gün içinde akarlar ölmeye başlayacaktır. Genellikle 3 günlük bir tedavi süresinin ardından, 1 hafta sonrasında aynı tedavinin tekrarlanmasıyla bireyler normal yaşantısına geri dönebilir. Ayrıca kullanılan bütün kıyafet, yatak örtüsü ve havlu gibi kişisel eşyalar en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmesi gerekiyor. Yıkanamayan giysilerin ağzı sıkıca bağlı bir poşette 1 hafta süreyle balkonda bekletilmesi gerekiyor." İfadelerini kullandılar.
