Takıntı kelimesi, "kuşatmak" anlamına gelen Latince "obsidere" kelimesinden gelir. Takıntılar veya tıbbi literaratürdeki kullanım şekliyle obsesyonlar, kişinin kontrol edemediğini hissettiği kalıcı düşünceler, fikirler, imgeler veya dürtülerdir. Çoğunlukla takıntılara kompülsiyon (zorlantı) adı verilen davranışlar eşlik eder. Kompülsiyonlar, kişinin takıntısından kaynaklanan sıkıntıyı gidermek için ona istinaden yaptığı veya yapmak zorunda hissettiği tekrarlayan davranışlar veya düşüncelerdir.
Takıntı, kaygı, korku veya tiksinti gibi rahatsız edici duygulara neden olan istenmeyen, müdahaleci, tekrarlayan ve kalıcı düşünceler, dürtüler veya imgelerdir. Çoğu insan takıntılarının aşırı olduğunu bilir, ancak onları kontrol edemediğini hisseder. İstenmeyen ve rahatsız edici oldukları için takıntılar genellikle kaygıya neden olur. Takıntılar, genellikle Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen psikiyatrik bir rahatsızlıkla ilişkilendirilir.
Takıntı hastalığı (yani tıbbi adıyla Obsesif Kompulsif Bozukluk – OKB), tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmaz. Genellikle biyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle gelişir. Araştırmacılar, obsesif kompulsif bozukluğun pek çok olası nedenini tespit etmişlerdir, bunlar arasında şunlar yer alır:
OKB semptomlarının yaklaşık %45-65'i genetik faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir.
İstismar veya ihanet gibi travmalar yaşamak, OKB için önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca, OKB'si olan birçok kişide travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) da vardır.
Aşırı koruyucu bir ebeveyne sahip olmak ile OKB gelişimi arasında bir korelasyon vardır. Kaygılı ve/veya takıntılı ebeveynler, bunları kısmen genetik, kısmen de ev ortamı ve öğrenilmiş davranışlar yoluyla çocuklarına aktarabilirler.
Yapılan araştırmalar, özellikle çocukluk döneminde yaşanan stresli yaşam olaylarının, takıntıların gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.
OKB'li kişiler üzerinde yapılan görüntüleme çalışmaları, dürtü kontrolü, duygusal düzenleme ve karar vermeyle ilgili beyin bölgelerinde hiperaktivite olduğunu ortaya koymuştur.
OKB'li kişilerin pek çoğunda bir veya daha fazla eş zamanlı hastalık (komorbid) bulunmaktadır. Bunlar arasında yaygın anksiyete bozukluğu ve majör depresif bozukluk gibi ruh sağlığı sorunları ve Tourette sendromu gibi tik bozuklukları yer almaktadır.
Beş ana takıntı türü vardır: Mükemmeliyetçilik (genellikle simetri, organizasyon veya kurallarla ilgilidir), ilişkisel (genellikle önemli bir kişiyle ilgili şüpheler veya endişeler), kirlenme, zarar verme ve istenmeyen müdahaleci düşünceler (genellikle cinsel veya şiddet içerikli temalar içerir).
"Takıntı testi" yapmak, genellikle takıntılı düşünce ve davranışların varlığını ve şiddetini, özellikle de Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) gibi durumlarda değerlendirmek üzere tasarlanmış standart değerlendirmelerin kullanılmasını içerir. Bunu şu şekilde yapabilirsiniz:
Yale-Brown Obsesif Kompulsif Bozukluk Ölçeği (Y-BOCS), özellikle OKB semptomlarının şiddetini değerlendirmek için tasarlanmış yaygın olarak kullanılan bir araçtır. Bu öz bildirim anketi, obsesif-kompulsif semptomların çeşitli yönlerini ölçer.
Rahat ve sessiz bir ortamda olduğunuzdan emin olun. Testin amacını ve soruları dürüstçe nasıl cevaplayacağınızı düşünün. Kişi genellikle semptomlarını sıklık ve yoğunluklarına göre değerlendirir. Örneğin, belirli takıntılı düşünceleri ne sıklıkla deneyimlediği veya zorlayıcı davranışlarda bulunduğu sorulabilir.
Her değerlendirmenin belirli puanlama talimatları olacaktır. Örneğin, Y-BOCS çeşitli maddeler için 0 (hiç semptom yok) ile 4 (aşırı semptomlar) arasında bir ölçek kullanır. Semptomların şiddetini belirlemek için yanıtları temel alan puanları toplayın.
Belirtilerin OKB'ye mi yoksa başka bir obsesif-kompulsif bozukluğa mı işaret ettiğini belirlemek için puanları belirlenmiş eşiklerle karşılaştırın. Sonuçların kapsamlı bir şekilde anlaşılması için bir ruh sağlığı uzmanına yorumlatılması önemlidir.
Eğer test, takıntı veya zorlantılı davranış belirtilerini gösteriyorsa, profesyonel değerlendirme ve tedavi için yardım alın.
Obsesyonla ilişkili bozuklukların, özellikle de Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) teşhisi, genellikle bir ruh sağlığı uzmanı tarafından kapsamlı bir değerlendirmeyi içerir. Teşhis sürecindeki temel adımlar şunlardır:
Psikiyatrist hastanın semptomları hakkında, takıntılarının niteliği ve zorlayıcı davranışları da dahil olmak üzere ayrıntılı bilgileri toplar. Semptomların ne kadar süredir mevcut olduğunu ve ne sıklıkla ortaya çıktığını değerlendirir.
Psikiyatrist, semptomların Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nda (DSM-5) belirtilen kriterleri karşılayıp karşılamadığını değerlendirecektir. OKB için bu kriterler şunları içerir:
Psikiyatrist, kompulsif ritüelleri veya kaçınma davranışlarını belirlemek için değerlendirme sırasında hastanın davranışlarını ve tepkilerini gözlemleyebilir.
Yale-Brown Obsesif Kompulsif Bozukluk Ölçeği (Y-BOCS) gibi araçlar semptomların şiddetini ölçmek ve günlük yaşam üzerindeki etkilerini değerlendirmek için kullanılabilir.
Psikiyatrist, anksiyete bozuklukları, depresyon veya diğer obsesif kompulsif spektrum bozuklukları gibi benzer semptomlarla ortaya çıkabilecek diğer ruh sağlığı durumlarını eleyecektir.
Bazı durumlarda, takıntılı düşüncelere veya davranışlara katkıda bulunabilecek tıbbi durumları elemek için fiziksel muayene veya laboratuvar testleri yapılabilir.
Obsesyonla ilişkili bozukluklar, özellikle Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), terapötik yaklaşımların ve bazı durumlarda ilaç tedavisinin bir kombinasyonuyla etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Başlıca tedavi seçenekleri şunlardır:
Maruz bırakma ve tepki önleme
Bu, bireylerin takıntılı düşüncelerine veya korkulan durumlara kademeli olarak maruz bırakılmasını ve zorlayıcı davranışlardan kaçınmalarına yardımcı olmayı içeren özel bir Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) biçimidir. Bu süreç, zamanla kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar)
Fluoksetin, fluvoksamin ve sertralin gibi ilaçlar sıklıkla reçete edilir. Bunlar, beyindeki serotonin seviyelerini dengelemeye yardımcı olarak takıntılı düşünceleri ve zorlayıcı davranışları azaltabilir.
Farkındalık temelli bilişsel terapi
Bu yaklaşım, bireylere düşüncelerini yargılamadan gözlemlemeyi ve zorlayıcı tepkiler vermeden kabul etmeyi öğretir.
Akran desteği
Destek gruplarına katılmak, benzer zorluklarla karşılaşan kişilere bir topluluk sağlayabilir, bu da izolasyon duygularını azaltabilir ve pratik başa çıkma stratejileri sağlayabilir.
Bozukluğu anlamak
Bireyleri ve ailelerini OKB ve tedavisi hakkında eğitmek, destekleyici bir ortam yaratabilir ve tedaviye uyumu iyileştirebilir.
Sağlıklı alışkanlıklar
Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve iyi uyku hijyeni de genel ruh sağlığını destekleyebilir ve tedavi sonuçlarını iyileştirebilir.