Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Kalp ve damar hastalıkları arasında en sık görülen rahatsızlıklardan biri de damar sertliğidir. Tıptaki adı ile ateroskleroz olarak adlandırılan damar sertliği, özellikle 45 yaş üstü bireylerde daha sık görülmektedir. Tedavi edilmediği durumlarda geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabilir.
Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nedir?
Vücutta bulunan atardamarlar, esnek yapıları sayesinde vücut hareketlerine göre şekil alma yeteneğine sahiptir. Bu şekilde atardamarlar hücrelerin, dokuların ve organların ihtiyacı olan kanı ihtiyaç duyulan sürede, ihtiyaç duyulan miktarda taşıyarak vücut dengesini korur.
Dolaşım esnasında damar duvarlarında biriken pıhtı ve kolesterol sonucu bazı kalınlaşmalar meydana gelebilir. Atardamar duvarlarının farklı nedenler ile bağ dokusu ile kaplanması sonucu esnekliğini kaybetmesi durumuna damar sertliği adı verilmektedir. Arterlerin daralması ve kanın daralan bu arterler içinde akımının sınırlandırılması, damar sertliğinin birincil sonucudur. Damarlar yaşanan bu problemler nedeniyle kan, ihtiyaç duyulan organlara gerekli zaman içerisinde ve ihtiyaç duyulan miktarda ulaştırılamaz. Özellikle kalp krizi ve beyin kanaması gibi en çok ölüme neden olan hastalıkların pek çoğunun altında yatan temel neden damar sertliğidir.
Damar Sertliği (Ateroskleroz) Belirtileri
Başlangıç safhasında kesin olarak bir bulgu göstermeyen damar sertliği belirtileri, hastalığın lezyonları ortaya çıktıktan sonra oluşmaktadır. Bu nedenle ‘‘Damar Sertliği Nasıl Anlaşılır?’’ sorusu için hastalığın ilk safhalarında tam bir yanıt vermek zordur.
Arterlerde bulunan kapaklardaki zedelenmeler bu rahatsızlığın ilk safhası olarak değerlendirilir. Öte yandan damar sertliğinin görülen belirtileri oluştuğu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Örneğin, kalp damarlarındaki bir sertleşme varlığı, kalp kasının kasılıp gevşemesi sırasında birtakım sorunların oluşmasına neden olur. Bu da kalpte ritim bozukluğu gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkarır. Böyle durumlarda damar sertleşmesinin belirtileri olarak vücudun farklı yerinde morarmalar ile göğüs ağrısı görülebilir.
Bunların yanı sıra ayakta ya da bacakta damar sertliği oluşursa, kasılmalar ve kramplar meydana gelecektir. Yine beyinde damar sertliği meydana gelirse konuşma bozuklukları, görme problemleri ya da bilinç kaybı ortaya çıkabilir. Boyunda damar sertliği oluşursa, zaman zaman işitme ve konuşma bozuklukları, denge kaybı ve aşırı susama hissi oluşabilir. Böbreklerde damar sertliği durumlarında hipertansiyon ve böbrek yetmezliği gibi böbrek fonksiyonlarının bozulması durumları görülebilir. Peniste damar sertliği durumunda ise en güçlü belirti iktidarsızlıktır. Kısacası, damar sertliği vücutta bulunan farklı organları, sertleşen artere yakınlığına göre etkileyerek belirtiler gösterir.
Damar sertliğinin genel belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
•Göğüste baskı ve yanma,
•Kalp ritminde bozukluk (aritmi)
•Çenede yaygın ağrı
•Felç
•Böbrek yetmezliği
•Kalp krizi
•Konuşmada bozukluk
•Vücudun çeşitli uzuvlarında uyuşma
•Görme problemleri
•Vücutta ısı kaybı
•Kol ve bacaklarda oluşan kramplar
•Sürekli göğüs bölgesinde sıkışma ve şiddetli ağrı
Damar Sertliğine (Ateroskleroz) Ne İyi Gelir?
Damar sertliğine ne iyi gelir sorusu, bu problemi yaşayan pek çok kişi için merak konusudur. Alınacak tıbbî önlemlerin dışında tüketilen besinler, damar sertliği problemi ile doğrudan ilişkilidir. Kolestrol ve doymuş yağlardan zengin beslenme düzeyi lipit seviyesini artırır. Bu şekilde bilinçsiz beslenme, hareketsizlik ile birlikte obeziteye yol açacaktır.
Damar sertliğine iyi gelen yiyecekler ile oluşturulan bir diyette, enerjinin yağdan gelen miktarı %30'un üzerine çıkmamalıdır. Önerilen seviyede kolestrolün 300 mg ve altına düşürülmesi, doymuş yağ tüketiminin %10 ve daha azını oluşturması şeklindedir.
Damar sertliği nasıl geçer diye merak eden hastalar, mutlaka bir diyetisyen kontrolünde sağlıklı beslenme tedavisi almalı ve sağlık profesyonelleri ile süreci yakından takip etmelidir. Beslenme ile doğrudan ilişkili olan bu rahatsızlık, yanlış beslenme alışkanlıkları sürdürüldüğü sürece çok daha kötü tablolara yol açmaktadır.
Damar sertliği bulunan hastaların genel beslenme kuralları şu şekildedir:
- Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeli,
- Doymuş yağlar yerine zeytinyağı ya da mısır yağı gibi bitkisel yağlar tüketilmeli,
- Sakatat tüketiminden kaçınılmalı,
- Etlerin yağsız bölümleri tercih edilmeli,
- Tavuğun derisi tüketilmemeli,
- Kızartmalar yerine fırınlanmış besinler tercih edilmeli,
- Etler kendi içerisinde yağ bulunduran gıdalar olduğu için ekstra yağ kullanılmamalı,
- Günlük tuz tüketimi 6 gram ile sınırlandırılmalı,
- Soğan, ahududu, portakal gibi antioksidan vitaminlerden zengin bir diyet oluşturulmalı,
- Sigara kullanımı bırakılmalı ve günlük 30 dakika yürüyüş ya da ağır olmayan fiziksel aktivitelere yapılmalı (düzenli aktiviteler LDL (kötü kolestrolü) düşürür).
Damar Sertliği (Ateroskleroz) Tedavisi
Damar sertliği tedavisi için öncelikle çeşitli görüntüleme teknikleri ile hangi bölgede damar tıkanıklığı olduğu tespit edilir. Tedavi sürecinde hangi yöntemin tercih edileceği hastalığın boyutuna göre değişkenlik gösterir. İleri seviyede olmayan damar sertliği sorunlarında ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Kan sulandırıcı ilaçlar ile kan pıhtısının ve plak oluşumunun önlenmesi sağlanır. Bu tür ilaçlar mutlaka doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.
Kolestrolü yüksek olan kişilerde görülen damar sertliği tedavisinde kolestrol düşürücü (statinler) ilaçlar tercih edilir. Benzer şekilde yüksek tansiyon hastalarında ise tansiyon düşürücü (antihipertansif) ilaçlar kullanılır. Ayrıca kan şekeri yüksekliği olan hastalar ise diyabete yönelik ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
Damar sertliğinin ileri seviyelerde olması, tıkanıklıkların yoğunluğunun fazlalığı sonucu felç ya da kalp krizi geçiren kişilerde cerrahi yöntemlere başvurulur. Ameliyat kararı hastanın durumuna ve aciliyetine göre ortaya çıkar. Buna göre yapılan girişimsel tedavi yöntemleri şunlardır:
•Kalp anjiyosu: Damar tıkanıklığının seviyesi ölçülür ve belirli kriterleri karşılayan stent takılabilir.
•Bypass: Kalp anjiyosu ile tedavi edilemeyen hastalarda bypass doğru ve faydalı bir yöntemdir.
•Karotis endarterektomi: Şah damarı (karotis damarı) tıkanıklıklarında, damar içerisine stent takılmaktadır. Ayrıca damar tıkanıklığının seviyesine göre damar içi temizleme de uygulanır.
Damar Sertliği Nedenleri
Damar sertliği nedenleri olarak genetik ve çevresel faktörler bir arada bulunmakla birlikte, genellikle ailede damar sertliği görülen bireylerde hastalığın ortaya çıkma riski daha yüksektir. Sıklıkla ileri yaştaki kişilerde, damarlarda oluşan yapısal bozuklukların onarımı yavaşladığı için hastalık daha sık görülür. Bunların dışında damar sertliğinin oluşumunda risk seviyesini artıran faktörler şunlardır:
•Sigara kullanımı,
•Yüksek tansiyon,
•Sağlıksız beslenme,
•Stresli yaşam,
•Şeker hastalığı ve obezite,
•Yetersiz fiziksel aktivite,
•Kadınlarda menopoz sonrası östrojen hormonunun koruyucu etkisinin azalması,
•Kanda görülen total kolestrol, LDL kolestrol ve trigliserit değerlerinin yüksek, iyi kolestrol olan HDL seviyesinin de düşük olması,
•Erkek cinsiyet,
•Aşırı miktarda alkol tüketimi,
•Endokrin bozukluklar,
•Aile öyküsünde damar sertliği varlığı (genetik).
Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nasıl Anlaşılır?
Damar sertliği, çocukluk döneminde başlayıp zamanla ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Genellikle orta yaş sonrası ya da ileri yaşlara kadar belirti vermediğinden anlaşılması zordur. Hastalığın belirtileri takip edilmeli uzman bir doktora tarafından yapılan testler ile teşhis konulmalıdır. Bu nedenle damar sertliği şüphesi uyandıran durumlarda, öncelikle fiziki muayene yapılır. Bunun için kişini tansiyonu ölçülerek, boy ve kilosu ile vücut kitle endeksi hesaplanır. Tansiyonu ve vücut kitle endeksi yüksek olan hastalarda damar sertliği görülme riski daha yüksektir.
Uzman doktor, tıkanıklıktan şüphelendiği arteri steteskop ile dinler. Bazı durumlarda bozulan kan akışına bağlı olarak üfürüm duyulabilir. Bazı durumlarda ise damarlardan zayıf nabız alınabilir. Bu tür göstergelerde görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Damar sertliği bulunan bazı hastalarda ise iyileşmeyen yaralar oluşabilir. Bu yaralar da ateroskleroz açısından değerlendirilir.
Damar sertliğinin anlaşılabilmesi için kan testleri de öne taşır. Kanda, kolestrol ve şeker seviyeleri ölçülür. Bu değerler yüksek ise damar sertliği gelişme riskinin de yüksek olacağı değerlendirilir. Şayet hasta birey, doktora başvurduğunda kal damarlarını etkileyen şikayetlerden yakınıyorsa, aynı zamanda kalbe ait hormon ve enzim seviyeleri de kontrol edilir.
Damar sertliğinin anlaşılabilmesi için görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Bunlar:
•EKG (Elektrokardiyogram): Kalp grafisi olarak bilinen EKG, kalp damarlarında ateroskleroz şüphesi duyuluyorsa tercih edilir.
•Ultrason: Arterlerdeki kan akım hızı ve kan basıncı, ultrason ile değerlendirilir.
•Bilgisayarlı tomografi: Sertleşen ve daralan damarların tespit edilmesinde kullanılır.
•Göğüs röntgeni: Göğüs kafesi içerisindeki kalp, akciğer ve kan damarları ile organ yapıları incelenerek kalp yetmezliği belirtileri değerlendirilir.
•Ayak bileği brakiyal indeksi: Bu test ile kanın ne denli uygun akım gösterdiğini görmek için ayak bileği kan basıncı ile koldaki kan basıncı değerleri karşılaştırılır.
•Stres testi: Kalbin fiziksel aktivite esnasında ne kadar iyi çalıştığı stres testi ile değerlendirilir. Koşu bandı ya da egzersiz bisikleti kullanılırken, kalp ritmi, solunum ve tansiyon değerleri izlenir.
•Anjiyografi: Atardamarların iç kısmını görmek için özel X ışınları ve boyalar kullanılır. Kol, kasık ya da boyundaki bir kan damarı içerisinde ince ve esnek tüp olan kateter yerleştirilir. Röntgen ile görülebilen boya, kateter ile arterlere gönderilir. Böylece damarlardaki kan akışı tespit edilerek, herhangi bir plağın arterleri bloke edip etmediği ile varsa tıkanıklığın boyutları tespit edilir.