Languishing Nedir, Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Languishing Nedir, Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir?



Pandemiyle beraber, özellikle son yıllarda adı duyulmaya başlayan languishing; çoğunlukla genç yetişkinlerin mücadele ettiği bir akıl sağlığı durumudur. Kişinin sürekli bir durgunluk ve bıkkınlık hâlinde olduğu bu durumun tespiti depresyona göre daha zor olsa da doğru yaklaşım ile tedavi mümkündür.

Languishing Nedir?

Kelime anlamı “çürüme” olan languishing, kişinin yaşama karşı istek ve motivasyonunu yitirmesi hâlidir. Depresyona kıyasla biraz daha hafif belirtileri olan languishing, özellikle genç yetişkinlerin mücadele ettiği bir durumdur.

Durgun ve bıkkın bir duygu durumu, languishing durumunun en belirgin belirtileri arasında yer alır. Genelde depresyondan daha hafif olan languishing, tespit etmesi zor bir durum olup çeşitli akıl sağlığı sorunlarına evrilebilir.

Languishing Durumunun Belirtileri Nelerdir?

Languishing durumunu çeşitli yöntemler ile ölçüp sonrasında durumla ilgili teşhis konulabilir. Ancak belirtileri hafif olan ve genellikle sıkılmışlık hâlini andıran languishing, kolaylıkla göz ardı edilebilir.

Özellikle genç yaştaki kişilerde görülen bu durum, ilerleyene kadar anlaşılmayabilir. Dolayısıyla languishing durumunun belirtilerini bilmek, durumun tespitinde önemli rol oynar.

Bu durumun başlıca belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Durgun bir duygu durumu, kişinin ne üzgün ne de mutlu hissettiği bir hâl
  • Bulanık düşünceler, odaklanamama, fikirlerini ve düşüncelerini kontrol etmede zorlanma
  • Yaşama karşı sürekli bir isteksizlik hâli, düşük coşku hissi
  • Boşluk ve anlamsızlık hissi
  • Bıkkınlık
  • Okul ve işe karşı ilgiyi yitirme
  • Motivasyon eksikliği
  • Olumlu sonuçlar edinmekten ziyade olumsuz durumlardan kaçınma amacıyla çaba gösterme

Yukarıdaki belirtileri çoğu kişi günlük yaşamda tecrübe edebilir. Dolayısıyla her bıkkınlık ya da durgunluk hissi, languishing durumuna işaret etmez. Languishing, bu belirtilerin devamlı olması hâlinde akla gelebilir.

Depresyon ile Languishing Arasındaki Fark Nedir?

Depresyonda olan kişiler, languishing ile mücadele edenlere göre daha yoğun bir üzgün olma ve umutsuzluk hâli yaşar. Languishing durumunda ise bu çeşit duygular keskin bir yoğunlukta değildir ve kişiler günlük yaşamlarındaki faaliyetleri aktif bir şekilde gerçekleştirebilir. Bu da languishing durumunun tespitini oldukça zorlaştırır.

Depresyon, duyguları daha ciddi etkileme eğilimindedir. Ayrıca depresyon uyku düzenini uzun süreli şekilde bozabilir ya da mide rahatsızlığı gibi fiziksel semptomlara yol açabilir. Languishing ise depresyon gibi uzun süreli ve kalıcı olabilecek hislere yol açmaz.

Languishing Neden Olur?

Languishing, kişinin sosyal ilişkilerini ve günlük yaşamını etkileyebilen bir durumdur. Bu durum, birkaç farklı sebepten ötürü ortaya çıkabilir. İhtiyaçların göz ardı edilmesi, aşırı stres, sosyal izolasyon ya da hedefler ile değerlerin uyuşmaması gibi durumlar; languishing durumunun başlıca nedenleri arasındadır.

Temel İhtiyaçların Göz Ardı Edilmesi

Barınacak yer sorunu yaşamanın ve temel ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip olamamanın uzun vadeli psikolojik etkileri yıkıcı olabilir. Yiyecek, barınma ve güvenlik başta olmak üzere bu temel ihtiyaçların karşılanmaması veya göz ardı edilmesi languishing denen duruma sebebiyet verebilir.

Bu sebeple languishing durumunun en çok görüldüğü kişiler arasında ekonomik sıkıntı çeken ya da gelir düzeyi düşük olan kişiler vardır.

Stres

Languishing durumunun başlıca sebeplerinden biri de strestir. İş, okul ya da sosyal yaşamın kişi üzerinde oluşturduğu baskı, sürekli bir durgunluk ve sıkkınlık hâlinin ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Yoğun bir iş yaşamına sahip olan kişiler, iş dışında geçirdikleri sürede de yeterince dinlenemeyebilir ve kendilerini bitkin hissedebilirler. İş hayatındaki yorgunluğun bu şekilde yaşamın diğer alanlarına kayması da stresin artmasına ve languishing durumu oluşmasına neden olabilir.

Sosyal İzolasyon

Kişinin sosyal çevresinin daralması ya da sosyal ilişkilerinin olmaması da languishing durumuna neden olabilir. Aktif bir sosyal çevre, bir nevi destek mekanizması görevini görerek kişinin yeni hedefler ve tecrübeler edinmesini sağlar. Sosyal bağ ve destek eksikliği ise sosyal izolasyona neden olarak languishing başta olmak üzere çeşitli durumlara sebep olur.

Languishing durumuna sahip kişiler, dikkatlerini tamamen kendilerine verip sosyal ilişkiler kurmaktan kaçınabilirler. Bu durum, bir nevi kısır döngüye sebep olarak kişinin daha da durgun ve yalnız bir duruma sürüklenmesine neden olur.

Hedef ve Değerlerin Uyuşmaması

Herkes yaşamda belli değerlere sahiptir. Kişinin sahip olduğu değerleri ve hedefleri uyuştuğunda, sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olur. Ancak inanmadığı değerler için çabalamak zorunda kalan ya da sevmediği bir işi yapmak durumunda olan kişiler, languishing başta olmak üzere çeşitli akıl sağlığı hastalıklarına yakalanmaya daha meyillidir. Bu durumun önüne geçmek için yapılabilecek şey hedef belirlerken değerlerin de göz önünde bulundurulmasıdır.

Ayrıca bazen kişiler hedef odaklı olup başarı için hazzı ertelemeye meyilli olabilir. Ancak hazzı süresiz olarak ertelemek de sürdürülebilir olmaktan çıkar ve kişiyi yıpratabilir.

Languishing ile Mücadele Etme Yolları

Araştırmalara göre, languishing ile mücadele eden genç yetişkinlerin depresyon riski ciddi ölçüde artar. Dolayısıyla languishing, tespit edilmediği sürece kişiyi depresyona doğru sürükleyebilir. Fakat depresyon ya da farklı bir akıl sağlığı durumuna işaret eden belirtilerin görülmemesi, languishing durumunun da gözden kaçırılmasına neden olabilir. Özellikle düzenli bir işi olan ya da okula giden gençler, languishing durumunun belirtilerini yorgunluğa veya yoğunluğa yorabilir.

Böylesine zor tespit edilebilir bir durum hakkında bilinç kazanmak, iyileşme sürecini başlatmak için elzemdir. Bir uzmandan yardım almak, languishing ile mücadele etmenin ilk adımıdır.

Uzman, danışanın içinde bulunduğu bıkkınlık ve durgunluk hislerinden kurtulması için çeşitli yöntemler deneyebilir. Örneğin kişinin kendini mutlu hissettiği aktiviteler ve davranışlar tespit edilip bunların günlük yaşamda daha sık tekrarlanması sağlanabilir.

Languishing ile mücadele etmenin bir diğer adımı ise olumsuz duygu ve düşüncelerin varlığını kabul etmekten geçer. Pişmanlık ya da üzgün olmak gibi hislerin insan yaşamında bulunan duygular olduğunu kabullenmek, bu duyguların yanlış olmadığını görmek önemli bir adımdır.

Bunun yanı sıra çeşitli rahatlatıcı davranışlar ve alışkanlıklar edinerek bu durumun belirtilerini hafifletmek mümkündür. Örneğin yoga ve meditasyon yapmak ve sosyal ilişkileri güçlendirmek languishing durumundan kurtulmaya yardımcı olabilir.



Psikiyatri
Dr. Öğr. Üyesi
Müge Yaşar
Psikiyatri
MEDICANA INTERNATIONAL İZMİR
Profili Gör
Oluşturma: 28.05.2024 05:38
Son Güncelleme: 28.05.2024 05:38
Oluşturan: Müge Yaşar
+A A-