
Akdeniz anemisi ya da diğer adıyla talasemi, vücudun normalden daha az hemoglobin üretmesine yol açan kalıtsal bir kan hastalığıdır. Bu hastalık, mutasyona uğramış hemoglobin genlerinin ebeveynlerden çocuklara geçmesiyle ortaya çıkar. Hemoglobin molekülleri, alfa ve beta zincirlerinden oluşur ve bu zincirler mutasyonlardan etkilenebilir.
Akdeniz anemisi, hastalığın şiddetine göre “minör” ve “majör” olarak sınıflandırılır. Minör form, hafif anemi semptomlarına neden olabilir veya tamamen asemptomatik olabilir. Bu durumda tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Majör form ise hastalığın en ciddi şeklidir ve genellikle düzenli tedavi gerektirir. Akdeniz anemisi, hafif ila şiddetli anemi benzeri semptomlara yol açabilir. Tedavi seçenekleri arasında kan transfüzyonları ve demir şelasyon tedavisi yer alır.
Akdeniz anemisi, vücudun hemoglobin ve sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmesini etkileyen kalıtsal bir kan hastalığıdır. Bu hastalık, özellikle Akdeniz bölgesinde daha sık görüldüğü için "Akdeniz anemisi" olarak adlandırılır. Hemoglobin, kanın oksijen taşıma kapasitesini belirleyen bir bileşen olduğu için, talasemi hastalarında anemi (kansızlık) belirtileri görülebilir.
Akdeniz anemisi (talasemi) ne demek?
Akdeniz anemisi, vücudun hemoglobin ve sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmesini etkileyen kalıtsal bir kan hastalığıdır. Bu hastalık, özellikle Akdeniz bölgesinde daha sık görüldüğü için "Akdeniz anemisi" olarak adlandırılır. Hemoglobin, kanın oksijen taşıma kapasitesini belirleyen bir bileşen olduğu için, talasemi hastalarında anemi (kansızlık) belirtileri görülebilir.
Talasemide alfa ya da beta zincirlerinin üretimi azalır; buna bağlı olarak alfa-talasemi ya da beta-talasemi gelişir. Alfa-talasemide hastalığın şiddeti, kalıtılan mutasyonlu gen sayısına bağlıdır. Mutasyonlu gen sayısı arttıkça hastalık da ağırlaşır. Beta-talasemide ise şiddet, hemoglobin molekülünün hangi bölümünün etkilendiğine bağlıdır.
Akdeniz anemisi olunca ne olur?
Talasemisi olan kişiler, hemoglobini ya hiç üretemezler ya da çok az üretirler. Bu durum anemiye neden olur ve kişi yorgunluk, nefes darlığı, solgunluk gibi belirtiler yaşayabilir. Tedavi edilmediği takdirde, Akdeniz anemisi kalp yetmezliği, diyabet, büyüme geriliği ve hormonal bozukluklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Akdeniz anemisinin belirtileri neler?
Akdeniz anemisinin çeşitli türleri bulunur ve semptomlar, sahip olunan talasemi türü ile hastalığın şiddetine göre değişkenlik gösterir.
Asemptomatik (belirtisiz) durumlar
Bir alfa geni eksik olduğunda çoğu zaman herhangi bir belirti görülmez. İki alfa geni ya da bir beta geni eksik olduğunda da kişi genellikle asemptomatiktir ya da yalnızca hafif yorgunluk gibi anemi belirtileri yaşayabilir.
Hafif ila orta şiddette belirtiler
Beta-talasemi, hafif anemi semptomlarına yol açabileceği gibi, şu gibi orta düzey semptomlar da görülebilir:
- Büyüme geriliği
- Gecikmiş ergenlik
- Osteoporoz gibi kemik anormallikleri
- Büyümüş dalak
Şiddetli belirtiler
Üç alfa geninin eksikliği, doğumla birlikte ciddi anemiye neden olabilir. Beta-talasemi majör ise genellikle 2 yaş civarında ciddi anemi belirtileriyle kendini gösterir. Şiddetli anemiye eşlik eden belirtiler şunlardır:
- İştahsızlık
- Soluk veya sarımsı cilt (sarılık)
- Koyu renkli idrar
- Yüz kemiklerinde şekil bozuklukları
Bazı bebeklerde doğumda belirtiler görülürken, bazıları yaşamın ilk iki yılında semptomlar geliştirebilir. Yalnızca bir etkilenmiş hemoglobin geni taşıyan bireylerde ise genellikle herhangi bir belirti ortaya çıkmaz.
Akdeniz anemisi tedavisi nasıl olur?
Tedavi planı, kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve hastalığın şiddetine göre belirlenir.
Akdeniz anemisinde uygulanan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
- Kan transfüzyonları
- Demir şelasyon tedavisi
- Kemik iliği nakli
- Folik asit takviyeleri
- Gen tedavisi
Akdeniz anemisi olan kişi ne yememeli?
Akdeniz anemisi olan bireylerde vücutta aşırı demir birikimi görülebilir. Talasemi, demirin normalden fazla depolanmasına yol açtığı için, demir açısından zengin besinlerin aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Ayrıca yemeklerle birlikte çay içmek, demir emilimini azaltabilir ve önerilen bir yöntemdir.
Kaçınılması gereken besinler
- Kırmızı et
- Tavuk
- Balık
- İstiridye
- Karaciğer
- Fıstık ezmesi
- Tofu
- Erik suyu, kuru erik
- Karpuz
- Ispanak
- Yapraklı yeşil sebzeler
- Kuru üzüm
- Brokoli
- Bezelye
- Bakla
- Demirle zenginleştirilmiş tahıllar ve ürünler