Yenidoğan ve Çocuklarda Kalp Hastalıkları

Yenidoğan ve Çocuklarda Kalp Hastalıkları



Doğumsal Kalp Hastalığı Belirtileri

Konjenital kalp hastalıklarının farklı belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtiler rutin kontrollerde veya anne babanın fark etmesiyle tanı koydurucu olabilir. Bunların başlıcaları yenidoğan ve bebeklik çağında emerken yorulma, terleme ve emmeme, buna bağlı olarak kilo almada güçlük çekmedir. Sık sık soluk alıp verme, zorlu solunum buna bağlı olarak morarma, çarpıntı, çabuk yorulma, göğüs ağrısı da başlıca belirtiler arasında sayılabilir. Tüm bunların toplamında ise gelişme bozukluğu ve bebeğin huzursuz olması belirtilere eklenebilir.

Kalpte Üfürüm Nedir?

Kalp içerik olarak 2 atrium (kulakçık) ve 2 ventrikül (karıncık) olmak üzere 4 odalı bir yapıdır. Bu yapılara kan getiren ve götüren damarlar ile bu damarlar ile kalp arasında ve kalbin odaları arasında bulunan kapaklar da dahildir. Kalbin temel işlevi sağ kalbe vücuttan gelen oksijenden fakir kanı alarak pulmoner arterler aracılığıyla akciğere götürerek burada oksijence zengin kan olmasını sağlayıp sol kalbe kanı getirmek ve buradan tüm vücuda bu oksijenli kanı iletmektir. Bun yaparken de kalpte bulunan kapakların açılıp kapanırken çıkardıkları sesler vardır. Bu seslerin dışında kalan kalp kapaklarındaki darlıklara veya yetersizliğe bağlı kanın normal akışının bozulmasıyla ortaya çıkan ve göğüs ön duvarından duyulan seslere üfürüm denir.

Üfürümler masum üfürüm veya patolojik üfürüm olabilir. Kalp kapaklarından veya ana damarlardan kaynaklanabilir. Altta yatan sebep araştırılarak kalpte üfürüm oluşmasına sebep olan hastalık bulunup tedavi edilebilir.

Doğumsal Kalp Hastalıkları Nedenleri

Doğumsal kalp hastalıkları genetik, metabolik ve teratojenik faktörlerden kaynaklanabilir.

Genetik Faktörler: Genetik faktörler konjenital kalp hastalıklarının yaklaşık yüzde 9’unu oluşturur. Kromozomlarda oluşan kırılmalar ve kopmalar bu hastalıklara sebep olur.

Metabolik Faktörler: Annede bulunan metabolik hastalıkların (şeker hastalığı gibi)  konjenital kalp hastalıklarının yüzde 1-2’sini oluşturmaktadır.  Annede metabolik hastalık olması, bebekte konjenital kalp hastalığı riskini artırmaktadır. Bu tarzdaki gebelikler dikkatli izlenmeli ve gerektiğinde erken müdahale imkânı olmalıdır.

Teratojenik Faktörler: Annenin gebelikte alkol veya sigara kullanması, radyasyon ya da zararlı kimyasallara maruz kalması, ilaç kullanması konjenital kalp hastalıklarına sebebiyet verebilir. Sağlıklı bir gebelik için annenin bu maddelere dikkat etmesi ve mümkün olduğunca uzak durması gerekir.

Doğumsal Kalp Hastalıkları Tanısı

Etkin bir tedavi için öncelikle tanının iyi konması gerekir. İyi tanı ise anne babadan iyi öykü almak, iyi bir fizik muayenenin yanında gerekli yardımcı tanısal yöntemlerin kullanılması ile konulur.

Fetal Ekokardiyografi

Bu yöntem 18. hafta ve sonrası için kullanılan bir yöntemdir. Ultrasonik ses dalgaları kullanılarak kalbin yapısını, patolojilerini ve fonksiyonel bozukluklarını teşhis edebilir veya araştırabilir. Konjenital kalp hastalıklarının tamamına yakını bu yöntemle teşhis edilebilir. Kalp kapakları, kalp boşlukları, kalp kasları ve jareketleri, kalp basıncı hakkında bilgi verir.

 Kalp Elektrokardiyografisi (EKG)

Basitçe göğüsteki farklı noktalara elektrotlar bağlanarak kalbin elektriksel aktivitesini ölçmek olarak tanımlanabilir. Kalp elektrokardiyografisi, kalbin ritmi ve iletim sistemi hakkında genel olarak bilgi verse de kalp duvarı kalınlaşması ve kalp sağlığı hakkında bilgi verir. Ağrısız ve acısız olması açısından tercih edilir.

Bu yöntemlerin sonuç vermediği durumlarda ise MR anjiografi gibi ileri tetkiklerle tanı konmaya çalışılır.

Doğumsal (Konjenital) Kalp Hastalıkları

Anne karnında kalp her zaman normal seyrinde gelişmeyebilir ve farklı anomaliler oluşabilir. Bu oran her 1000 doğumda 9 civarındadır. Bu anomalilerin bazıları semptom vermeden ve tedavi gerektirmeden iyileşeceği gibi çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilen hastalıkların görülmesi de mümkündür. Hastalıkların sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Doğumsal kalp hastalıkları anne karnında veya doğumdan sonraki bir yıl içerisinde teşhis edilebilir. Hamileyken yapılacak fetal ekokardiyografi ile kalp anomalisi olup olmadığı anlaşılabilir ve buna göre bir doğum planı yapılabilir. Böylelikle, doğum sonrası için uygulanacak tedavi daha erken planlanabilir ve zaman kazanılmış olur. Unutulmamalıdır ki erken tanının tedavide büyük rolü vardır. Anneye ve bebeğe hiçbir zararı olmayan bu yöntem uygulanarak erken tanı sağlanabilir.

Doğumdan sonra ise hem bebeği hem de ailesini rahatsız edecek belirtiler doğrultusunda çocuk doktoruna başvurularak tanı konulabilir.

Başlıca konjenital kalp hastalıkları şunlardır:

    • Patent Duktus Arteriyozus:  Fetal dönemde pulmoner arter ile aort arasında damar bulunur ve adı duktus arteriyozustur. Doğumdan sonra normalde bu arter kapanır ve ligamentum arteriyozum adını alır. Eğer kapanmazsa patent duktus arteriyozus tanısı konur ve oksijence zengin ve fakir kan karışarak vücudun oksijen ihtiyacının tam karşılanamamasına ve çabuk yorulmaya sebep olur.
    • Atrial Septal Defekt: Kulakçık olarak da bilinen artiumların arasındaki duvar bölümün delik olması ve buradaki kanların birbirine karışması olarak tanımlanabilir
    • Ventriküler Septal Defekt: Kalbin ventrikülleri (karıncıkları) arasındaki bölmede delik bulunması durumudur.
    • Atrioventriküler Septal Defekt: Atrium ve ventrikül arasında delik bulunması hastalığıdır.
    • Pulmoner Stenoz: Pulmoner arterde darlık oluşması durumudur. Üfürüm ile belirti verebilir. Damardaki darlığın durumuna göre az oksijenlenmeye bağlı olarak morarma görülebilir.
    • Turunkus Arteriyozus: Kalpten ayrı ayrı çıkması gereken aort ve pulmoner arterin tek bir delikten birlikte çıkması durumudur. Genellikle ventriküler septal defekt eşlik eder.
    • Aort Stenozu: Aort kapağında darlık oluşmasıdır. Kalp kanı vücuda pompalarken zorlanır ve göğüste ağrı oluşturabilir.
    • Aort Koarktasyonu: Aortun belli bir seviyede daralmasıdır. O seviye ile kalp arasında kan basıncı yüksektir.
    • Büyük Arterlerin Yer Değiştirmesi: Aort ile pulmoner arterin yer değiştirerek birbirlerinin çıkması gereken yerden değil tersi yerden çıkması durumudur. Oksijence zengin kanı pulmoner arter alarak tekrar akciğere götürür. Oksijenden fakir kanı aort alarak vücuda götürür. Normalde tam tersi olması gerekir.
    • Triküspid Atrezisi: Sağ atrium ile sağ ventrikül arasında bulunan triküspid kapağın gelişmemesidir. Bu durumda sağ atriumdan sağ ventriküle kan geçemez. Sağ ventrikül küçük kalır ve tam olarak gelişemez.
    • Pulmoner Atrezi:  Kalpten oksijence fakir kanı akciğere götüren atardamarda bulunan kapağın gelişmemesi durumudur. Akciğere kan gidemez.
    • Fallot Tetralojisi:  Ventriküler septal defekt, pulmoner stenoz, sağ ventrikül kalınlaşması ve aortun atriumlardan çıkması nın içeren 4 farklı anomalinin birlikte görülmesi durumudur.
    • Hipoplastik Sol Kalp Sendromu: Kalbin sol tarafının gelişmemesi durumudur.
    • Total Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi: Akciğerden dönen oksijence zengin kanın sol atrium yerine başka bir yere açılmasıdır. Genellikle sağ atriuma açılır.


Doğumsal Kalp Hastalıkları Tedavisi

Tüm bu hastalıklardan sonra akla gelen soru “Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisi var mıdır?” olabilir. Bu konuda başarılı sonuçlar alınmakta ve gün geçtikçe başarı oranı artmaktadır.

Bazı kalp hastalıkları sadece izlenmekte olup bebek büyüdükçe ve geliştikçe kendiliğinden iyileşme eğiliminde olmaktadır. Bazılarında ise ilaç tedavisi yeterli olmakta ve iyileşme sağlanmaktadır. Cerrahi müdahale gerektiren hastalıklarda ise uygun cerrahi işlem uygulanmakta ve izlenmektedir. Tedaviyi hastalığın durumuna, şiddetine ve gidişatına göre hekimin karar vereceği uygun tedavi yöntemi tercih edilmelidir.

Uzm. Dr.
Seyyit Bahaettin Öncü
Çocuk Kardiyolojisi
MEDICANA BURSA
Profili Gör
Oluşturma: 29.09.2020 03:39
Son Güncelleme: 24.05.2024 02:42
Oluşturan: Seyyit Bahaettin Öncü
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri