Hepatit C Nedir ve Tedavisi Nelerdir?

Hepatit C Nedir ve Tedavisi Nelerdir?



Hepatit C, kan ve vücut sıvıları yolu ile farklı şekillerde yayılan Hepatit C virüsünün (HCV) karaciğerde meydana getirdiği bir çeşit enfeksiyon türüdür.  Bütün dünya genelinde büyük bir bulaşıcılık oranına sahip olan hastalık, ciddi ve dikkat edilmesi gereken kalıcı etkiler bırakabilir. Karaciğer yetmezliğine ve kanserine sebep olabilen virüsün tedavisine kısa süre içerisinde başlandığı takdirde çeşitli etkilerin önüne geçilebilir. Akut veya kronik bir hastalığa kadar ilerleyebilen virüs etkileri, virüs bulaştığı andan itibaren altı aylık bir süreç içerisinde semptomların gözlemlenebildiği etkilerdir. Genellikle kan yolu ile bulaşan hastalık, hafif atlatılabileceği gibi oldukça ağır sonuçlara da sebep olabildiği için tedavisinin dikkatli ve detaylı bir şekilde ilerlemesi gerekir.

Hepatit C Virüsü Nasıl Bulaşır?

Hepatit C, kan ve vücut sıvıları yolu ile bulaşan hastalık çeşitleri arasında yer alır. Kan yolu ile yayılma riskinin en yüksek olduğu durumlar, kişisel bakım ürünlerinin paylaşılması veya hastane ortamında meydana gelebilecek olan birtakım problemlerdir. Virüs genel olarak;

    • Hepatit C taşıyıcı hastada kullanılan bir iğnenin daha sonra sağlıklı bir hasta üzerinde de kullanılması,
    • Damar içi uyuşturucu madde ve ekipmanlarının ortak kullanımı,
    • Kan veya organ nakli durumlarının tanı konmadan gerçekleştirildiği durumlar,
    • Taşıyıcı anneden yeni doğacak bebeğe virüs geçmesi,
    • Diş fırçası veya jilet gibi kişisel ürünlerin ortak kullanımı,
    • Steril olmayan malzemelerin kullanımı ile piercing veya dövme yapımı,
    • Steril olmayan tıbbi ve kozmetik malzemelerin kullanımı
    • Sağlık çalışanlarına açık yara veya vücut sıvısı ile teması

gibi düşük ihtimalli fakat olası durumların da içerisinde yer aldığı etkenler neticesinde kişiden kişiye bulaşır.

HCV Ne Tür Sorunlar Yaratabilir?

İlk bulaştığı anda vücutta hemen anlaşılabilen belirtilere sebep olmayan Hepatit C, genellikle ileriki süreçlerde vücuttaki etkilerini göstermeye başlar. Her zaman başlangıç dönemlerinde tespit edilemeyen hastalık, sonraki aşamalarda vücutta çeşitli sorunlar şeklinde ortaya çıkar. Yorgunluk, halsizlik, hazımsızlık ve vücudun çeşitli bölümlerinde ağrıların oluşması gibi belirtiler gösterebilen Hepatit C, genel olarak diğer hepatitler gibi mutlaka sarılığa sebep olmaz. Virüse sahip olan hastaların büyük bir bir kısmında kronikleşen hastalık, çok nadiren tamamen iyileşme ile de sonuçlanabilir. Siroz veya karaciğer kanseri gibi ciddi sorunlara kadar ilerleyebilen etkiler, yavaş bir şekilde artarak etkisini uzun süre sonra göstermeye başlayabilir.

Hepatit C Tanı Yöntemleri

Hastalık sürecinde hastanın oldukça bitkin ve halsiz hissetmesine sebep olan Hepatit C, tanı konma işleminin kolay bir şekilde gerçekleştirilemediği bir hastalık türüdür. Genellikle yıllar sonra etkisinin ortaya çıktığı HCV virüsü tanısının konması için vücudunuzda meydana gelebilecek birtakım durumlar sonrasında doktor kontrolüne gitmeniz önerilir. İştahsızlık, bulantı, halsizlik, sağ üst kadran hassasiyeti, karın ağrısı ve kusma gibi şikayetleri olan hastaların bu kontrolleri aksatmadan gitmesi büyük bir önem taşır. Hepatit C tanısının konabilmesi için Anti-HCV pozitifliği, tamamlayıcı test ve RIBA ve HCV-PCR doğrulama işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekir. Çeşitli durumlarda uygulanabilecek olan tanı ve test seçenekleri sayesinde gerekli tedavi hakkında net bir yöntem belirlenir.

Vücutta Yarattığı Sorun ve Belirtiler

Hepatit C virüsünün (HCV) vücuttaki kuluçka süresi genellikle 2 hafta ile 6 ay arasında değişiklik gösterir. Uzun bir süre boyunca herhangi bir belirtinin görülmediği hastalık, ileriki aşamalarda fiziksel fonksiyonlarda yorgunluk ve bitkinlik gibi etkiler yaratır. Mide ağrısı, kusma, iştahsızlık gibi belirtilere sebep olabilir ve diğer hepatit hastalıklarına oranla nadir olarak sarılık şeklinde de kendisini gösterebilir. Hastaların belirli bir kısmında, gerekli önlemler alınmadığı takdirde, siroz veya karaciğer kanserine kadar ilerleyebilen etkilere sebep olabilir. Vücutta yarattığı ağrı ve acının büyük boyutlara ulaşabildiği Hepatit C’nin etkilerinden kısa süre içerisinde kurtulmak ve iyileşme sürecine başlamak büyük bir önem taşır.

Hastalık Teşhisi ve Tedavi Adımları

Genel olarak iki adet kan testinin yapılması ile teşhisi konulan Hepatit C hastalığı, tanı süreci sonrasında kısa süre içerisinde kontrol altına alınabilir. Antikor ile PCR testinin uygulanması sonucunda iki hafta içerisinde hastalık süreci ile ilgili izlenmesi en doğru yollara karar verilir. Virüsün vücutta yarattığı etki ve değişikliklerin yoğunluğu kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu nedenle tedaviye karar verilmeden önce farklı test ve tetkiklerden de yardım alınabilir. ALT, AST ve albümin gibi kan tetkiklerinin yanı sıra fibroscan ve ultrasonografik incelemeler ve karaciğer biyopsisi ardından hastalığın ilerleyişi hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılabilir. Dünyanın birçok farklı yerinde geliştirilmekte olan Hepatit C tedavi yöntemleri farklı uygulama içeriklerine ve sürelerine sahiptir. Doktorun sizin için önerdiği tedavi yöntemi sayesinde hastalığın etkileri üzerinde ciddi azalmalar ve/veya tamamen iyileşme gözlemlenmesi mümkündür.

Tedavi Yöntemleri

Teşhis konma aşamasından sonra, hastalığın sebep olduğu etkilere uygun olarak kapsamlı bir tedavi yöntemi belirlenir. Günümüzde hala çeşitli tedavilerinin araştırmalarla ilerletildiği Hepatit C’nin zararlı etkilerinde, tedavi sürecinde ciddi bir azalma yaşanmaktadır. Tedavi yöntemleri arasında yer alan yöntemler; doğrudan etkili antivirallerin (DEA) kullanımı, virüs eliminasyonu ve kür sağlayarak hastalıkla baş edilmesi işlemleridir. Enjeksiyon vasıtası ile kullanılan interferon bazlı tedavilerin yerini alan DEA tedavisi, hastalıkla mücadele sürecini 8 ile 12 haftaya kadar indirebilir. DEA temeline sahip olan tedavi yöntemlerinin, karaciğer fonksiyonlarını düzelttiği, siroz ve benzeri komplikasyonları büyük oranda azalttığı, kanser gelişimini büyük oranda önleyebildiği gözlemlenmiştir. Hastalık seyrini iyileştiren çeşitli tedavi yöntemlerinin kullanılması ile ölüm oranında önemli bir azalma meydana gelir.  Tedavi gereksinimi ve yanıtı, kanda RNA virüsünün çoğalması (viral yük) ile belirlenir ve izlenir.

Hastalıktan Korunmanın Yolları

Hepatit C hastalığından korunmak için geliştirilmiş olan belirli bir aşı yöntemi henüz uygulanmamaktadır. Bu nedenle en etkili yöntem kuşkulu temastan korunmadır. Virüs taşıyan kişilerin, hastalığı kendileri geçirmiyor olsalar dahi başkalarına temasta dikkat etmeleri ve sene içerisinde düzenli olarak doktor kontrollerini gerçekleştirmeleri gerekir. Hastalıktan korunma yöntemleri primer ve sekonder yöntemler olmak üzere iki ayrı başlık altında incelenebilir.

Hepatit C hastalığından korunmada Primer yöntemler;

    • Kanın ve hasta bireylerde kullanılabilecek olan kan ürünlerinin HCV yönünden taranarak kullanılması,
    • Sağlık personelleri ve merkezleri için genel hijyen odaklı önlemlerin kapsamlı bir şekilde alınması,
    • Tek kullanımlık, hijyenik tıbbi malzemelerin tercih edilmesi ve güvenilir enjeksiyon işlemlerinin gerçekleştirilmesi,
    • Kişisel bakım ürünlerinin başka kişiler ile ortak bir şekilde kullanımından kaçınılması.

Hepatit C hastalığından korunmada Sekonder yöntemler;

    • Hasta kişilerle teması olan bireyler ve risk gruplarının kanında HCV taramasının yapılması,
    • Seronegatif hastaların HBV ve bağışıklık değerlerine uygun olarak Hepatit A hastalığı için aşı yaptırmaları,
    • Seronegatif hastaların, hastalığın ağır etkilerinden ve hızlı ilerleyiş ihtimalinden kaçınmak için alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmaları.

Gebelik ve Doğum Sürecinde HCV

HCV taşıyıcı annenin, gebelik süresince hastalığı bebeğe bulaştırma riskinin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak virüsün doğum esnasında bebeğe geçme ihtimali var olup, bu durumla ilgili önlemlerin alınabilmesi için gerekli tedavinin yapılması önerilir. Hepatit C virüsü taşıyıcısı olan annenin, doğum sonrası emzirme dönemi süresince bebek için herhangi bir bulaşıcılık riski yaratmadığı tespit edilmiştir. Fakat meme ucunda çatlak ve kanamanın gözlemlendiği durumlarda veya annenin viral yükünün aşırı olduğu durumlarda emzirme sürecine ara verilmesi gerekebilir. Hastalığın bulaşma riski ve tedavi süreci ile ilgili gerekli yöntemlerin izlenebilmesi için gebelikten önce veya dönemin başlarında gereken tıbbi yardıma başvurmanız tavsiye edilir.

Oluşturma: 08.09.2020 10:31
Son Güncelleme: 26.01.2024 11:08
Oluşturan: Medicana Web ve Yayın Kurulu
+A A-