
Şeker bir karbonhidrat türüdür ve farklı besinlerde farklı şeker türleri bulunur. Faydası, hücrelere işlev görmeleri ve hayatta kalmaları için ihtiyaç duydukları enerjiyi sağlama yeteneğinde yatar. Tek molekül içeren basit şekerler (monosakkaritler) ve iki molekül içeren disakkaritler vardır. Sükroz (sofra şekeri), maltoz (çimlenen tahıllarda bulunur) ve laktoz (memelilerin sütünde bulunur) disakkaritlerdir; galaktoz (şeker pancarı, süt ürünleri ve avokadoda bulunur), fruktoz (meyve, bal ve meyve suyunda bulunur) ve glikoz (ekmek, patates ve meyvelerde bulunur) monosakkaritlerdir.
Bazı şekerler 'doğal' şekerler olarak sınıflandırılır; yani gıdalarda doğal olarak bulunan şekerlerdir. 'İlave' şekerler ise yiyecek ve içecekleri hazırlama, işleme veya üretimi sırasında eklenir. İlave şekerlerin başlıca kaynakları gazlı içecekler, hazır gevrekler, şekerlemeler, kurabiyeler ve diğer tatlılardır.
Şekerin türü ne olursa olsun, çok fazla ilave şeker tüketmek kilo alımı ve obezite, tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık riskleriyle bağlantılıdır.
Bu yüzden günlük şeker tüketiminizi azaltmak vücudun kendini yenilemesini, enerji seviyelerinin artmasını, iltihabı azaltmasını ve ağız sağlığını iyileştirmesini sağlayabilir. Ayrıca daha iyi uyku, daha iyi bir ruh hali, zihinsel berraklık ve daha sağlıklı bir cilde yol açar. Kısaca; daha az şeker tüketmek, daha iyi bir sağlık için yapabileceğiniz en akıllıca hareketlerden biridir.
Şekeri bırakırsak vücutta neler olur?
Şekerler bir karbonhidrat türüdür. Diğer karbonhidratlar gibi şekerler de vücudunuz için bir enerji kaynağıdır. Şekerler gıdalarda doğal olarak bulunur ve ayrıca yiyecek ve içeceklere de eklenebilir.
Şeker tüketimini bırakmak, görme ve böbrek fonksiyonlarını artırır. Atardamarlardaki iltihabı azaltarak kolesterol değerlerinizi iyileştirir. Ayrıca, daha iyi bilişsel işlevler, hafıza, odaklanma, konsantrasyon ve ruh halinde iyileşme sağlayan gelişmiş sinirsel fonksiyonları sağlayabilir.
İşte şekeri bıraktıktan sonra yaşayabileceğiniz etkiler:
Kısa vadeli etkiler
Vücudunuz uyum sağlarken şekere karşı güçlü istekler yaşayabilirsiniz. Bazı kişiler başlangıç aşamasında sinirlilik veya ruh hali değişimleri yaşayabilir. Şeker tüketimini bıraktıktan sonra, daha önce çok fazla şeker tükettiyseniz, kendinizi yorgun hissedebilir veya enerji düşüklüğü yaşayabilirsiniz. Ayrıca bu süreçte tat alma duyularınız daha hassas hale gelebilir ve meyvelerdeki ve diğer yiyeceklerdeki doğal şekerler daha tatlı gelebilir.
Orta vadeli etkiler
Şekeri azaltmak genellikle daha düşük kalori alımına yol açar ve bu da kilo kaybına katkıda bulunabilir. Şeker alımını azalttığınızda, zamanla daha istikrarlı enerji seviyeleri ve ruh halinizde iyileşmeler yaşayabilirsiniz. Şeker tüketiminin azaltılması daha temiz bir cilde sahip olmanıza yardımcı olabilir, çünkü şeker sivilce ve iltihabı artırabilir. Bunların etkilere ek olarak, şekeri azaltmak, daha sağlıklı bir mikrobiyomu teşvik ederek bağırsak sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
Uzun vadeli etkiler
Düşük şeker alımı kalp hastalığı, diyabet ve obezite riskinin azalmasıyla ilişkilidir. Bu yüzden şekeri bıraktıktan sonra insülin duyarlılığında artış ve metabolik sendrom riskinde azalma görülebilir. Şekeri bırakmak odaklanmayı ve zihinsel berraklığı artırır. Şeker oranı düşük bir diyet bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve enfeksiyon riskini azaltabilir.
Şekerin zararları neler?
Şeker az miktarda tüketildiğinde sorun teşkil etmez, ancak fazlası kilo alımına, akneye, tip 2 diyabet hastalığına yol açabilir ve çeşitli ciddi sağlık sorunlarına yakalanma riskini artırabilir. İşte şekerin zararlarından bazıları:
- Kilo alımı ve obezite
- Kalp hastalığı
Obezite, aşağıdaki gibi başka komplikasyonlara da yol açabilir:
- Tip 2 diyabet
- Felç
- Yüksek tansiyon
- Yağlı karaciğer hastalığı
- Bazı kanserler
Bakterilerin ürettiği asit, diş minesine saldırarak dişlerde kalıcı çürüklere neden olabilir. Bu bakteriler şekerle beslenir. Dolayısıyla, yüksek şekerli beslenme de çürük ve diş çürümesi riskinizi artırabilir.
Kötü uyku
Birçok araştırma, ilave şeker ile uyku kalitesi arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Yüksek şekerli bir beslenme düzeni, gece uykusunu etkiler ve bunun sonucunda gündüz yorgunluğuna yol açabilir.
Düşük enerji seviyeleri
Şeker, uykuyu etkilemesinin yanı sıra, enerjinizi başka şekillerde de etkiler. Rafine şeker, enerji seviyelerinde geçici bir artışa neden olur. Ancak bu artışı genellikle büyük bir düşüş izler. Bu yükselmeler ve düşüşler, gün boyunca halsiz veya yorgun hissetmenize yol açabilir," diyor.
Sinirlilik
Şekerdeki ani yükselişler ve düşüşlerin bir diğer etkisi ruh hali değişimlerine ve sinirliliğe neden olmasıdır. Enerjideki bu düşüşler stresi kötüleştirebilir veya anksiyete ve depresyon gibi rahatsızlıkların semptomlarını artırabilir.
Sivilce oluşumu
Çok fazla şeker tüketmek, kan şekeri seviyelerini düşüren hormon olan insülin üretiminde ani artışa neden olur. İnsülin ciltte yağ üretimini artırarak sivilce oluşumuna yol açabilir.
İltihaplanma
Rafine şeker oranı yüksek bir beslenme düzeni, vücutta iltihaplanmanın artmasına neden olur. Kronik iltihaplanma ise diyabet, kanser, kalp hastalığı ve otoimmün hastalıklar gibi birçok sorunla bağlantılıdır.
Şekeri bırakırsak ciltte ne olur?
Şeker, cildi esnek ve canlı tutan esnek bir protein olan elastine zarar verebilir ve aynı zamanda cildin yapı taşları olan kolajeni parçalayabilir. Bu da ince çizgilerin ve kırışıklıkların hızla oluşmasına neden olur. Kan şekeriniz yükseldiğinde, vücudunuzda iltihaplanmaya neden olur. Bu artışlar aynı zamanda vücudunuzun cildinizde yağlı bir madde olan sebum üretmesine de neden olur. Hem iltihaplanma hem de aşırı sebum sivilceye yol açabilir.
21 gün şekersiz diyet nasıl yapılır?
21 gün şekersiz diyeti şeker içeriği düşük sebzeler, yeşil bir diyettir ve amaç, 21 gün boyunca hiç şeker tüketmemektir. 21 gün boyunca, yediğiniz tek şeker kaynağının meyve ve sebze gibi tam, gerçek gıdalar olması için diyetinizden tüm ilave şekeri çıkarmaya çalışın. Bunu yapmanın en kolay yolu, hazır veya paketlenmiş gıdalardan kaçınmaktır. Bunun yerine, tam, bitki bazlı malzemeler ve doğal protein kaynaklarıyla yemek pişirin. Paketlenmiş gıdalar tüketiyorsanız, etikette ilave şeker veya tatlandırıcı olup olmadığını iki kez kontrol edin ve dekstroz, glikoz, sukroz ve disakkarit gibi şekerlerin bilimsel isimlerine dikkat edin.
Ayrıca, 21 gün boyunca aspartam, stevia ve ksilitol gibi yapay tatlandırıcılardan ve şeker alkollerinden de kaçınmanızı öneririz. Kan şekeri üzerindeki etkisi geleneksel şekerden farklı olsa da, beyin üzerindeki etkisi aynıdır ve şekerli tadı sizi gerçek şekere yönlendirebilir. Ayrıca, maksimum faydayı hissedebilmeniz için meyve ve şekerli sebzeleri (mısır, pancar ve tatlı patates gibi) günde sadece bir veya iki porsiyonla sınırlamanızı öneririz.
21 günlük şekersiz diyette aşağıdakiler tüketilmemelidir:
- Rafine şeker ve rafine şeker içeren besin maddeleri
- Bal
- Süt ve süt ürünleri
- Pekmez, meyve püreleri, reçel ya da marmelatlar
- Meyveler
- Havuç, bezelye, patates, tatlı patates gibi şeker içeren sebzeler
- Hamur işleri
- Un ve unlu mamüller
- Tahıllar ve tam tahıllar
- Kuru baklagiller
- Paketli gıdalar
- Doğal ya da doğal olmayan tatlandırıcılar
- Alkol
21 günlük şekersiz diyette şunlar tüketilebilir:
- Karbonhidrat ve şeker oranı düşük sebzeler
- Yeşil yapraklılar
- Zeytin ve zeytinyağı
- Yumurta
- Avokado
- Kırmızı et, kümes hayvanları ve balık
- Yağlı tohumlar
- Sağlıklı yağlar