Keloidler, önceki cilt travması veya iltihabına bağlı iyi huylu, dermal büyümelerdir. Küçük bir yanık, kesik veya sıyrık gibi bir yaraya tepki olarak oluşan yara izleri, vücudun doğal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Çoğu durumda, yara izleri zamanla küçülür ve solar, ancak bazı kişilerde cilt hasara aşırı tepki verebilir ve orijinal yaradan çok daha büyük yara izlerine yol açabilir. Bu izlere keloid denir. Özellikle piercing veya dövme gibi tekrarlayan yaralanma veya travma türleri keloid gelişme riskini artırabilir. Lezyonlar, yaralanmadan 1 ila 3 ay sonra veya bir yıl sonra gelişebilir. Keloid gelişimi genetik ve çevresel faktörlere bağlıdır.
Keloidler haftalar, aylar veya yıllar boyunca yavaş yavaş büyümeye devam edebilir. Sonunda büyümeyi durdururlar, ancak kendiliğinden kaybolmazlar. Bir keloid oluştuktan sonra, çıkarılmadığı veya başarılı bir şekilde tedavi edilmediği sürece kalıcıdır. Çıkarılan veya tedavi edilen keloidlerin tekrarlaması yaygındır.
Keloid veya keloid yara izi, cildin yaralanmaya agresif bir iyileşme tepkisi vermesi ve aşırı kolajen üretimine yol açması sonucu oluşan benzersiz kabarık yara izleridir. Keloidler her yerde ortaya çıkabilir; ancak göz kapaklarında, genital bölgede, ayak tabanlarında veya ellerin avuç içlerinde daha az görülürler.
Keloidler sıklıkla vücudun şu bölgelerinde gelişir:
Keloid rahatsızlık verici, kaşıntılı veya ağrılı olabilir. Omuz veya başka bir eklem üzerinde gelişen keloid, hareket kabiliyetinizi kısıtlayabilir.
Her ırktan insanda keloid görülür. Ancak araştırma bulguları, siyahi insanların keloid geliştirme riskinin en yüksek olduğunu göstermektedir. Asyalı, Latin Amerikalı veya Akdeniz kökenli kişilerin, daha açık tenli insanlara göre keloid geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Bazı insanlarda keloid oluşumunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, doktorlar, bağ dokularında bulunan ve kolajen salgılayan fibroblast hücrelerinin aşırı tepki vermesi ve yaraya tepki olarak yüksek miktarda kolajen üretmesi sonucu bu tür yara izlerinin oluştuğuna inanıyor.
Keloid oluşumunda hem genetik hem de çevresel faktörler rol oynar. Yatkın bireylerde, ameliyat, piercing, akne, dövme, böcek ısırığı, sıkı örgülü saçlar, yanık, kesik, sıyrık, aşı ve cilt iltihabına neden olan diğer tüm işlemler dâhil olmak üzere herhangi bir cilt travması sonrasında keloid gelişebilir. Bir yaradaki artan gerginlik de keloid oluşumuna katkıda bulunabilir.
Nadir durumlarda, yaralanan ciltte keloidler oluşabilir. Bunlara spontan keloidler denir.
Keloidler genellikle önceki travma bölgelerinde ortaya çıkar, ancak yaralı bölgenin ötesine de yayılabilir. Keloid belirtileri arasında şunlar yer alır:
Keloid tedavisinde en iyi sonuçları almak için dermatologlar genellikle birden fazla tedavi yöntemi önerir. Bu izlerden kurtulmak zor olabilir ve bazıları tedaviden sonra tekrarlayabilir. İki veya daha fazla tedavi yöntemi kullanmak genellikle sonuçları iyileştirir. Keloid tedavileri şunları içerebilir:
Keloidler genellikle sağlığınıza zarar vermez, ancak estetik kaygılara ve rahatsızlığa neden olabilir. Dermatologlar, keloidlerin görünümünü iyileştirmek ve semptomları azaltmak için tedavilerine yardımcı olabilir.
Hipertrofik yara izinin aksine, keloid zamanla solmaz. Keloidin görünümünü azaltmak için tedavi edilmesi gerekir. Ancak, tek bir tedavi tüm keloidler için en iyi sonucu vermez. Bu nedenle dermatologlar, keloidin vücudunuzda nerede ortaya çıktığını, boyutunu ve cildinize ne kadar derinlemesine nüfuz ettiğini dikkate alırlar. Yaşınız ve keloid için daha önce aldığınız tedaviye nasıl yanıt verdiğiniz de hangi tedavi türünün sizin için en iyi sonuçları vereceğini belirlemeye yardımcı olur.