İdrar kaçırma, 5 yaşındaki her 100 çocuktan 5‘inde, 8 yaşındaki her 20 çocuktan birinde, 25 yaşındaki her 50 çocuktan birinde görülen bir sorundur. Erkeklerde kızlardan 2-3 kat fazla görülür ve birçok ebeveyn için endişe kaynağı olabilir.
Bu makalede, çocuklarda idrar kaçırma sorununun nedenleri, normal kabul edilen yaş aralıkları, tedavi yöntemleri ve ilgili sıkça sorulan sorular hakkında bilgiler bulacaksınız.
Çocukların altına kaçırmasının birçok nedeni olabilir. Bu nedenler genellikle fiziksel veya psikolojik faktörlere dayanır. Fiziksel nedenler arasında
Mesane kapasitesi yeterince gelişmemiş olan çocuklar, idrarlarını tutmakta zorlanabilirler ve bu durum altına kaçırmaya yol açabilir.
Psikolojik faktörler ise çocukların yaşamlarında yaşadıkları stres, korku veya kaygıya bağlı olabilir. Örneğin, aile içinde yaşanan değişiklikler, okula başlama, kardeş doğumu gibi durumlar çocuklarda psikolojik altına kaçırmayı tetikleyebilir. Bu durumlar, çocuğun duygusal olarak kendini güvende hissetmediği zamanlarda daha sık görülebilir.
İdrar kaçırma, belirli bir yaşa kadar çocuklarda normal kabul edilebilir. Genellikle 5 yaşına kadar gece altını ıslatma durumu normal kabul edilir. Bu yaşa kadar mesane kontrolü tam olarak gelişmemiş olabilir ve bu durum çocukların altına kaçırmasına neden olabilir. Ancak, 5 yaşından sonra da devam eden idrar kaçırma durumu, bir uzman veya uzman ekip tarafından değerlendirilmesi gereken bir durum olabilir.
Gündüz altına kaçırma ise genellikle 4 yaşından sonra daha dikkatle izlenmelidir. Eğer çocuk 4 yaşını geçmişse ve hala sık sık gündüzleri altına kaçırıyorsa, bu durumun altında yatan nedenler araştırılmalıdır.
Okula başlamak, çocuklar için büyük bir adım ve bu süreçte yaşanan duygusal ve fiziksel değişimler, idrar kaçırma sorununu tetikleyebilir. Okulda yeni bir ortam, farklı sosyal ilişkiler ve artan sorumluluklar, çocukların kaygı düzeyini artırabilir. Bu durum, özellikle mesane kontrolü tam olarak gelişmemiş olan çocuklarda, idrar kaçırma sorununu ortaya çıkarabilir. Çocuklar, bu durumu fark ettiklerinde utanabilir ve bu da sorunun artmasına neden olabilir.
Ebeveynlerin, çocuklarının bu dönemde yaşadığı duygusal zorlukları anlamaları ve onlara destek olmaları gereklidir. Çocuğun okula uyum sürecinde rahat hissetmesi için, evde rahatlatıcı ve güven verici bir ortam sağlanabilir. Ayrıca, öğretmenlerin de bu konuda bilgilendirilmesi ve gerektiğinde çocuğa destek olunması, sorunun çözülmesine yardımcı olabilir. İdrar kaçırma sorunu devam ediyorsa, bir uzmana başvurarak gerekli değerlendirmelerin yapılması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması mümkündür.
Sadece Gece altını ıslatma sorunu, çocuklarda yaygın olarak görülebilir ve genellikle mesane kontrolünün tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklanır. Gece altını ıslatan çocuklar için ilk olarak çocuğa baskı yapmamak önemlidir. Bu durum genellikle utanç verici olabilir ve çocuk üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Çocuğun bu durumun geçici olduğunu anlamasına yardımcı olmak önemlidir.
Ebeveynler, gece altını ıslatma sorunu yaşayan çocuklar için bazı önlemler alabilirler. Örneğin, akşam saatlerinde sıvı alımını sınırlamak, yatmadan önce tuvalete gitmeyi alışkanlık haline getirmek gibi yöntemler uygulanabilir. Ayrıca, çocuğun uyku düzeni ve mesane kapasitesini artırmaya yönelik bazı egzersizler de yapılabilir.
Eğer bu önlemler yeterli gelmiyorsa, bir uzmana danışmak gerekebilir. Doktor, çocuğun altını ıslatma sorununu daha detaylı bir şekilde değerlendirebilir ve uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.
Altını kaçırma sorunu yaşayan çocuklar için ilk olarak bir çocuk doktoru, çocuk cerrahı veya çocuk üroloğuna veya daha profesyonel olarak çalışan çocuk pelvik taban sağlığı merkezine başvurmak uygun olabilir.
Çocuk cerrahı, çocuk üroloji veya nefroloji uzmanları, idrar kaçırma sorunlarını değerlendirmek ve tedavi etmek konusunda uzmanlaşmış doktorlardır. Eğer çocukta idrar yolu enfeksiyonu, böbrek sorunları veya mesane problemleri gibi durumlardan şüpheleniliyorsa, bu alanlarda uzman bir doktora yönlendirme yapılabilir. Psikolojik nedenlerin varlığı durumunda ise bir çocuk psikoloğundan destek alınması uygun olabilir.
Nedene göre tedavi seçilir. Son yıllarda pelvik taban sağlığı merkezlerinde ilaçsız bir şekilde fizyoterapi ve rehabilitasyonla yapılan tedavi yüksek ve kalıcı başarı sağlamaktadır.
Çocuk cerrahı, çocuk hastalıkları, fizyoterapi, diyet ve psikologtan oluşan bir pelvik taban sağlığı ekibi; tedaviye başlamadan önce, şikayetin altta yatan nedenlerini detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.
Önce öykü alınıp, işeme ve kaka yapma çizelgesiyle ritimleri ortaya konur. Üroflow denilen cihazda işeme ile idrar akım çizelgesi çıkarılır.
Muayenede pelvik taban kaslarının kasılı olması, bağırsakta kaka topaklarının olması, idrarı tam yapmayıp artık (rezidü) kalması durumları ölçümle ortaya konur. Psikolojik nedenler dışlanır.
Çocuk cerrahı ve çocuk hastalıkları tetkikler üroflow ve ultrason sonucuna göre tedavi planını ve boşaltım sistemindeki tüm sorunları ortaya koyup plan yapar ve görev dağılımı yapar.