Graves hastalığı; tiroit bezleriyle bağlantılı, hipertiroidiye yol açan, otoimmün bir hastalıktır. Graves hastalığında kişinin kendi bağışıklık sistemi tiroit bezlerine saldırır ve bu da tiroit bezlerinin gereğinden fazla hormon salgılamasına neden olur. Vücuttaki pek çok fonksiyonu kontrol eden tiroit bezlerini etkileyen bu hastalık, tedavi edilmediğinde kalbi, kasları, kemikleri; kadınlarda menstrual döngüyü ve üremeyi etkileyebilir. Graves hastalığının en bilinen belirtilerinden biri de göz kapaklarının içeri çekilmesi ve gözlerin büyümesidir.
Graves Hastalığı Nedir?
Graves hastalığı, tiroit bezlerini etkileyen otoimmün bir hastalıktır. Tiroit bezleri; boynun ön alt kısmında bulunan, kelebek şeklindeki iki salgı bezidir. Tiroit bezleri vücudun işleyişinde büyük önem taşıyan fonksiyonların pek çoğunun kontrolünden sorumlu olduğundan, bu bezlerde meydana gelen herhangi bir hasar ya da bozukluk vücudun diğer pek çok organında da soruna neden olur.
Graves hastalığı, Robert James Graves isimli bir doktorun hastalığı keşfetmesi üzerine bu ismi almıştır. Bu hastalıkta, vücut TSI adı verilen bir antikor üretir. Bu antikor, tiroit bezi hücrelerine tutunur. TSI; hipofiz bezinden salgılanan ve tiroit bezinin ne kadar hormon salgılayacağını kontrol eden TSH hormonu gibi davranarak, tiroit bezinin gereğinden fazla hormon salgılamasına neden olur. Bu da hipertiroidiye ve vücutta tiroit bezi tarafından kontrol edilen fonksiyonların bozulmasına yol açar.
Graves Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Diğer pek çok otoimmün hastalıkta olduğu gibi, Graves hastalığının da nedenleri kesin olarak bilinmemekle beraber; genlerin ve virüs vb. dış etmenlerin bir kombinasyonu sonucu olarak tetiklendiği düşünülmektedir. Graves hastalığı, günümüzde hipertiroidiye yol açan nedenlerin başında gelmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
Graves Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Graves hastalığı kalp, kaslar, kemikler, üreme organları gibi pek çok alanı etkileyebildiğinden belirtileri de geniş bir yelpazede yer alır. Kalbin atma hızına kadar kişinin vücudunda çeşitli değişikliklerle kendini gösterir ve ilk etapta diğer hastalıklardan ayırt edilmesi kolay olmayabilir. Graves hastalığının en sık görülen belirtileri ise şöyledir:
- Hızlı ve düzensiz kalp atışı
- Yorgunluk ve kaslarda zayıflama
- Ellerde titreme
- Sık dışkılama ya da ishal
- Adet döngüsünde düzensizlik
- Kilo kaybı
- Guatr
- Sıcağa karşı hassasiyet; aşırı terleme
- Sebebi bilinmeyen sinirlilik hali
- Uykuya dalmada güçlük
Graves hastalığında bunlara ek olarak gözlerde ve deride de bazı belirtiler ortaya çıkar. Bunların başında kaval kemiği bölgesindeki (alt bacakların üst kısmı) ve ayak üzerindeki deride sertleşme ve renk değişimi gelir. Buna pretibial miksödem adı verilir. Çoğunlukla ağrısızdır.
Graves hastalarında ortaya çıkan diğer bir problem ise göz kapaklarının geriye çekilmesi ve gözlerin büyümesidir ve şişmesidir. Buna ek olarak, görmede sorunlar da oluşabilir ve kişiler çift görmeye başlayabilir. Bu hastalığa ise Graves oftalmopatisi adı verilir.
Kimler Risk Altındadır?
Graves hastalığı kadınlarda erkeklere göre ortalama 8 kat daha fazla görülür. Genellikle 40 yaşın öncesinde görülse de her yaş aralığında ortaya çıkma riski vardır.
Ailedeki başka birinde bu hastalığın öyküsü olması, kişilerin Graves hastalığına yakalanma riskini artırır. Ek olarak, başka bir otoimmün hastalığa sahip kişiler de Graves hastalığı için risk grubu içinde kabul edilir.
Ayrıca diyabet, vitiligo, romatoid artrit, çölyak hastalığı, lupus, B12 eksikliğine bağlı anemi ve Addison hastalığı gibi hastalıklara sahip olmak da kişilerin Graves hastalığına yakalanma riskini artırır.
Graves Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?
Yukarıda yer alan semptomlardan bir veya birden fazlası ile bir sağlık kurumuna başvurulması durumunda; kan sayımı ve tiroit bezi hastalıklarından şüphelenildiği takdirde bazı hormon testleri istenebilir. Bu durumda doktorunuz sizi bir endokrinoloji uzmanına yönlendirebilir.
Yapılan testler arasında; kanda TSI antikoru olup olmadığını tespit eden kan testleri ve radyoaktif iyot ile yapılan iyot testleri de bulunur. Eğer ki tiroit bezi, hastaya verilen radyoaktif iyotu büyük ölçüde alırsa hastada Graves hastalığı bulunduğuna dair şüpheler artar. Bu durumda; çeşitli görüntüleme yöntemleriyle radyoaktif iyotun nerede biriktiğine bağlı olarak hipertiroidinin Graves’den mi yoksa nodül gibi başka bir sebepten mi kaynaklandığının tespiti yapılır.
Tiroit hastalıklarının tespitinde tiroit bezinin boyutlarında herhangi bir değişiklik olup olmadığının saptanması amacıyla elle muayene, ultrasonografi gibi tanı yöntemlerine de başvurulur.
Gözlerde meydana gelen büyüme de Graves hastalığı ihtimalini ortaya çıkaran önemli bulgulardandır. Gözdeki bu gibi değişimler, ortalama üç Graves hastasından birinde gözlemlenmiştir. Ek olarak, hastanın hikayesi ve ailede başka birinde herhangi bir tiroit hastalığı olup olmadığı da tanı koyarken dikkat edilenler arasındadır.
Graves Hastalığının Tedavisi Nedir?
Hastalığın tedavisinde oral yolla alınan ilaçlar, iyot tedavisi ve tiroit ameliyatı gibi yöntemlere başvurulmaktadır. Kişinin yaşı, başka bir hastalığı olup olmadığı, hamilelik vb. durumlara göre uygulanan tedavi yöntemi değişiklik gösterebilir.
İyot Tedavisi
Radyoaktif iyot tedavisi en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Tiroit, hormon üretmek için iyoda ihtiyaç duyar. İyot tedavisinde kişiye radyasyonlu iyot verilir; böylece radyasyonun fazla hormon üreten tiroit bezlerini yok etmesi sağlanır. Bu tedavi sonrasında, kişilerde hipotiroidi (tiroit bezinin yetersiz çalışması) gelişme riski vardır. Fakat bu durum ilaçlarla kontrol altına alınabilir. İyot tedavisi hamilelerde ve emziren kadınlarda uygulanmaz.
İlaç Tedavisi
İlaç tedavisi; kalp atışını düzenlemeye, titreme ve sinirlilik halini önlemeye yönelik beta-blokerlar ve tiroit bezinin daha az hormon üretmesini sağlamaya yarayan antitiroit ilaçlar ile yapılır. Herhangi bir sebepten dolayı iyot tedavisi için uygun olmayan hastalarda bu yönteme başvurulur.
Cerrahi Müdahale
Graves hastalığında, tiroit ameliyatı genellikle son çare olarak görülür. Bu ameliyatta; tiroit bezi alınır ve böylelikle vücutta fazla hormon salgılanmasından dolayı oluşan komplikasyonların önüne geçilir. Ancak hastalar bu ameliyat sonrası hipotiroidi ilaçları kullanmalıdır.
Graves hastalığı tedavi edilmediğinde vücuttaki organların işleyişini bozabilen ciddi sorunlara yol açabilir. Vücutta tiroidin ürettiği hormonların fazlalığından en çok etkilenen organlardan biri kalp olduğundan; hızlı ve düzensiz kalp atışı pıhtıya sebebiyet verebilir, felç ya da kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir. Kemiklerin etkilenmesi halinde de kemik erimesi meydana gelebilir. Hastalığın gözlere yaptığı hasarın artması halinde ışığa hassasiyet, çift görme oluşabilir; ilerleyen vakalarda ise görme kaybı yaşanabilir.
Graves Hastalığı Nedir & Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular
Graves hastalığı, tiroit bezlerini etkileyen otoimmün bir hastalıktır.