Yumurta rezervi düşüklüğü (AMH) nedir? Yumurta rezervi düşüklüğü neden olur?

entry image

Hamile kalma sürecinde birçok çift bazı problemlerle karşılaşabilir. Yumurtalık rezervi düşüklüğü de bu engellerden biri olarak bilinir. Kadınların gebelik şansını etkileyen yumurta rezervi düşüklüğü, bazı durumlarda hamile kalmayı geciktiren durumlardan biri olabilir.

Kadının doğuştan sahip olduğu yumurta sayısı yaşla birlikte doğal olarak azalırken, bazı sağlık sorunları, genetik faktörler veya çevresel etkiler bu süreci hızlandırabilir. Yumurta rezervi düşüklüğü, Anti-Müllerian Hormon (AMH) testi ile değerlendirilir. Bu durum, tedavi edilmezse doğal yolla gebelik şansını azaltabilir.

Yumurta rezervi düşüklüğü (AMH) nedir?

Yumurta rezervi düşüklüğü, yumurtaların kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Yani bu durum bir kadının yumurtalıklarında bulunan yumurta sayısının ve kalitesinin azalması şeklinde ifade edilir. Kadınlar, doğduklarında üretebilecekleri belli sayıda yumurtalarla doğarlar ancak, sahip olunan yumurta sayısı ilerleyen yaşla birlikte azalmaya başlar. Bazı kadınlarda ise bu azalma daha erken yaşlarda da kendini gösterebilir.

Gebeliği zorlaştıran yumurta rezerve düşüklüğü, AMH (Anti-Müllerian Hormon) testi ile değerlendirilir. AMH, yumurtalıklarda gelişmekte olan foliküller tarafından salgılanır ve bir kadının sahip olduğu yumurta rezervi hakkında detaylı bilgiler verir. Kan yolu ile yapılan bu test, adetin herhangi bir gününde uygulanabilir. AMH testi, özellikle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlarda, yumurtalık kapasitesinin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. AMH düzeyinin düşük çıkması, yumurtalık rezervinin azaldığına işaret ederken bu durum aynı zamanda yumurtaların kalitesini de etkileyebilir.

Yumurta rezervi düşüklüğü neden olur?

Yaş, doğal olarak ilerleyen bir kısırlık faktörü olarak öne çıksa da, kadınların yumurtalık rezervinin azalması veya yumurta kalitesindeki düşüşlerin farklı nedenleri mevcuttur. Yumurta rezervinin düşük olmasının önemli bir diğer nedeni olarak genetik faktörler ve erken menopoz durumu da gösterilir. Ayrıca yumurtalık rezervi; hastalıklar ve ilaçlar dahil olmak üzere birçok risk faktöründen olumsuz etkilenebilir. Üreme sistemine zarar veren agresif tıbbi tedaviler (kanser için radyasyon), bazı ameliyatlar ve yaralanmalar da ne yazık ki yumurta rezervinde düşüklüğe yola açabilir.

Yumurtalık sağlığını; çevresel toksinler, sigara ve alkol tüketimi, hava kirliliği gibi faktörler de etkileyebilir. Bazı kadınlarda yapılan cerrahi müdahaleler (endometriozis)  yumurtalık dokusuna zarar vererek rezervin azalmasına yol açabilir. Bunların yanı sıra bazı kadınlarda hiçbir neden bulunmaksızın yumurta rezervi düşük olabilir. Bu durum nedeni bilinmeyen yumurta rezervi düşüklüğü şeklinde ifade edilir.

Yumurta rezervi düşüklüğünün belirtileri neler?

Birçok kişi, yumurtalık rezervi düşüklüğünü genellikle hamile kalma sürecinde öğrenir. Bazı kişiler ise bu durumu adet döngülerinde kısalma meydana geldiğinde ya da adet miktarında azalma olduğunda fark edebilir.

Yumurta rezervi düşüklüğü belirtileri:

  • Adet miktarında azalma
  • Hamilelikte gecikme
  • Düzensiz adet kanamaları
  • Erken menopoz belirtileri
  • Anti-Müllerian Hormon (AMH) düzeyinin normalin altında olması.
  • Vajinal kuruluk
  • Yumurta gelişiminde problemler

Kadınlarda yumurta rezervi nasıl arttırılır?

Yumurtalık rezervi, yumurta sayısı ve kalitesine bağlı olarak üreme potansiyelini ifade eder. Kadınlarda yumurta rezervini arttıran kesin bir çözüm olmamakla birlikte yumurtalık fonksiyonunu ve dolayısıyla doğurganlığı olumlu etkileyebilecek çeşitli yöntemler bulunur.

İşte kadınlarda yumurtalık rezervini arttırmanın yolları;

Sağlıklı beslenme düzeni

Meyve-sebzeler (antioksidan kaynakları), omega-3 içeren gıdalar (balık, ceviz, keten tohumu), tam tahıllar ve protein kaynakları tüketilmeli ve sağlıklı beslenme düzenine sadık kalınmalıdır.

Takviyeler

Kadınların yumurtalık rezervini artıracak en iyi destekleyiciler folik asit, D vitamini ve Koenzim Q10'dur. Bunlar bazı çalışmalara göre yumurta kalitesine olumlu etki edebilir.

Stres yönetimi

Stres ve kaygı özellikle kronik bir hal aldığında, kadınlarda hormonal üretimi (örneğin yumurtlama) etkilediği ve bunun da düşük kaliteli yumurta oluşumuna yol açtığı düşünülür. Bu sebeple yoga, meditasyon gibi rahatlatıcı aktiviteler stresle başa çıkabilmek açısından faydalı olabilir.

Tıbbi müdahaleler

Test sonucuna göre düşük AMH seviyeleri sonucu doktorunuz bazı hormon tedavileri ya da ilaçlarla süreci yönetebilir.

Düzenli uyku ve kilo kontrolü

Hormon dengesinin sağlanabilmesi açısından yeterli ve kaliteli bir uyku düzenine sahip olunması oldukça önemlidir. Ayrıca obezite ya da aşırı zayıflık durumunda yumurtalama sorunları ile karşılaşılabilir. Bu nedenle ideal kiloda olmak üreme sağlığı söz konusunda da önemli bir yer tutar.

Yaşa göre yumurta rezervi (AMH) değerleri kaç olmalı?

AMH (Anti-Müllerian Hormon) değerinin, yumurtalık rezervinin belirlenmesi açısından etkili olduğu bilinir.

AMH (Anti-Müllerian Hormon) değeri her kadının yaşı ve genetik yapısına bağlı farklı değişkenlik gösterebilir;

  • 25 yaş: 3,0 ng/mL.
  • 30 yaş: 2,5 ng/mL.
  • 35 yaş: 1,5 ng/mL.
  • 40 yaş: 1 ng/mL.
  • 45 yaş: 0,5 ng/mL.

Genel olarak;

  • Yüksek rezerv: AMH > 3,5 ng/mL
  • Normal rezerv: 1,0–3,5 ng/mL
  • Düşük rezerv: 0,5–1,0 ng/Ml
  • Çok düşük rezerv: 0,5 ng/Ml

AMH (anti-müllerian hormon) seviyesinin kabul edilen normal seviyeleri, laboratuvar ortamına ve kullanılan test yöntemi gibi faktörlere bağlı değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır. Değerler hakkında net bir tanıya varmak için mutlaka uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Yumurta rezervi düşüklüğü gebeliğe engel mi?

Yumurta rezervi düşüklüğü, bir kadının yumurtalıklarında yaşına oranla normalden daha az yumurtaya sahip olduğu anlamına gelir. Bu durum, hem doğal yollarla hem de doğurganlık tedavileriyle gebe kalma ihtimallerini güçleştirebilir. Fakat yumurta rezervi düşüklüğü sorunu yaşayan kadınların erken teşhis ve uygun tedaviyle gebelik ihtimalleri arttırılabilir.

Genellikle hamile kalmaya hazır olanların 3-6 ay boyunca doğal yollarla gebe kalma denemelerine devam etmeleri önerilebilir. Ancak gebeliğin tüm denemelere rağmen meydana gelmemesi halinde, rahim içi aşılama (IUI) veya tüp bebek (IVF) gibi doğurganlık tedavileri kadınlarda gebelik şansını arttıran tedaviler arasında yer alır.

Yumurtalık rezervi düşük olan kadınlarda özellikle kişiye özel tedavi planlarıyla başarı elde etmek mümkün olabilir. Alanında uzman bir hekime danışmak, sizin için en uygun yaklaşımı belirlemenize yardımcı olabilir.

Yumurta rezervi düşüklüğü testi ne zaman yapılmalı?

AMH (Anti-Müllerian Hormon) testi kadınlarda yumurta rezervini gösteren, basit bir kan testi ile bakılan bir hormon testini içerir. Bu test adet döngüsüne bağlı olmamakla birlikte aç ya da tok karnına fark etmeksizin adetin herhangi bir zamanında yapılabilir. Ancak bazen doktorlar ek olarak FSH, LH ve östrojen (E2) gibi hormon testlerini de değerlendirmek isteyebilirler. Bu testler ise çoğu zaman adet döneminin 2. veya 3. günü yapılır. Eğer gebe kalma sorunları yaşıyorsanız ya da 35 yaşın üzerindeyseniz, yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi gerekebilir. Ayrıca adet düzensizliği ya da erken menopoz riski olan kadınlarda önlem amaçlı yumurta rezervini kontrol ettirebilirler. Test için en doğru ve gerekli zamanı belirleme konusunda yardım almak için, bir kadın doğum uzmanına başvurulması tavsiye edilir.

Benzer İçerikler

İkinci Görüş Alın

hastane

En Fazla Görüntülenenler