Kanserde Tanı ve Tedavi Yöntemleri - Onkolojik Cerrahi - Jinekolojik Onkoloji

Kanserde Tanı ve Tedavi Yöntemleri - Onkolojik Cerrahi - Jinekolojik Onkoloji



Rahim Ağzı Kanseri

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir kullanılmakta olan etkin tarama programları (Smear Testi/ PAP Test) sayesinde, özellikle gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanseri görülme sıklığında ve bu kansere bağlı ölüm oranlarında önemli miktarda azalma sağlanmıştır. Buna rağmen, rahim ağzı kanseri, özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde kadın sağlığını ciddi boyutlarda tehdit etmektedir.

Dünya genelinde rahim ağzı kanseri, kadınlar arasında ikinci en sık görülen ve jinekolojik kanserler arasında en yüksek öldürme oranına sahip kanserdir. Her yıl dünya genelinde bildirilen rahim ağzı kanserli yeni olgu sayısı yaklaşık 500.000’dir ve ne yazık ki bunların yarısı, bu hastalık nedeniyle hayatlarını kaybetmektedir. Ülkemizin, rahim ağzı kanserleri konusunda nispeten şanslı bir konumda olduğu söylenebilir, Türkiye’de rahim ağzı kanserleri kadın kanserleri arasında 9. sırada bulunmaktadır. Engellenebilir kanserler arasında olması nedeniyle, bu kanserle olan mücadele hala önemini korumaktadır.

HPV

Klinik, epidemiyolojik ve virolojik çalışmaların açıkça ortaya koyduğu gibi yüksek riskli (onkogenik/karsinojen) insan siğil virüsü (HPV) ile kalıcı rahim ağzı infeksiyonu, rahim ağzı kanseri için en yüksek risk faktörüdür. Rahim ağzı kanserli hastaların neredeyse tamamında (%99.7) HPV infeksiyon varlığı gösterilmiştir. Toplam 14 HPV (12 kesin, 2 olası) tipinin, rahim ağzı kanseri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bunlar; en sık görülen HPV tipleri olan 16 ve 18 başta olmak üzere, tip; 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66 ve 68’dir.

Yaygın kanserler arasında rahim ağzı kanseri ile HPV infeksiyonu arasındaki ilişki kadar net olarak ortaya konmuş, neden-sonuç ilişkisinde tek etkenin ana rol oynadığı başka bir kanser bulunmamaktadır. Bu ilişki, bir virüsün neden olduğu kanser gelişim karsinogenezis modeli için eşsiz bir örnek teşkil etmektedir.

Rahim ağzı kanseri gelişiminin, kanser öncülü lezyonlar (premalign) zemininde yıllara yayılan bir süreç olması ve rahim ağzının dışarıya açık ve direkt gözlemlenebilen bir konumda olması bazı avantajlar sağlar. Direkt örnek almaya dayanan tarama testleri ile kanser riski taşıyan öncül lezyonların, kanser gelişiminden yıllar önce saptanabilmesi ve tedavi edilebilmesi mümkün olabilmektedir. Ayrıca, yaklaşık 10 yıl öncesinde tıbbın kullanımına sunulmuş olan HPV aşıları, etkin tarama programları ile beraber rahim ağzı kanseri ile mücadelenin önemli bir silahı haline gelmiştir.

HPV Nasıl Bulaşır?

İnsan siğil virüsü (HPV) infeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve muhteme len cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık nedenidir. Dünya genelinde HPV infeksiyon oranı (prevalansı) geniş değişkenlik göstermekle birlikte, dünya genelindeki prevalans oranı %10 olarak bildirilmektedir. HPV içeren cilt, vücut içi boşluklar, vücut sıvıları ile her türlü temas infeksiyonun bulaşına neden olabilir. İnfekte bireyle cinsel teması olanların yaklaşık 2/3’si, ilk üç aylık dönemde HPV ile infekte olmaktadır. Yaşam boyu seksüel partner sayısındaki fazlalık, HPV infeksiyonu için en yüksek risk faktörüdür. Erkek partnerin seksüel partner sayısının fazla oluşu ve seksüel yaşam biçimi de kadınlardaki HPV infeksiyonu için bağımsız bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Yapılan çalışmalarda kadının erkek partnerinin seksüel partner sayısındaki artışı ile serviks kanseri arasında yine pozitif bir ilişki olduğu gösterilmiştir.

HPV Görülme Sıklığı Nedir?

HPV infeksiyonuna en sık 25 yaş altındaki seksüel aktif kadınlarda rastlanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan geniş serili bir araştırmada, cinsel ilişkisi olan 14-19 ve 20-24 yaş grubundaki kızlarda HPV infeksiyonun görülme sıklığı,  sırası ile %39 ve %49 olarak tespit edilmiştir. Bir başka çalışmada 25 yaşın altındaki kızlarda HPV infeksiyon sıklığı %36 iken, bu oran 45 yaş ve üstünde %2.8 olarak bildirilmiştir. Genç kadınlarda HPV sıklığı yüksek olmsına rağmen, bu yaş grubunda görülen HPV infeksiyonlarının çoğu belirli bir zaman sonra spontan olarak geriler ve nadiren yüksek dereceli rahim ağzı lezyonlarına neden olur.

HPV Aşısı

Son 10 yılda rahim ağzı kanserine karşı korunmada, koruyucu HPV aşıları yaygın kullanım alanı bulmaya başlamıştır. Bu aşıların kullanımındaki amaç; öncelikli olarak karsinojen HPV tiplerinin neden olduğu rahim ağzı infeksiyonunu engelleyerek,  HPV ile ilişkili kanser öncülü patolojilerin ve nihai olarak rahim ağzı kanserinin gelişimini engellemektir. Günümüzde halihazırda 2 aşı uygulanmaktadır: Gardasil 4 ve Gardasil 9.

Tüm dünyada HPV aşılarının kullanımı için ulusal ve uluslararası birçok sağlık kuruluşu tarafından, aralarında sadece bazı kısmi farklılıklar olan protokoller belirlenmiştir. Bunların ortak noktası, aşılamada hedef grup olarak çocukluk ve ergenlik döneminde bulunan ve cinsel olarak aktif olmayan kızların hedeflenmiş olmasıdır. Bu dönemin hedeflenmiş olmasının nedeni, koruyucu aşıların HPV ve HPV ile ilişkili hastalıklar üzerinde tedavi edici bir etkisini olmaması, bu nedenle de HPV ile karşılaşmanın olmayışı ve aşının en etkin koruyuluğa ulaştığı dönemde aşı kürünün tamamlanarak koruyucu etkinliğinin  sağlanmak istenmesidir.

Son dönemde güncellenen önerilerde, erkek çocuklarının aşılanması gündeme gelmeye başlamıştır. Uygulama protokolü ülkemiz için resmi olmamakla beraber geçerlidir; hedef, piyasada olan iki aşının da öncelikli olarak hedef yaş grubuna (11-12 yaş kız çocukları) uygulanması olarak belirlenmiştir. Diğer yandan aşıların, 9-26 yaş aralığındaki kızlara herhangi bir dönemde liberal olarak yapılabilceği bildirilirken, 26 yaşın üzerinde de rutin öneri haricinde, talebe bağlı olarak, koruyucu etkinin beklenen en yüksek etkinliğin altında kalacağı bilinerek uygulanabileceği bildirilmektedir. Her iki aşı da 3 doz halinde son doz 6. ayda olacak şekilde uygulanmaktadır.

Prof. Dr.
Ahmet Göçmen
Jinekolojik Onkoloji
MEDICANA ATAŞEHİR
Profili Gör
Oluşturma: 19.08.2020 12:10
Son Güncelleme: 13.01.2023 04:28
Oluşturan: Ahmet Göçmen
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri