Toplumumuzda kümes hayvancılığı, mandıracılık, atçılık gibi hayvancılıkla uğraşan büyük bir kesim mevcuttur. Çeşitli hayvanlarla yoğun temas halinde bulunan kişiler, bu hayvanlardan bulaşabilecek çeşitli enfeksiyon hastalıkları bakımından risk altındadır. Bu hastalıklardan biri, özellikle at ile uğraşan kişilerde daha sık görülen ruam hastalığıdır.
Ruam Nedir?
Ruam hastalığı; at, eşek gibi tek tırnaklı hayvanlardan bulaşan, burkholderia mallei adı verilen bakterinin etken olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık etkeninin hayvanlardan insanlara bulaştığı enfeksiyon hastalıklarına zoonoz adı verilir. Bu kapsamda, ruam hastalığı bir zoonoz olduğundan, bulaşı ve önlenmesinde hayvanlarla temas oldukça önemli bir konudur.
Ruam hastalığının etkeni, tek tırnaklı hayvanlarda akut veya kronik hastalığa yol açar. Bu doğrultuda atlarda kronik ruam görülürken; merkep ve katırda akut seyirli hastalık tablosu gelişir. Hastalık nadiren köpek, kedi, deve, keçi gibi diğer hayvanlarda da görülebilir.
Hayvanların hastalığı esnasında, insanların hayvanlara ve hayvanlardan çıkan vücut sıvılarına teması sonrası ciltteki yara ve sıyrıklardan bakterinin vücuda girmesiyle ruam hastalığı bulaşabilir. Bu bakımdan özellikle jokeylik, at çiftlikleri, faytonculuk, veterinerlik gibi at, eşek gibi tek tırnaklı hayvanlarla temasın yoğun olduğu meslek ve uğraşlarda bulunan kişilerde ruam hastalığı sık görülür.
Ruam hastalığının tarihçesi M.S. 400 yılına kadar dayanır. İlk defa Vegetus tarafından tanımlanan hastalık, tarih boyunca çeşitli coğrafyalarda yaygın salgınlara neden olmuştur. Birinci Dünya Savaşı esnasında kullanılan atlarda ruam hastalığının ortaya çıkmasını takiben, insanlarda da hastalığın görülmesiyle hastalık etkeninin insana da bulaştığı belirlenmiştir. Günümüzde Orta Doğu, Uzak Doğu, Asya, Afrika ile Orta ve Güney Amerika bölgelerinde ruam vakalarına rastlanılmakla birlikte, ruam etkeninin biyolojik silah olarak da kullanılabileceği düşünülmektedir.
Ruam Neden Olur?
Ruam hastalığında etken olan B. mallei bakterisi, hayvanlardan insanlara iki yolla bulaşabilir. Bunlar direkt ve indirekt (dolaylı) bulaş yollarıdır. Direkt yolda; hayvanların soluk havasının solunması, etkenin bulaştığı suların içilmesi veya kullanılması, hayvanların bakım ve tımar işlemleri esnasında vücut sıvılarına temas edilmesi gibi yollarla etkenin insan vücuduna doğrudan geçmesi söz konusudur. İndirekt yolda ise; hayvanlardan alınan laboratuvar örneklerindeki bakterinin aerosol yoldan havaya karışması, hayvanlarla temas eden veya hayvan etlerini tüketen köpek, kedi gibi canlılara temas edilmesi ya da doğrudan enfekte hayvan etinin tüketilmesi yoluyla enfekte olma durumu vardır.
Ruam etkeni deri, akciğer ve sindirim sistemi elemanları gibi organlarda iltihabi reaksiyon başlatarak nodül ve ülserlerin gelişmesine yol açar. Hastalık belirtileri de bu lezyonlara bağlı olarak gelişir. Nodüllere bağlı bası semptomları meydana gelebilirken; ülserlere bağlı kanamalar ve diğer komplikasyonlar gelişebilir. Ayrıca hastalık etkeninin iltihabi reaksiyonu tetiklemesine bağlı olarak diğer enfeksiyon belirtileri de ortaya çıkabilir.
Ruamın Belirtileri Nelerdir?
Ruam hastalığı, bakterinin etkilediği organa bağlı olarak üç farklı şekilde gruplanır ve bu gruplara göre belirti gösterir. Bunlar akciğer ruamı, burun ruamı ve deri ruamıdır.
Akciğer Ruamı
Yavaş seyirli, kronik akciğer hastalığı şeklinde ortaya çıkar. Hastalarda solunum güçlüğü, eforla çabuk yorulma, kanlı burun akıntısı ve kilo kaybı görülebilir.
Burun Ruamı
Genellikle tek taraflı burun kanaması ve iltihaplı burun akıntısı şeklinde görülür. Muayenede, burun mukozasının bir bölümünde nohut büyüklüğünde nodül lezyonlar ve ülserler tespit edilir. İleri vakalarda ülserler daha da derinleşerek, kıkırdak ve kemik dokuda hasar meydana getirebilir.
Deri Ruamı
Ciltte, aynı burun mukozasında olduğu gibi, etkenle temastan 1 ila 5 gün sonra kırmızı döküntü şeklinde başlayan enfeksiyon zamanla nodüler lezyon görünümü kazanır. Daha sonra ise nodüller ülserleşir ve ülser bölgelerinde ek enfeksiyonların meydana gelmesine bağlı apse gelişimi görülür.
Hastalığın ileri evrelerinde, bakterinin kana geçmesi sonucu nodül ve ülser gelişimi diğer iç organlara sıçrayabilir. Bunun sonucunda karaciğer, dalak gibi iç organlarda yaygın nodül ve apse gelişimi ile ölümcül bir hastalık tablosu ortaya çıkabilir. Ağır tablo genelde tedavi edilmeyen hastalarda etkenin bulaşmasından 1 ila 4 hafta sonra görülür.
Hastalık yukarıda ifade edilen şekillerde ortaya çıkabildiği gibi aşağıdaki belirtilere de yol açabilir:
- Yüksek ateş
- Halsizlik
- Kas ağrıları
- Göğüs ağrısı
- Baş ağrısı
- İltihaplı burun akıntısı
- Işığa hassasiyet
Ruam Tanısı Nasıl Konur?
Ruamın yol açtığı klinik tablo, dokuların benzer enfeksiyon etmenlerince iltihaplanması sonucu da gelişebildiğinden tanının konulmasında güçlük yaşanabilir. Akciğer ruamında zatürre yapan bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyon etkenleri ayırıcı tanıda yer alırken; burun ve deri ruamında bakteriyel ve mantar enfeksiyonları benzer şekilde nodül ve ülser gelişimine yol açabilir. Bu nedenle hastalık tanısında ayrıntılı hastalık öyküsü, özellikle hasta olduğu bilinen veya şüpheli olan hayvanlara temas öyküsü, meslek öyküsü alınması ve detaylı fizik muayenenin yapılması oldukça önemlidir.
Mevcut uygulamada; ruamdan öldüğü tespit edilen hayvanlara otopsi yapılması, bu hayvanlara ait ölülerden doku örneği alınması gibi uygulamalar, enfeksiyonun bulaşma riski nedeniyle yasaktır. Bu sebeple tanıda hasta olan hayvan ve insanlardan vücut sıvısı örneklerinin alınması ve incelenmesi yönteminden yararlanılır.
Alınan kan ve doku örneklerinde mikroskobik inceleme ile kültür çalışması yapılır. Bu yöntemlerde hastalık etkeninin izole edilmesi amaçlanır. Hastalık yüksek derecede bulaşıcı olduğundan, ruama yönelik laboratuvar testleri yüksek güvenlik önemlerinin alındığı üst düzey laboratuvarlarda yürütülür.
Bunların yanında çeşitli antikor testleri ile birlikte mallein testi sıklıkla kullanılır. Bu testte amaç; bakteriden elde edilen yapısal maddelerin cilt içine enjekte edilmesi sonrası ciltte reaksiyon görülmesine bağlı olarak, hastanın etkene maruz kalıp kalmadığının tespit edilmesidir. Mallein testi ile ruam etkeninin vücuda giriş yapıp yapmadığı belirlenebilir. Bu test sonucu pozitif çıkan hayvanlar izole edilerek itlaf edilir.
Ruam Tedavisinde Neler Yapılır?
Ruam etkeni bakteriyel bir enfeksiyon olduğundan, tedavide bakterinin hassas olduğu belirlenen antibiyotiklerle ilaç tedavisi uygulanır. Bununla birlikte, hastalık nadiren görüldüğü için tedavide kullanılabilen diğer tedavi yöntemlerine dair bilgiler sınırlıdır. Klinik pratikte antibiyotiklerin tedavide etkin olduğu bilinmektedir.
Hastalıktan korunmaya yönelik henüz bir aşı geliştirilmemiştir. Bu bağlamda; hastalık şüphesi olan hayvanların izole edilmesi, bu hayvanlara temasın önlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Enfeksiyon şüphesi olan hayvanlarda mallein tarama testi yapılır ve pozitif olanlar itlaf edilerek enfeksiyon kontrolü sağlanmaya çalışılır.
Hastalık sistemik enfeksiyona yola açtığında, mevcut tedavi yaklaşımına rağmen yüzde 40 -50 oranında ölümcül seyredebilmektedir. Bununla birlikte, lokal enfeksiyon şeklinde karşılaşılan ruam vakalarında bu oran yüzde 20’ye düşer. Her ne kadar nadir görülen bir zoonotik enfeksiyon olsa da; ruama yönelik gerekli tedbirler alınmalı ve şüpheli hayvanlarla temastan kaçınılmalıdır.
Ruam Hakkında Sık Sorulan Sorular
Yavaş seyirli, kronik akciğer hastalığı şeklinde ortaya çıkar. Hastalarda solunum güçlüğü, eforla çabuk yorulma, kanlı burun akıntısı ve kilo kaybı görülebilir.
Hastalık şüphesi olan hayvanların izole edilmesi, bu hayvanlara temasın önlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Enfeksiyon şüphesi olan hayvanlarda mallein tarama testi yapılır ve pozitif olanlar itlaf edilerek enfeksiyon kontrolü sağlanmaya çalışılır.