Uyku felci, uykuyla ilgili bir parasomni veya bozukluktur. Uyku felci atağı sırasında, kişi kaslarında geçici felç yaşayabilir ve bu da hareket kabiliyetini kısıtlayabilir ayrıca kişi konuşamayabilir de. Gözlerini açamayanlar, odada kendilerine zarar vermek isteyen doğaüstü bir varlığın bulunduğuna dair halüsinasyon görebilirler. Uyku felci tehlikeli olarak kabul edilmez, ancak bazen ciddi uyku bozuklukları olabilen narkolepsi ve obstrüktif uyku apnesi gibi diğer tıbbi durumlarla ilişkilendirilir.
Halk arasında karabasan olarak da bilinen uyku felci, uykuya dalarken veya uyanırken bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur. Uyku felci atağı sırasında kişi, olup bitenlerin tamamen farkındadır. Atakların yaklaşık %90'ı korkuyla ilişkilendirilirken, yalnızca küçük bir azınlık daha hoş hatta mutluluk verici halüsinasyonlar yaşar. Uyku felci oldukça yaygındır. Birçok insan hayatı boyunca en az bir kez bu durumu yaşar. Uyku felcinin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Uyku felci, uyku döngüsü aşamalar arasında geçiş yaptığında ortaya çıkar. REM uykusundan aniden uyandığınızda beyniniz uyanıktır, ancak vücudunuz hala REM modundadır ve hareket edemez, bu da felç geçirmiş gibi hissetmenize neden olur. Uyku felci atakları birkaç saniyeden 1-2 dakikaya kadar sürebilir. Araştırmalar, aşağıdakilerin uyku felciyle bağlantılı olduğunu göstermektedir:
Uyku felci atağı sırasında sakin kalmaya ve nefesinize odaklanmaya çalışın. Neler olduğunu anlamak, felcin daha hızlı geçmesine yardımcı olur. Küçük bir kası hareket ettirmeye odaklanın. Bu, el veya ayak parmağınız olabilir.
Normal uyku döngüsü, hafif uyuşukluktan derin uykuya kadar aşamalardan oluşur. Hızlı göz hareketi (REM) uykusu adı verilen aşamada, gözleriniz hızla hareket eder ve canlı rüyalar en sık görülür. İnsanlar her gece birkaç REM dışı ve REM uyku döngüsünden geçer. REM uykusu sırasında vücudunuz gevşemiş ve kaslarınız hareketsizdir. Uyku felci, uyku döngüsü aşamalar arasında geçiş yaptığında ortaya çıkar. REM uykusundan aniden uyandığınızda beyniniz uyanıktır, ancak vücudunuz hala REM modundadır ve hareket edemez, bu da felç geçirmiş gibi hissetmenize neden olur.
Uyku felci atakları birkaç saniyeden 1-2 dakikaya kadar sürebilir. Bu nöbetler kendiliğinden veya dokunulduğunda ya da hareket ettirildiğinde sona erer. Nadir durumlarda, korkutucu olabilen rüya benzeri hisler veya halüsinasyonlar yaşayabilirsiniz.
Uyku felci her yaştan insanın deneyimleyebileceği bir durumdur. Vardiyalı çalışma veya sık seyahat edenler gibi değişken bir uyku düzenine sahip kişilerde daha sık yaşanabilir. Belirtiler ilk olarak çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkabilir. Uyku felci nöbetleri 20'li ve 30'lu yaşlarda daha sık görülür. Ayrıca; sırt üstü uyuyanlar nöbet geçirmeye daha yatkındır. Yüksek düzeyde stres, kaygı veya travmanın yanı sıra narkolepsi veya TSSB gibi rahatsızlıklar da olasılığı artırabilir.
Uyku felci sırasında kulak çınlaması yaygın halüsinatif belirtilerdendir. Kesin nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen, bu durum, beynin uyanıklığa geçmesine rağmen bazı nörosensoriyel bölgelerin hâlen REM uykusunda olmasından kaynaklanabilir.
Uyku felci, genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer.
Uyku felcinin kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi, durumu tetikleyen risk faktörlerinin yönetilmesinden oluşur. Çoğu durumda uyku felci tek seferlik bir durumdur ve kişide tekrarlama görülmez. Çoğu durumda o kadar nadir görülür ki tedaviye gerek kalmaz. Nedeni biliniyorsa, örneğin uyku eksikliğinden kaynaklanıyorsa, yeterli uyku alarak sorunu düzeltmek genellikle sorunu çözer.
Bazen uyku sırasında REM uykusunu engelleyen ilaçlar reçete edilir.
Kaygı bozukluğu gibi ruhsal sağlık sorunları olan kişilerde ruhsal sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olmak için ilaç ve davranış terapisi (konuşma terapisi) uyku felcini çözebilir.
Çoğu insan için uyku felci tehlikeli kabul edilmez. Duygusal sıkıntıya neden olabilse de, iyi huylu bir durum olarak sınıflandırılır ve genellikle önemli sağlık sorunlarına yol açacak kadar sık görülmez.
Ancak, insanların yaklaşık %10'unda, özellikle tekrarlayan veya rahatsız edici ataklar görülmektedir. Sonuç olarak, yatmaya dair olumsuz düşünceler geliştirebilir, uykuya ayrılan süreyi azaltabilir veya uyku vakti geldiğinde kaygıya yol açarak dinlendirici bir uyku çekmeyi zorlaştırabilir. Bu durum, ortaya çıkan uyku yoksunluğunun gündüzleri aşırı uykululuğa ve kişinin genel sağlığı üzerinde birçok başka olumsuz etkiye yol açmasına neden olabilir.