Vücutta meydana gelen bazı değişiklikler kanseri akla getirir. Açıklanamayan kilo kaybı, koltuk altı, boyun, meme ya da kasık bölgesinde şişlik veya yumru, genel halsizlik, ağrılar, öksürük, vajinal kanama, benlerde değişim, idrar/dışkıda kan, sarılık ve sık ateş gibi belirtiler kanseri düşündürebilir.
Kanser, vücuttaki hücrelerin hastalığıdır ve dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Erkeklerde en sık akciğer, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer; kadınlarda ise meme, kolorektal, akciğer, serviks ve tiroid kanseri görülür.
Kanser belirtileri genellikle daha az ciddi sorunlardan kaynaklansa da, söz konusu kanserse erken teşhis hayati öneme sahiptir. Kanserin tedavisi kanserin türüne göre ve kişideki evresine göre değişiklik gösterir. Cerrahi yöntem, kemoterapi ve radyoterapi öne çıkan tedavi yöntemleridir.
Kanser, vücuttaki bazı anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde bölünüp çoğalarak bitişik dokuları istila etmesi ve/veya diğer organlara yayılmasıyla ortaya çıkan bir hastalık grubudur. İnsan vücudu, ihtiyaç halinde büyüyen ve bölünen trilyonlarca hücreden oluşur. Normalde anormal hücreler kendiliğinden ölürken, bu süreçte bir sorun oluştuğunda kanser gelişebilir. Anormal hücreler ölmeden çoğalmaya devam eder ve normal hücreleri de etkileyerek vücudun düzgün çalışmasını zorlaştırır.
Her belirti kanseri işaret etmese de, bu semptomlar doktor kontrolü gerektirebilir; anormal adet düzeni veya pelvik ağrı, bağırsak veya mesane alışkanlıklarında değişiklik, sık enfeksiyon veya ateş, sürekli vücut ağrısı, halsizlik, yorgunluk, menopoz sonrası kanama, mide bulantısı veya ağrısı, açıklanamayan kilo kaybı, iyileşmeyen yaralar, olağandışı kanama ya da akıntı, memede ya da başka bölgelerde kitle veya sertlik, hazımsızlık, yutma zorluğu, ben veya siğillerde değişiklik, geçmeyen öksürük veya ses kısıklığı, kronik baş ağrısı, aşırı morarma, şişkinlik ve ciltte değişiklikler.
Kanser tespit edildiğinde, büyüklüğü ve yayılma durumu değerlendirilir. Bu duruma "evre" denir. Düşük evreler (1-2), kanserin yayılmadığını; yüksek evreler (3-4) ise daha fazla yayıldığını gösterir. Evre 4, en ileri evredir. Evre bilgisi, en uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Açıklanamayan kilo kaybı, koltuk altı, boyun, meme ya da kasık bölgesinde şişlik veya yumru, genel halsizlik, ağrılar, öksürük, vajinal kanama, benlerde değişim, idrar/dışkıda kan, sarılık ve sık ateş gibi belirtiler kanseri düşündürebilir. Ancak kesin tanı için genellikle biyopsi gerekir.
Kanser, hücrelerin genetik yapısında meydana gelen değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Bu değişikliklerin nedeni yaşam tarzı alışkanlıkları, kalıtsal genetik faktörler veya çevresel etkenler olabilir. Ancak çoğu zaman net bir neden belirlenemez.
Kanser, vücudun herhangi bir yerinde başlayabilir ve başladığı bölgeye göre adlandırılır. Örneğin, memede başlayan kanser başka bölgelere yayılsa bile "meme kanseri" olarak adlandırılır.
Kanserler iki ana kategoriye ayrılır:
Lösemi, lenfoma ve multipl miyelom gibi kan hücrelerinde ortaya çıkan kanserlerdir.
Organ ve dokularda gelişen kanserlerdir. En yaygınları meme, prostat, akciğer ve kolorektal kanserlerdir. Bu kanserler büyüme, yayılma ve tedaviye yanıt açısından farklılık gösterir. Bazıları hızlı büyür ve yayılırken, bazıları daha yavaş ilerler ya da başladığı yerde kalır.
100'den fazla farklı kanser türü vardır. En sık görülenler şunlardır:
Erkeklerde
Kadınlarda
Tedavi yöntemi, kanserin türü ve evresine bağlı olarak belirlenir. Tedavi yöntemleri bazen tek başına, bazen bir arada uygulanabilir. Amaç, mümkünse kanseri tamamen iyileştirmek; değilse kontrol altına almaktır.
Kanser tedavisinde en sık kullanılan tedaviler şunlardır:
Tümörün alınması
Kanser hücrelerini öldüren ilaçlar
Radyasyonla kanser hücrelerini yok etme
Kanser riskini artırabilecek ortak faktörler şunlardır:
Sigara: Tüm kanser ölümlerinin %20’sine neden olur.
Alkol: Sekiz farklı kanser türüyle ilişkilidir.
Yumurtalık kanseri, belirti vermemesi nedeniyle erken teşhis edilmesi zor olan bir türdür. Bu nedenle “sinsi katil” olarak adlandırılır. Erken tanı, tedavi başarısını büyük ölçüde artırır.
Kanser kaynaklı ölümlerde en yaygın nedenler:
İyi huylu tümörler, başladıkları yerde kalır ve yayılmazlar. Yavaş büyür, sınırları belirgindir ve genellikle ciddi sorun oluşturmazlar.
İleri evrede halsizlik ve bitkinlik nedeniyle sürekli uyuma isteği görülebilir. Ayrıca solunumda değişiklik, mesane/bağırsak kontrolünün kaybı ve bilinç kaybı yaşanabilir.