Deprem bölgelerinde en sık görülen sağlık sorunlarından biri de enfeksiyonlar. Enfeksiyonlar da en çok bağışıklık sistemleri normal bir yetişkine göre nispeten daha düşük olan çocukları olumsuz etkileyebiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları böyle durumlarda Sağlık Bakanlığı’nca uygulanan aşıların büyük ölçüde yardımcı olduğunu vurguluyor.
Dünyadaki nüfus artışı ve bu artış nedeniyle yaşam alanlarının azalması nedeniyle pek çok kişi doğal afet riski olan bölgelerde yaşamaktadır ve meydana gelen deprem gibi doğal afetlerle birlikte çok sayıda kişi hayatını kaybederken, ülkeler zor ekonomik koşullar altında kalabilmektedir.
Depremden sonra enkaz altında kalındığı için ölümler meydana gelirken, bir kısım kişiler enkaz altından sağ çıksa bile oluşabilecek travmalar sebebiyle hayatını kaybedebilmektedir. Ancak bunların dışında deprem sonrası dönemde çeşitli enfeksiyonlar gelişebilmekte ve depremden kurtulan afetzedeler enfeksiyon sebebiyle kaybedilebilmektedir. Bu enfeksiyonlardan en fazla bağışıklık sistemleri daha zayıf olan çocuklar etkilenmektedir.
Yetersiz Gıda Enfeksiyona Zemin Hazırlar
Enfeksiyon gelişimine pek çok faktör sebep olmaktadır. Deprem nedeniyle hasar gören su, kanalizasyon, elektrik ve gaz şebekeleri pek çok olumsuzluğu beraberinde getirirken; depremden etkilenen kişilerin kalabalık kitle halinde barındırılması nedeniyle pek çok hastalık meydana gelebilmektedir.
Yetersiz gıda, temiz içme suyu sıkıntısı enfeksiyonlara zemin hazırlarken; ishal salgınları, Rotavirüs, Adeovirüs, Hepatit A, Hepatit E gibi sorunlar meydana gelebilmektedir.
İnfluenza Salgını Olabilir
Çocuklarda bu tip durumlarda en sık üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları görülebilmektedir. Eğer böyle bir durumla maruziyet varsa çocuklar dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Özellikle çocukların hırıltılı solunumu, hışıltılı nefes alması, öksürük atakları yaşaması gibi durumlar söz konusuysa hızlı bir şekilde sağlık ekipleriyle temasa geçilmelidir.
Deprem dönemlerinde çocuklarda en sık görülen sorunlardan biri de yara enfeksiyonlarıdır. Önemsiz gibi görünen bazı yaralar doğru şartlarda temizlenmediğinde farklı sorunlara neden olabilmektedir. Bu noktada temiz suyla yaraların temizlenmesi gerekmektedir.
Özellikle beş yaş altı çocuklarda afet sonrası gelişen ölümlerin bir kısmından solunum yolu hastalıkları sorumlu olup, zatürre’nin ölümlerin pek çoğunda neden olarak saptandığı bildirilmiştir. Riski artıran faktörler arasında; kalabalık ortamlar, havalandırma koşullarının kötü olması, kötü beslenme, kalabalık barınma kampları ve soğuk hava sayılabilmektedir.
Her ne kadar deprem sonrasında influenza salgınları çok bildirilmese de özellikle kış mevsimlerinde toplu yerde yaşandığı için influenza, coronavirüs gibi salgınlar meydana gelebilmektedir.
Doğal afetlerden sonra salgın oluşturabilen bir başka durum da kızamıktır. Kızamık bulaşının yayılmasının önlenmesinde aşılamanın büyük önemi vardır. Depremzedeler içerisinde aşısız duyarlı kişilerin çok olması durumunda kızamık salgınları da görülebilmektedir. Ancak ülkemizde uygulanan aşı takvimi ile kızamık tablosuyla karşılaşılamayabilir.
Bunun yanında aşılamalara dikkat edilmelidir. Depremde tetanos risklidir ancak hemen hemen her çocuk aşılı olduğu için Türkiyemiz bu konuda şanslı. Yine de deprem bölgesindeki ergenlik dönemine yaklaşan 10 yaş üstü çocuklara bir doz da olsa tetanos aşısı uygulanmalı. Sonrasında bu aşı uygulamasına periyodik olarak devam edilmelidir.
Deprem Sonrası Çocuklarda Enfeksiyon Riski Hakkında Sık Sorulan Sorular
Rotavirüs, Adeovirüs, Hepatit A, Hepatit E, solunum yolu enfeksiyonları, yara enfeksiyonları, kızamık, tetanos gibi sorunlar meydana gelebilmektedir.