Günlük hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların başında kaşıntı şikâyeti gelir. Özellikle tedaviye yanıt vermeyen ve kendiliğinden geçmeyen, uzun süreli kaşıntı sorunu, yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir. Kaşıntı çeşitli sağlık sorunları sebebiyle meydana gelebildiğinden, altta yatan sebebin doğru tespit edilmesi ve uygun yöntem ile tedavi edilmesi gerekir.
Kaşıntı Nedir?
Kaşıntı veya tıptaki adıyla pruritus; çeşitli sebeplerle vücudun belirli bir bölgesinde veya vücut genelinde kaşınma dürtüsünün ortaya çıkması veya rahatsızlık hissedilmesidir. Sıklıkla cilt dokusunun tahriş olmasıyla veya yabancı maddelerce uyarılmasıyla ortaya çıksa da; bazı dahili hastalıklar nedeniyle de vücut genelinde kaşıntı görülebilir.
Kaşıntı Nasıl Meydana Gelir?
Kaşıntı, fizyolojik olarak; cilt dokusunun altında yer alan ve dokunma, basınç, titreşim ve ağrı gibi duyuların algılanmasıyla görevli sinir uçlarının, çeşitli etkenler nedeniyle uyarılması sonucu rahatsızlık hissinin ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Buna göre, bazı kimyasal maddeler (cildi tahriş eden asitler veya çamaşır suyu vb.), çeşitli fiziksel durumlar (sıcaklık artışı, radyasyon vb.) veya bazı hastalıklarda ciltte çeşitli maddelerin birikmesi nedeniyle (böbrek yetmezliğinde toksik maddelerin birikmesi vb.) sinir uçları uyarılır. Uyarılma ile ortaya çıkan rahatsızlık hissinin bastırılması için, beyin uyarılan bölgenin kaşınma yoluyla ikinci bir uyarana maruz bırakılmasını hedefler ve kaşınma gerçekleşir.
Bununla birlikte uzun süren ve inatçı kaşıntı, cildin doku bütünlüğünün bozulmasına ve yabancı maddelere karşı üstlendiği bariyer görevinin aksamasına yol açar. Sonuçta, sürekli tekrarlayan kaşınma davranışı da doğrudan cilde zarar vererek sinir uçlarının yeniden uyarılmasına ve kaşınmanın tekrarlanmasına neden olabilir.
Kaşıntının Sebepleri Nelerdir?
Kaşıntının nedenleri dış etmenler olabildiği gibi, vücutta gelişen belirli hastalıklar da olabilir. Bu anlamda aşağıdaki rahatsızlıklar ve etkenler kaşıntıya yol açabilir:
•Kuru cilt: Cilt kuruluğu, dokunun görevlerini yerine getirmesine engel olarak kaşıntı şikâyeti ile sonuçlanır.
•Kontakt dermatit: Cildin yabancı bir kimyasala uzun süre maruz kalması sonucunda, vücudun kimyasala karşı gösterdiği reaksiyon ile ciltte meydana gelen iltihaplanma kaşıntıya yol açar.
•Alerji: Çeşitli etmenlere gösterilen alerjik reaksiyon, ciltte döküntü ve kızarıklıkla beraber kaşıntıya neden olur.
•Kimyasallar: Bazı kimyasal maddeler, cilt ile temas ettiğinde tahrişe neden olarak kaşınma gerekliliği hissini ortaya çıkarır.
•Böbrek yetmezliği: Böbrek yoluyla vücuttan atılan zararlı maddeler; böbrek yetmezliği nedeniyle vücut dokularında birikmeye başlar. Ciltte biriken maddeler iltihap reaksiyonu başlatarak vücut genelinde kaşıntıya sebep olur.
•Enfeksiyonlar: Cildin virüs, bakteri, mantar ve parazit enfeksiyonlarına maruz kalması sonucu lokal veya genel kaşıntı ortaya çıkabilir.
•Böcek ısırıkları: Sivrisinek, arı, kene gibi böceklerin ısırıkları yoluyla vücuda giren çeşitli kimyasal maddeler kaşıntı sebebidir.
•Cilt hastalıkları: Sedef, liken skleroz, pitriazis rosea gibi çeşitli cilt hastalıkları, kaşıntı ile beraber gelişme eğilimindedir.
•Safra kesesi hastalıkları: Safra kesesi veya safra yollarının tıkanıklıklarında başta bilirubin olmak üzere çeşitli maddelerin vücutta birikimi kaşıntı meydana getirir.
•Karaciğer hastalıkları: Siroz gibi karaciğer yetmezliği ile sonuçlanan durumlarda, karaciğerin vücuttan atılmasını sağladığı zararlı maddeler vücutta birikerek yaygın kaşıntı şikayetine neden olur.
•Romatolojik rahatsızlıklar: Dermatomiyozit, sistemik skleroz gibi çeşitli romatolojik hastalıklar, kaşıntı ve ciltte görülen diğer rahatsızlıklara yol açar.
•Sinir sistemi bozuklukları: Sinir hücrelerinin harabiyetine yol açan bazı sinir sistemi rahatsızlıkları kaşıntı sebeplerindendir.
•İlaç yan etkileri: Bazı antibiyotikler veya ağrı kesici ilaçlar, çeşitli yan etkileri sonucunda kaşıntının gelişiminden sorumludur.
•Gebelikle ilişkili durumlar: Gebelik sürecinde ortaya çıkan ve hormon sistemi ile cilt, safra yolları, karaciğer gibi çeşitli organları etkileyen bazı sağlık sorunları, kaşıntıyı da beraberinde getirebilir.
Kaşıntı Şikayetine Yaklaşım Nasıldır?
Tüm vücudun ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi, kaşıntının altında yatan sebebin doğru tespit edilmesi açısından oldukça önemlidir. Buna göre, kaşıntı şikâyeti ile doktora başvuran kişide öncelikle kaşıntının özellikleri sorgulanır. Kaşıntının ne zaman başladığı, lokal mi vücut genelinde mi olduğu, çeşitli durumlara bağlı olarak şiddetinde değişim olup olmadığı, beraberinde ciltte kızarıklık, döküntü, ısı artışı gibi ek belirtilerin varlığı araştırılır.
Kaşıntıya neden olabilecek çeşitli kimyasallara maruz olunup olunmadığı sorgulanır. Buna göre, yakın zamanda yeni bir temizlik malzemesi, parfüm, takı gibi kimyasal içerikli ürünlerin tercih edilip edilmediği belirlenir. Kaşıntının sebebi bu maddelerle ilişkili bulunursa; maddelerin vücutla temasına son verilir.
Bunların yanında, kaşıntıya neden olabilecek diğer hastalıkların araştırılmasına yönelik olarak kan tetkikleri, cilt testleri ve gerekirse cilt biyopsisine başvurulabilir. Tüm tetkiklerin sonucunda, altta yatan hastalığın tanısı konarak uygun tedavi yöntemi planlanır.
Kaşıntı Tedavisinde Neler Yapılır?
Kaşıntının tamamen giderilebilmesi, öncelikle altta yatan sebebin doğru tespit edilmesine ve uygun tedavinin planlanmasına bağlıdır. Buna göre, kaşıntı şikayetine sahip olan kişinin uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi; ayrıntılı öykü ve detaylı fizik muayene sonrasında istenen tetkikler ışığında kaşıntıya yol açan problemin tespit edilmesi gerekir. Bunun sonucunda en doğru tedavi yönteminin uygulanması mümkündür.
Kaşıntı probleminin giderilmesinde aşağıdaki tedavi yöntemlerine sıklıkla başvurulur:
•Kontakt dermatit veya alerji gibi kaşıntıyı başlatıcı bir dış etkenin söz konusu olduğu rahatsızlıklarda, ilk olarak bu etkenle cildin temasının kesilmesi çok önemlidir.
•Enfeksiyon durumlarında veya karaciğer, böbrek gibi iç organlardaki rahatsızlıklarda, kaşıntının, altta yatan hastalığa yönelik tedavi yapılarak giderilmesi gerekir.
•Kaşıntıya neden olan iltihaplanmalara yönelik, antihistaminik içerikli merhemler veya ağızdan alınan tabletler reçete edilebilir.
•Daha şiddetli durumlarda kortizon içerikli antienflamatuar kremler veya ağızdan alınan ilaçlar tercih edilebilir.
•Cildin kurumasını önlemek için nemlendirilmesi, kaşıntının önlenmesinde faydalıdır.
•Uzun süreli ve inatçı kaşıntılarda, kaşımaya devam etmek cilt bütünlüğünü bozarak rahatsızlığın artmasına yol açtığından, kaşımaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.