Akran zorbalığı, genellikle kısaca zorbalık olarak da adlandırılır, benzer yaş veya statüdeki bireyler arasında, genellikle okul veya sosyal çevrede görülen saldırgan bir davranış biçimidir. Başka bir kişiye zarar vermeyi veya onu sindirmeyi amaçlayan tekrarlanan olumsuz eylemleri içerir. Akran zorbalığının çocuklar üzerinde, hem failler hem de mağdurlar açısından sosyal ve psikolojik sonuçları vardır. Akran zorbalığında zorba, kurban, zorba/kurban, seyirci gibi farklı roller vardır ve bu roller zamanla değişebilir.
Akran zorbalığı, bir kişinin kendi yaşındaki bir başkasına, kasıtlı olarak zarar vermek, üzmek veya yıpratmak amacıyla çeşitli şekillerde saldırmasıdır. Bu saldırı fiziksel, sözlü, sosyal, cinsel, duygusal veya dijital olabilir. Akran zorbalığında farklı roller vardır; zorba ve mağdurun yanı sıra, hem zorba hem de mağdur ve seyirciler de olabilir. Zorbalık davranışı olarak tanımlanan bazı eylemler, zorbalığa uğrayan kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek zihinsel ve duygusal sorunlara yol açabilir.
Zorbalık, toplumun farklı kesimlerinde, farklı yer ve zamanlarda karşılaşılabilen yaygın sorunlardan biri olsa da, etkilerinin en yoğun olduğu ortamlardan biri okullardır. Zorbalık, her eğitim öğretim yılında birçok öğrenci tarafından deneyimlenmekte ve bazen de eğitimciler tarafından tanık olunmaktadır.
Zorbalık beş başlık altında incelenir: fiziksel, sözel, sosyal, cinsel ve siber zorbalık.
Birinin eşyalarına vurma, itme veya zarar verme gibi fiziksel eylemleri içerir.
Mağduru küçük düşürmeyi amaçlayan hakaret, alay, hakaret veya tehditleri içerir.
İlişkisel zorbalık olarak da bilinen bu durum, söylentiler yayarak, kişileri dışlayarak veya sosyal durumları manipüle ederek bir kişinin itibarına veya ilişkilerine zarar vermeyi içerir.
Sosyal medya, mesajlaşma veya e-posta yoluyla tacizi içeren, çevrimiçi veya dijital platformlar aracılığıyla gerçekleşen taciz.
Bireyin kendisinden daha güçlü bir akran veya akranları tarafından cinsel taciz benzeri davranışlara maruz bırakılmasıdır.
Zorbalık, okul öncesi yıllarda başlayabilir. Akran zorbalığı 11 ila 13 yaş civarında daha yoğun hale gelir ve liseye kadar devam edebilir. Zorbalık, çocuk gruplarının bir araya geldiği her yerde, örneğin okulda, kampta, okul sonrası veya kreş ortamında meydana gelebilir.
Akran zorbalığını fark etmek, çocuk ve ergenlerin ruhsal ve duygusal refahını korumak için çok önemlidir. Bu nedenle, akran zorbalığının belirtilerini fark etmek, bu duruma maruz kalanlara destek olmanın ilk adımıdır.
Zorbalık durumlarında aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
Bu belirtilerin yanı sıra, eğitimcilerin ya da ebeveynlerin arkadaş gruplarını gözlemlediğinde, özellikle belirli bir çocuğun/ergenin sürekli dışlandığını, olumsuz yorumlara maruz kaldığını veya hakkında sözlü olarak konuşulduğunu gördüğünde, potansiyel akran zorbalığı olasılığına karşı dikkatli olmaları gerekir.
Zorbalık, toplumun farklı kesimlerinde, farklı yer ve zamanlarda karşılaşılabilen yaygın sorunlardan biri olsa da, etkilerinin en yoğun olduğu ortamlardan biri okullardır. Zorbalık, her eğitim öğretim yılında birçok öğrenci tarafından deneyimlenmekte ve bazen de eğitimciler tarafından tanık olunmaktadır. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler şunlardır:
Akran zorbalığıyla başa çıkmak zorlu olabilir, ancak bu konuda bazı stratejiler yardımcı olabilir:
Sakin kalmaya çalışın ve duygusal tepkilerden kaçının. Zorbalar genellikle tepki beklerler.
Deneyiminizi güvendiğiniz bir arkadaşınızla, aile üyenizle veya öğretmeninizle paylaşın. Destek almak, kendinizi daha az yalnız hissetmenize yardımcı olabilir.
Kendinizi güvende hissediyorsanız, zorbaya durmasını söyleyin. Net bir dil kullanın ve kendinize güvenen bir duruş sergileyin.
Olayların tarih, saat ve ayrıntılarıyla birlikte kaydını tutun. Bu, davranışı bildirmeye karar verirseniz faydalı olabilir.
Zorbalık devam ederse, bir öğretmen, okul danışmanı veya amir gibi yetkili bir kişiye bildirin. Onlar durumu düzeltmek için harekete geçebilirler.
Öz saygınızı ve refahınızı artıracak aktivitelere katılın. Çevrenizde sizi destekleyen insanlarla birlikte olun.
Eğer zorbalık ruh sağlığınızı etkiliyorsa, bir danışman veya terapistle konuşmak başa çıkma ve iyileşmenize yardımcı olabilir.
Akran zorbalığına uğradığınızda yardım istemek güçlü ve olumlu bir adımdır.
Akran zorbalığını önlemek için erken müdahale çalışmaları başlatılmalı ve aile içi iletişim ön planda tutulmalıdır. Zorbalığa uğrayan öğrencilere okullarda uygun psikolojik ve sosyal destek sağlama konusunda eğitimcilerin de büyük bir sorumluluğu bulunmaktadır.
Okullarda erken sınıflardan itibaren zorbalık konusunda farkındalık yaratma faaliyetleri yürütülmeli ve öğrencilere zorbalığı nasıl tanıyacakları, nasıl önleyecekleri ve kendilerine ve diğer öğrencilere nasıl yardım edecekleri öğretilmelidir. Zorbalığa maruz kaldıklarında neler yapabilecekleri öğretilmeli ve ebeveynleri ve öğretmenleriyle iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır. Ayrıca, duygusal zekâ ve empatiyi geliştirmeye yönelik eğitim çalışmaları sürdürülmelidir.
Okullar, aileleri bilgilendirici seminerlere davet etmeli ve evde başlaması gereken eğitim konusunda onlara yardımcı olmalıdır. Ebeveynler, doğru iletişimin önemi ve çocuklarda problem çözme ve çatışma yönetimi becerilerinin geliştirilmesinin kritik önemi konusunda bilgilendirilmelidir. Okullar, zorbalığı önlemek için prosedürler geliştirmeli ve zorbalık vakalarının hızlı ve eksiksiz bir şekilde bildirilip yönetilmesini sağlamalıdır.
Aile, okul ve öğrencilerin işbirliğiyle destekleyici ve güvenli bir ortam yaratılarak zorbalığın önüne geçilebilir ve daha mutlu, sağlıklı öğrenciler iyi eğitimlerine odaklanabilirler.
Çocuklara akran zorbalığını anlatmak, sorunu anlamalarına, fark etmelerine ve uygun şekilde yanıt vermelerine yardımcı olmak için çok önemlidir. Ailelerin bu konuda kullanabileceği bazı yöntemler şunlar olabilir: